Giriş
(5)

Okudugum birşeyi aklımda tutamıyorum ne yapmalıyım?

portali
bir tanım ezberlemek zorunda oluyorum onu 3 defa okusamda aklımda tutamıyorum ne yapmalıyım?
bir tanım ezberlemek zorunda oluyorum onu 3 defa okusamda aklımda tutamıyorum ne yapmalıyım?
0
portali
(18.01.15)
Gorsel hafiza tekniklerini kullan. Hani bi ara tv de reklamlari bolca donerdi ben hala o reklamlardaki seyleri hatirlarim mesela. google a gorsel hafiza teknikleri diye yazip aratirsan bircok sey cikacaktir karsina, burda yazarak anlatamam.
0
rentts
(18.01.15)
denildiği gibi, yazın. 1 kere yazmak yeterli olmuyorsa tekrar tekrar yazın. birkaç defa yazınca ister istemez akılda kalıyor. :)
0
m e l t e m
(18.01.15)
yaz +1 ama kitap kelimeleri ile değil, kendi kelimelerinle yaz. yani oku ve baka baka yaz ama basitleştir, değiştir. kendin baştan tanım yarat.

birebir ezberlenmesi gereken durumlarda ise parçalara böl. 4 kelimelik parçalara mesela, üstüne ekleye ekleye git.
0
iz
(18.01.15)
ezberlemek istiyorsan yaz. öğrenmeye çalışıyorsan şema çıkar. bu tanım kavram nedir? konunun diğer kollarıyla bağlantısı/farklılığı nerededir? niye böyle bi şeye ihtiyaç var gibisinden. bence daha iyi oluyor.
0
raikkonen
(18.01.15)
"aklında tutamama nedenin, onu öğrenmek ve anlamak yerine kelime kelime ezberlemeye çalışmandır, öğrendiğin ve anladığın şeyi ezberlemen gerekmez bile"

@trumanshow +1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.01.15)
(2)

Sevgilim yoksa sen ( ingilizceye kısa bir çeviri )

zaxurani
Yılmaz Erdoğana ait şu dizeleri, ingilizceye nasıl çevirebiliriz karşıdaki kişinin anlayabileceği 'basit' bir ingilizce ile. Sizce de harika sözler değil mi?Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu adamdan İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git Lazımsa eğer...işte orada duruyor...ağzımın bir yeri
Yılmaz Erdoğana ait şu dizeleri, ingilizceye nasıl çevirebiliriz karşıdaki kişinin anlayabileceği 'basit' bir ingilizce ile.

Sizce de harika sözler değil mi?



Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu adamdan
İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git
Lazımsa eğer...
işte orada duruyor...
ağzımın bir yerinde...
Almak ister misin dilini sokup aklıma
Sana ait olan herşeyi bir nefeste
Bir göz yumma anında
Bîr soğuk telefon konuşmasında
Geri alabilir misin ?
Seni benden geri alabilir misin?
Kovabilir misin beni senden?
Sevgilim
Yoksa sen
Sevgilim olmayabilir misin?
0
zaxurani
(17.01.15)
if you are waiting for a word, a voice from this man
if you need a "go" with no desire of delivery...
there, it stands...
somewhere around my mouth...
would you like to take it by tucking your tongue into my mind
can you take back everything that belongs to you within a breathe
within a moment of blink
within a cold phone conversation?
can you take yourself back from me?
can you throw me out from you?
my darling
i wonder if
you may not be my darling?
0
m e l t e m
(17.01.15)
delivery yerine sending off kullanılmasını öneriyorum naçizane. onun dışında güzel olmuş elinize sağlık.
0
mesgul ve huzursuz
(17.01.15)
(31)

Kim bu insanlar

aychovsky
Aşağıda take a minute'ın veda yazısından sonra sorayım dedim. Bu hafta Duyuru'yu tanıdığım ve sevdiğim 3 kişi terk etti. Hepsinde de "Ne söylesem, mesajla aşağılamalar geliyor", "Ne biçim şeyler yazdığımı söylüyorlar", "Her şeyden şikayet ediyorlar", "Benden ne istediklerini anlamadım. Hevesim kırıl
Aşağıda take a minute'ın veda yazısından sonra sorayım dedim. Bu hafta Duyuru'yu tanıdığım ve sevdiğim 3 kişi terk etti. Hepsinde de "Ne söylesem, mesajla aşağılamalar geliyor", "Ne biçim şeyler yazdığımı söylüyorlar", "Her şeyden şikayet ediyorlar", "Benden ne istediklerini anlamadım. Hevesim kırıldı, soğudum, yazasım yok" gibi benzer nedenler söylediler.

Bir troll grubu var da, her gün başka birini hedefleyip onun üstüne mi geliyor? Genel olarak mıymıntı bir kitle miyiz? Güzel insanları neden kaçırıyoruz? Siz soğudunuz mu?

Ben 1 senedir buradayım, o yüzden bu değişim kısa zamanda mı oldu, uzun zamanda mı oldu, bilmiyorum. Açıkçası bazı yazılan şeyleri saldırganca bulduğumu da söyleyebilirim. Gerçi geçen seneden beri de bir miktar değişim söz konusu benim açımdan da, en tatlı zamanlarını biliyor muyum diye merak ettim.
0
aychovsky
(17.01.15)
Evet sürekli yermeye odaklı bir kitle var ben onlara bok sinekleri diyorum afedersin, biri geldi mi diğerleri de üşüşüyor falan çünkü tek başlarına fikir beyanı yapamıyorlar pek ödlekliklerinden. Böyle onları takıp meydanı onlara bırakırsanız duyuru daha kötü bir hal alacak. Çare umursamamak. Keşke gitmeseler gidenler.
0
emirkulu2
(17.01.15)
genel olarak mıymıntı bir kitle var, her şeye laf sokmayı ve her şeyi aşağılamayı karakteristik birer alışkanlık haline getirmiş bir kitle... ben zaten pek duyuru açmıyorum da başkalarının duyurusuna bakarken altında yazılan cevaplara bakarken bile geriliyorum. soruyu soran kişiyi kendisinden daha iyi tanıyormuş gibi "en doğrusunu ben bilirim" havasında bir yargılayıcılığa bürünmek moda herhalde. sözlükte de aynı sebepten takılmıyorum zaten. herkes birbirini hakir görüyor anca.
0
neseranni
(17.01.15)
@comptrol Aynı kitle herhalde trollük yaparak bana da "Yaz! Yaz!" diye gazı veriyor. Manipülatörler işte!

Lağım çukurunun içinden bir ton sevdiğim insan ile tanıştım, dışarıda da zamanım oldukça görüştüğüm. Görüşmeyip buradan birbirimize el attığımız kişiler de var; o kadar kötü de görünmüyor durum buradan ama saldırgan ve mıymıntı tavrı da izlemek, buna maruz kalmak üzücü.
0
🌸aychovsky
(17.01.15)
- Bir sene icinde ne kadar degisti bilmiyorum ama esas itibariyle soru cevap kalitesinde feci dusus var. Dinamigi uzun uzun anlatmayayim, sistem iyi cevabi takdir etmiyor. Sonucta sen de ya kalitesiz ortama uyum saglayip kalitesizlesmeye katkida bulunuyorsun ya da ayriliyorsun.
- Depresif insanlar cok can sikici. Her sorunun altina gelip hiccilik oynuyorlar.
- Son zamanlarda niteliksiz insanlar da cok turedi. Oyle ki bazen ortama uyum saglayabilecegin kadar bile olmuyor, bunlar ne kafasi diyorsun.

ek: yanlis yorumlanmasin, soruya cevaben negatifleri siraladim. genel itibariyle kisisel olarak hala faydasini goruyorum ki zaman harciyorum. ustelik ortamda bozulma olsa da hala hem insan hem bilgi olarak bircok cevher oldugunu biliyorum. ancak ne yazik ki genel trend fazlasiyla kotuye gidiyor.
0
f_d
(17.01.15)
bundan 5-6 sene önceki duyuru ile simdiki arasinda daglar kadar fark var. şu anki hali ile duyuru bok gibi.
0
jaygatsby
(17.01.15)
ne tatlı zaman vardır burda ne kötü. türlü türlü insan, huy, karakter var. normal yani. bu arkadaş kalkıp da "yaaa ne güzel şeyler söylüyorsunuz benim için" diye duyuru açtı mı hiç? (arkadaş dememdeki sebep kendisini tanımamam, hiç de mesajlaşmadık).
açmadı. çünkü insan hep kötü lafları/eleştirileri muhatap alır. iyi yorumlar unutulur.

hepsini geçtim, rica ediyorum şu duyuruyu, sözlüğü vs. çok da hayatınızın "önemli" bişeyi haline getirmeyin. buradan sosyal bir hayat edinme çabasına girmeyin.
bakmayın şu site öyle böyle yararlı bir site değil. hani faydalananın faydalanabildiğiniz kadar. bak dün çocuğun biri intihar ediyordu, duyuruya yazmasa şu an toprak altında olacaktı. yani "ben bırakıyorum, gidiyorum buralardan...." triplerine girmek yerine, ortalama bir vakit geçir burada. ne hayatına sok ne hayatından çıkar duyuruyu, ve yazarlarını. hatta bana kalsa şu ifşalardan da uzak durun, kişisel sohbetlerden de.
0
brotha b
(17.01.15)
kaç senedir buradayım, arada kalite düştü diyerek koptuğum sonra geri geldiğim zamanlar da oldu.
ama hiçbir dönem kalite bu kadar düşmemişti.

öte yandan şu da var, bunca zamandır buradayım, ne moderatörlerle problemim oldu ne de nefret mesajı aldım. tam tersine gelen mesajlar hep teşekkür mahiyetinde oluyor ve güzel muhabbetler ediyorum arada.

yani kalite düştü, milletin 3'er 5'er hesabı falan var sanırım, habire sağlı sollu trollük yapanlar var, ama dramatik vedalarla ayrılan arkadaşlar biraz da kendilerine de dönüp bakmalı. girmesinler tartışmaya? ne gerek var. soruya cevap ver ve devam et yani di mi?
hele şuradan ifşa, arkadaş, sevgili yapmaya çalışanları hiç anlamıyorum.
çok muhabbet tez ayrılık getiriyor cidden.
0
lily briscoe
(17.01.15)
Ben de zaman zaman açıyorum duyuru, cevap da yazıyorum hemen her gün, öyle bir sıkıntım olmadı. Olsa da rahatsız olmam ben, biri mesajla beni aşağıladıysa ben de küfreder ve bloklarım bu kadar basit. Pire için yorgan yakmaya gerek yok.
0
i was made for you
(17.01.15)
eskiden her ilginc duyuruyu acardim. ihtiyacim olmasa bile. her birinden bir sey ögrenirdim. birinden ögrendigimle daha sonra telefon hatti cektim. birinden ögrendigimle lezzetli yemek yaptim. birinden ögrendigim yeri ziyaret edip güzel vaki gecirdim. burdan ögrendiklerimi tasinirken kullandim, hesap actim, burasi sagolsun, isimi gördü hep. her birinden ögrendigimle yeni bir sey kattim kendime. random bilgi dagarcigi olustu.

eksi de öyleydi, sürekli ama sürekli acar, yeni basliklar okur, vay be böyle miymis derdim. bir yil geldi, sonra her sey bozdu yavas yavas. @2ciler ve bu tarz benim, spor yorumlari mi debeler oldu? sonra yavas yavas cekiyorsun, sadece ne olmus ne bitmis diye giriyorsun arada.

duyuruda ilginc bir yönde gidiyor, atismalar, bilip bilmeden cevap vermeler, asagilamalar, özelden tartismalar. adam diyor ki mail adresiyle alakali sorun var. cevap yaziyorum google products forumlarindan bildiklerimle. benzer dert yasamisim 1 hafta kadar önce. özelden yanit dönmüs. "sana mi sorduk dallama". atopic cilt yapisina sahibim, trasla alakali bir ürün soruyorum. yanit: "tras olayini da ne abarttiniz cart curt oluyorsun bitiyor" yazan da 19 yasinda tüyü bitmemis bir velet. nice örnekler var, cinsellikle alakali bir sey soruyorsun, yalancisin. niye? cünkü kimsenin cinsel hayati yok, masa basinda eli s.kinde yanit atmaktan ibaret. soru soruyorsun, özelden sen beni gerzek mi sandin, niye öyle yaziyorsun. ciddi soru soruyorsun, sacma yanitlar yazip dolduruyorlar, cevabi olan adam cekiniyor tartismaya girmekten. ben de bazen yanit yazmiyorum bilsem de, cünkü altta tartisma baslamis. yok canimlar cicimler, birkac duyuru "fenomeni" yaratmalar, acik acik troller... icerik nerde?

yani hala degerli, kiymetli buluyorum bu ortami. ama o da zamanla degisiyor. umarim daha fazla insan sogu(tul)maz.
0
wiillii
(17.01.15)
bunların hepsi beklentiyle alakalı bana kalırsa. "bu siteden beklediğin nedir?" sorusunun cevabı bu kalıp gitmeleri belirliyor. "şu siteden asgari de olsa fayda sağlayayım, belki birilerine de ufak da olsa bir faydam olur" gözüyle bakıldığında, buradan gitmeyi gerektirecek bir sebep de olmaz.

eskiden 5 birim fayda sağladığına inanan şu an 3 birim fayda sağladığını görüyorsa da, burada geçirdiği süreyi azaltır, yine gitmesi gerekmez.

gerektiğinden fazla anlam yüklemenin böyle sonuçları doğurduğu kanaatindeyim. diğer arkadaşlar da söylemiş zaten, dünyanın hangi topluluğunda sadece iyi/kaliteli/karakterli/olgun insan kitlesi var da burada onun yansımasını arayalım? gerçekçi olup, fazla beklenti içinde olmadan yüklesek anlamlarımızı, iyiyi de kötüyü de bu kadar büyütmesek, bu kopuşlar asgari düzeyde olur bence.
0
treamorg
(17.01.15)
insanlari bilgilendirmek amaciyla duyuru actigimda bile (soru degil duyuru) ozel mesajla agza alinmayacak kufurler eden insanlar mevcut burada,oyle az sayida da degiller. bir kismini gormemeye calisiyorsun ama bir kismi surekli olarak kendini sana gosterme ihtiyaci hissediyor, ne kadar depresif oldugunu illa gozune sokmak istiyorlar. bir de hicbir seyi begenmeme, her seye muhalefet olma timi var ki evlerden irak.

yaklasik 3 yildir buralardayim, gozlemledigim eski yazarlarin hicbirinin kalmadigi. benim de zaman zaman uzaklastigim olmustur, bu ara yavas yavas o moduma donmek uzereyim. hepsinden sogudum desem yeridir.

bunlar haricinde cok sevdigim insanlarla da tanistim burada; guzel aktiviteler de yapiliyor. disarida gorustugum, yemek tarifleri aldigim, bazi konularda danistigim hatta is gorusmesine gittigim insanlar bile oldu. bu durumda kolayca da birakamiyorsun.

ha bu kadar ciddiye almali mi dersen, bence gerek yok. iyinin de kotunun de oldugu bir yer burasi. bes parmagin besi de bir degil iste. sadece o kotuler citayi yukselttikce iyiler azaliyor.
0
fraise
(17.01.15)
İnternet kullanımının çok yaygın olduğu bu dönemde, binlerce insanın takip ettiği bir sürü site var. Bu sitelerde gayet makul insanların olduğu gibi günümüzde kullanılan "troll" insanlar da var.

Bu yüzden fazla takılmamak lazım bunlara, kalite artar, bozulur, insanlar değişir, yeni insanlar gelir, yeniler eskileri benzemez, eskiler yenileri vs...

Fazla dert etmemek gerekiyor böyle şeyleri yoksa sonu yok yıpranan kendiniz olursunuz. İnsanlar artık bu sanal alemden evleniyor, mutlu oluyor, güzel arkadaşlıklar kuruyor. Tabi ki bunun zıttı da oluyor. Eğer çok rahatsız oluyorsan bazı şeylerden yani o siteden uzaklaşırsın, görmezden gelirsin.
0
arockm
(17.01.15)
senelerdir buradayım. rahat iki senedir olmuştur, belki daha da fazla. ben burada olduğum süre içerisinde en azından 3 dönüşüm geçirdi duyuru ve bu değişimler resmilikten samimiliğe doğru gitti ve sanırım şu anda o iş cıvıklığa döndü. açıkçası çok dikkat etmedim, zaten saçmalayanları da fazla ciddiye almadım. o anda tartıştım ve bitti. böyle yaptığım için belki şimdiye kadar durumu farketmedim ama bir süredir duyuruda ki şikayetlerin arttığı bir gerçek. başlarda üzerinde durmadım aynı şekilde ancak bu kadar şikayet olduğuna göre bir şeylerin ters gittiği belli ancak duruma doğrudan ''troller bunlar'' diyerek yaklaşmak ne kadar doğru, ondan da emin değilim.
hali hazırda toplumumuzda ruh hastası ve sorunlu insanlar bolca mevcut, bu artık herkes tarafından kabul edilebilir sanırım. sonuçta burası da o insanların da içinde bulunduğu toplumlardan meydana geliyor. o yüzden troll olduğunu düşündüğümüz insanların bir kısmımının aslında psikolojik anlamda bir takım sorunlara sahip olduğunu düşünüyorum. bu kanıya da bir arkadaşımın karşılaştığı bazı olaylar sonucunda vardım. hani öyle absürt tepkiler ve yazılar okudum ki, bunları yazan birinin troll olmasının imkanı yoktu, adam doğrudan ben ruh hastasıyım diyordu.
millet normal hayatında ki sorunlarını gelip burada kusuyor. patronuna, eşine, amirine vs söyleyemediklerini burada ilk karşısına çıkana sayıyor, sövüyor.

onlar tamamen troll değil demiyorum, arada elbet trollük yapa(maya)nlar da var ancak, işin birde bu tarafının olduğunu düşünüyorum.
0
air
(17.01.15)
Bu kadar duygusal da davranmamak gerek bence.
0
dessy
(17.01.15)
Mesajlaşma bölümü açılıp da insanlar birbiriyle yiyişmeye başlayınca olay koptu bence. Önceden insanlarla çok zor iletişim kurulurdu cevaplamak dışında.
0
ufukcel
(17.01.15)
troll meselesi hep vardı aslında.
hâlâ da var muhtemelen.
son birkaç aydır uzak kalmayı tercih ettim biraz, o yüzden pek bilemiyorum.

ama bu değişim süreçleri hızlı yaşanıyor burada.
yıllardır girip çıkıyorum duyuruya.
bazen birkaç ay çok iyi, seviyeli, kaliteli giderken, birden bozabiliyor.

belirli bir çizgide ilerlediğini sanmıyorum.

benim soğumam kişisel nedenler dolayısıylaydı.
duyurunun kendisiyle ilgisi yoktu.
ama saçmalayanlar her zaman olacaktır.

bazen bazı şeyleri sorma ihtiyacı hissediyor insan.
ama iş geyiğe döndüğünde, saçma cevaplar almaya açık oluyorsunuz.

yani işe yaradığı noktada kullanıp, arada akıl dağıtıp, fazla kaptırmamak en iyisi bence.
0
blatta hiberna
(17.01.15)
duyuru camiası fazla kırılgan sanki. zamanında bana demediğini bırakmazdı millet, hala konuşuyorlar da şimdi biraz daha büyüdüm diye ses etmiyorlar herhalde. eskiden ne ergenliğim ne asosyalliğim ne mallığım kalırdı, mesaj atıp küfreden olurdu. 3-5 yavşak yüzünden duyuruyu sözlüğü bırakacak olsaydım ohoo.

ha "bu ne biçim ortam, burda kalmak istemiyorum" deyip gidiyorlarsa bir şey diyemem kendi tercihleri. sözlük zaten saçmasapan bir ortam, duyuru yine fena değil eskisi gibi olmasa da. ben duyuruyu sadece çok fazla zaman geçirdiğimi ve bunu kesmem gerektiğini düşünürsem terk ederim açıkçası, insanlar niye geliyor ya da başkalarının tavırlarına göre duyurudan gidiyor onu bilmiyorum/anlamıyorum.

mesela emirkulu'nun bok sineği dediklerinden biri benim. ona efsane sataşıyodum. başka insanlar da var sataştığım. ben şahsen bunu troll olduğum ya da biriyle kişisel derdim olduğu için yapmıyorum. troll de değilim zaten. ama bu insanlar ben sataşıyorum diye duyuruyu bırakmıyo veya ben de bırakmıyorum. bi duyuruda küfürleştiğim kişi gelip diğer duyuruda bana güzel cevap veriyo vesaire. bu kadar abartılacak, büyütülecek, "gidiorm duyurudan :((" demeyi gerektirecek hiçbir şey yok bence.

gidiyorum diye bildirim yapanlara ayrı kılım. gidiyosan git amk çok sevdiklerin varsa onlara mesaj atıp söylersin, bana ne. arkandan ağlayalım mı onu mu bekliyosun. millete "kendinizi ne zannediyosunuz" diyolar, kendileri giderken çok önemliymiş özelmiş gibi duyuru açıyolar.
0
der meister
(17.01.15)
acilin ben geldim,

ilk duyurumu 2006'da atmisim ve o gunden beri aktif olarak (kendimce) duyuruyu kullaniyorum.

ilk baslarda sanirim internet kullanicilarina acik degildi burasi (oyle hatirliyorum) ve cidden ortam bambaskaydi.

uzatmadan gunumuze gelirsem,

- her onune gelenin kayit olabildigi bir platform haline geldi,
- Sahte niklerle kendilerince eglence arayan ergenler turedi
- Kendi arasinda komun kurmus garip bi grup var. Birbirlerine canim cicim diye hitap ediyorlar falan (kotu diye etiketlemiyorum ama o yone evrildi duyuru, bu da ilginc bir sey.)
- Ifsa denen birsey var ki bu da artik buranin tanisma platformu haline geldigini gosteriyor bi nevi. (Insanlar bilgi paylasilan bir ortamda artik fotograflarini gosterme ihtiyaci hissediyorlar bu sebeple)

Duyuru, salt bilginin paylasildigi bi yer olmadi hicbir zaman evet ama bu kadar da civimamisti hic. Di mi cinimcim yaaa.
0
brkylmz
(17.01.15)
işte bunlar hep insanların kendini fazla önemsemesinden.
duyuruya ara ara veda edip, bunu belirtip, dayanamayıp tekrar döndüklerinde yine 'ısrarlara dayanamadım ben geldiim' diye duyuru açan adamlar direk gözümde özgüvensiz insanlar olarak canlanıyor.

mesajdan rahatsızsan mallara eklersin, cevaptan rahatsızsan şikayet edersin. sorun çözme becerileri yok. bi de yine kendilerini çok önemseyip 'falanca bana böyle mesaj attı, nasıl oluuuğğr' diye duyuruyu ayağa kaldıranlar var.

yoldan geçen adam laf atsa adama bişey demek yerine gelip burda duyuru açanlar var. ne bileyim sosyal konularda bi duyuru açtığımda ben nicklere takılmak yerine bakış açımı değiştirecek cevaplara bakıyorum. amacı sadece yermek olan cevapları önemsemeyip diğer cevaplara odaklanıyorum. yoksa kendimce haklıyım zaten neden destek arayayım? bu insanların günlük hayatta insanları bu kadar önemsemediğini zannetmiyorum. burda da tavır aynı olmalı.

ama asıl sorun modların adaletsiz tavırları bence. keyiflerine göre cevap-profil silince insanlar doğal olarak isyan ediyor. haklı çıkma güdüsü hepimizde var ama kurallar herkes için olursa seve seve uymak zorunda kalırız.
0
seksen9
(17.01.15)
Bu arada blgisayari tamirciye birakiyorum. Bundan sonraki tik ve aciklamalar sonra gelecek.
0
🌸aychovsky
(17.01.15)
7-8 senedir duyuruya düzensiz aralıklarla giren, bir sorum veya merak ettiğim bir şey olduğunda iyi kötü cevabını alan biriyim. denk geldiğimde de yardımcı olduğum insanlar olmuştur. 2008'de yaz stajımı bulmama vesile bile olmuştur burası. amacına uygun kullanıldığında gayet faydalı bir yer. ama internette büyük bir kitlenin girişine-katkısına açık her yer gibi "bozulmaya" mahkum. burada belirli 1-2 kişi dışında kimsenin nickini bilmem, tanımam. insanlar sitenin amacına uygun olarak sorularını-duyurularını paylaşmak veya paylaşanlara yardım etmek için girseler hiçbir sıkıntı yok. ama meşhur oldukça buraya dadanıp ego tatmin etmek isteyenler, kadın-erkek kaldırmaya çalışanlar dadandı buraya. ekşi sözlükle paralel bir gelişim seyri gösterdi. kankacılığın olduğu yerde huzur kalmaz. ama terkedip gidecek kadar ciddiye alanlara da şaşıyorum doğrusu. rahatsız oluyorsan zaman geçirmezsin, sorun sorunun olduğunda gelir cevabını alır gidersin. beyin bedava!
0
temasettin
(17.01.15)
benim başıma hiç gelmedi, gelmiyor böyle olaylar. alla alla...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.01.15)
Hiç tanımadığım bir kişi sanki kan davamız varmış gibi bana mesajlarına cevap vermediğim için bin türlü hakaret sıralamıştı. Paragraflarca yazı düzmüştü. Üstelik bunu duyuruda engelli olduğu için Facebook'tan fake hesabıyla bana ulaşıp da yapmıştı. Facebok'tan beni nasıl bulduğuna gelirsek, o sırada görme engelli ve dişsiz bir kediye yuva arıyordum ve burada Facebook'taki ilan da vardı.

Bu kişi bana güya hukuki bir şey danıştı duyurudan. Ben cevap verdim. Sonra büronuza geleyim dedi. Bürom olmadığını söyledim ama normalde karşılaşmadığım ısrarcı, agresif bir tarzı vardı ve benim kimliğimi filan bildiğini de işte daha sonraki Facebook üzerinden mesaj atması sayesinde anladım.

Kim bilir kafasında neler kurdu da beni duyurunun tehlikeli olduğuna ikna edip buradan soğuttu.

Bu olayı yaşayınca kendimi burada kendine eğlence arayan, ciddi psikolojik sorunları olduğuna inandığım kişilere karşı da gereğinden fazla ifşa ettiğimi (fotoğraf koyarak filan değil bu ifşa) fark ettiğim için uzaklaşmak istedim buradan ve de herkes aramızda böyle insanlar olduğunu görsün diye bana gelen saçma sapan, hakaret dolu mesajı da paylaşarak duyuruyu bırakma sebebimi paylaşmak istediğimde insanların nefret kusmak için bahane aradıklarını anladım gelen tepkilerden.

3 ay duyuruya girmedim. Sonra hukuk sorularına cevap vererek yine kullanmaya başladım.

Kimseyi fazla ciddiye almıyorum artık ve sakince cevap veriyorum bana edilen hakarete, yapılan kötü bir yakıştırmaya. O yüzden kafam rahat.

Burası ego tatmin yeri değil, yardımlaşma platformu.

Anonimliğin suyunu çıkarıyorlar bazıları halen. Her fırsatta laf sokup, saldırıyorlar etrafına. Artık onları ciddiye almayıp, kendimi onların çirkin egolarına hedef yapmamayı öğrendim.

Normal yaşantımızda çevremizi hepimiz kendimiz seçiyoruz, internette muhatap olduğumuz kişiyi seçmek gibi bir lüksümüz ise yok ve bu yüzden her türlü sorunla karşılaşabiliriz. Nasıl başa çıktığımız önemli.

Kendi yaşantımda ne benden 10 yaş küçük ne benden 20 yaş büyük kişilerle görüşüyorum. Burada ise her yaştan, her meslekten, her ilden, her gelir düzeyinden insan var ve bu yüzden biz kendi çevremizdeyken olduğumuz rahatlıkta, samimiyette davrandığımız vakit herkes bizim almaya alışık olduğumuz şekilde tepki vermeyebiliyor. Bunu fark etmek önemli bence.

Artık duyuruya zaten soğuk bakıyorum ve o yüzden de soğunacak bir durum yok benim için ortada. Biri benimle tekrar kişisel olarak uğraşmadıkça, ben buna izin vermedikçe burda olucam. :)

Edit: İmla
0
m e l t e m
(17.01.15)
burdaki en rezil şey insanların birden fazla hesap alıp kendilerini başka insanlarmış gibi tanıtmaları bence. adam/kadın aslında tam bi gerizekalı, burdakiler bunu ayıklıyo ama bu sefer bi iki ay daha diğer nickiyle takılıyo burda. ben bunu gördükten sonra daha az girmeye, girsemde daha az cevap vermeye, yardımcı olmaya çalıştığımı farkettim. bilinçli bi hareket değil belki ama karşısındaki insanı gerizekalı yerine koyar gibi, ki bence hiç farkı yok, 55 tane nickle üye olup burda yazmak bence hoş değil. belki bende yazmam bi süre sonra ama "arkadaşlar sizi çok seviyorum ama ben yokum" diye de başlık açmam muhtemelen. burdada toplam 5 kişi farklı nicklerle birbirlerini eğlerler artık.
0
bruceandwayne
(17.01.15)
açıkçası ben de uğramamaya başladım buraya. devorgilla zaten kendini uçurdu lanet olsun diyerekten.

düzgün cevap veriyorsun birine subjektif soru sormuş zaten, yanlış anlar diye baştan buranın mimiksiz ortam olduğunu hatırlatıyor, fikrini yazıyorsun özelden gelip sana etmediği lafı bırakmıyor. cevap verirken bile kırıcı olmamaya çalışıyorsun, hakaret filan asla söz konusu değil sen "yanlış anlama ne olur
üzülürüm." demiş hakaretlere küfürlere
"terbiyesizlesiyorsun, kal sağlıcakla." diyorsun, burası bitiyor sözlükten dadaniyor. okudugun cümle "bebeğin ölü doğar umarım, en büyük acıyı yaşarsın."

demeye çalıştığım iyi niyeti sömüren, hakaret etmeyi kendinde hak gören leş insanlar da var burada ki başkalarıyla konuşmasını duysan bir melek sanırsın, bir terbiye abidesi.

özür dilemesi gerekirken üste çıkan, hadsiz ve görgüsüz kitle mevcut ne yazık ki. ve bıktırıcı oluyorlar .
0
kaymaktutmayansicaksut
(17.01.15)
eski nickler gitti biraz daha cıvık sorular çoğaldı bence
ama ben seviyorum buradakileri
ha herkes herkesi sevecek diye bir gaye yok
herkes kendi açısından haklı olduğunu iddaa ediyor ama tabi yanlış birşey
hakaret vb şeyler oluyor ama böyle insanların olduğunu bilip giriyorum ben buraya sıkıntı yaşamıyorum.
0
basond
(17.01.15)
Çok emin olmamakla birlikte kankamsı kemikleşmiş bir oluşum olduğunu düşünüyorum. Birbirlerinin yanlış hareketlerinde bile kolluyorlar hatta paslaşıyorlar gibi.

Dokunulmazlar/dokunulmaz olduğunu düşünenler/ dokunulmazların olduğunu düşünenlerin olması rahatsız edici.

Duyuruya ilk verilen cevaplar ayağını sürüme etkisi yaratabiliyor. Ardından gelen cevaplar aynı minvalde olabiliyor. İlk cevap esip yağmışsa bakıyorsun herkes esip yağmaya başlıyor. İlk cevap olumluysa gerisi de öyle gelebiliyor. Cevapları okumadan cevaplamak bunun önüne geçebilir bence.

Troller beslenmezse trollük yapamazlar.

Bana göre duyurunun sıkıntıları bunlar.

Mesajlarla gelen aşağılamalar hakkında bir bilgim, deneyimim yok. Sürekli olması rahatsız edici olmalı. Huzursuzsam neden o ortamda kalayım ki diyorlar sanırım. Böyle bakınca haklılar. Sitenin yararı zararından azsa, gitmeyi seçer adam. Herkesten birilerine bir faydam dokunur belki diye kalmasını bekleyemeyiz.
Troller veya dalaşanlar olduğu gibi samimi sorular sorup samimi cevaplar veren çok fazla kullanıcı var burada. Diğerlerinden çok daha fazla. Girip cevap vermeyenler, okuyanlar da var sanıyorum epeyce.
Duyuruda daha çok olan kesimin ağırlığını koymasına bağlı olarak sorma ve cevaplama oranının artacağını gitmelerin azalacağını düşünüyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.15)
benim öyle çok benimsediğim bir yer değil burası.ara ara girer bakarım.amacına uygun biçimde kullanmaya çalışıyorum.bahsi geçen kitle benim de gözüme çarpıyor ama isimlerini say deseniz sayamam çünkü cevap vermeye tenezzül etmediğim için kim olduklarını hiçbir zaman kafamın bir köşesine not edemiyorum.ben böyle saldırgan,troll tiplerin cevaplarını gördüğümde sanki onlar yazmamış da ben ilk cevap veren kişiymişim gibi davranıyorum.bu sayede böyle tiplerden uzak durabiliyorsunuz.tabi yine de böyle davrandığınız durumda özelden laf sokmaya çalışanlar/küfür edenler olabiliyor.böyle kişiler ortaya çıktığında da mallara ekle düğmesi faydasını gösteriyor.
0
rakicandir
(17.01.15)
1.si kalite feci düştü. Bunu zaman zaman cevaplarımda saçmalayan trollükler yapan biri olarak söylüyorum. İlk hesabım "agnahie" banlanmadan önce(ki çok saçma bi sebep yüzünden banlanmıştır, trollere kurban gitti daha doğrusu) cevaplarım uzun uzun iken bir baktım millet artık en ciddi şeyin altına bile link atıp geçmeye, geyik çevirmeye başlıyor. Yani ortamın genel algısını değiştirdi millet. Herkes de buna uyum sağladı nedense. Nedenini ben de gerçekten bilmiyorum.
2.si ifşalar arttı. Bu ifşalar artınca tabi otomatik olarak bir çoğumuzun dahil oldugu yürüşmeler yaşandı fakat bu olay arasındaki ince çizgiyi fark edemeyen bir gerizekalı kitle mevcut. OLayı bundan ibaret sanıyorlar.
3.sü kötü yönetim. Hollow'a hepimiz kıl oluyoruz hatta bbenim baya baya sövmüşlüğüm de var. Solem2 olmasının sebebi bu zaten :D Ama adam şöyle bir durup bakınca yine yapıyor bişeyler. Neyse fazla övmeyeceğim onu :)
4.sü Arkadaş paranoyak oluyor insan. Burdan birileriyle biraz samimi olmaya başlayınnca anında fake hesaplarını fark edebiliyorsun. Abi bu kadar olmaz ya neden çifter çifter hesap alıyorsunuz? Gerçekten artık biri ciddi bişey sorduğunda altına yazacağım cevabı mesaj ile gönderiyorum. Daha iyi oluyor hiç değilse yardımcı bile olamasak birbirimize o konu üzerinden bir muhabbet dönüyor. Eskiden bunlar duyuruların altında seviyeli bir şekilde olurdu.
5.si aslında burada herkes birer troll. Duyuru çok fazla sorunlu insanı bünyesinde barındırıyor. BUnlar da sorunlarını buraya taşıyıp çözüm bulmak yerine sorunlarının acısını acınası bir şekilde buradan çıkarmaya çalışıyorlar. Bi ikisiyle reelde denk gelip sonlarını kötü bitirmişliğim var.
6.sı Herkes çok mükemmel havalarında. Misal biri buraya "otobüste tanıştım şöyle oldu böyle oldu diyip hava atıyosun" demişti bana. Arkadaş ben düzenli olarak reddedilen biriyim zaten bunu da yazıyorum ama loser içerikli duyurular gördüğünüzde kim yazmış diye bakmaktansa hemen eziklemeye başlıyorsunuz herhalde. Ne diyeyim? Objektif de olamıyor kimse.
7. İşi sürekli fuck buddy aramaya çevirmek. Bunu yapan kadın tanıdıklarım da var ve kendilerini kesinlikle burada bir soruya cevap verirken göremezsin. Avcıdır onlar, hedeflerini seçer, takip eder ve sonunda pat diye yeşillendirirler.
8. Arama butonunun kullanılmaması. Bu çok ciddi bir problem. Ben artık sayısını unuttum "neden hayvanları kısırlaştırıyoruzkieee" diye açılan duyuruların. Arkadaş bir arayın ya neymiş niyeymiş önce bi bakın. E haftada 3 gün benzer duyurular açılınca insan ister istemez dur sunun bi ağzına sıçayım bu ne salak bişeymiş ya diyor. Bir beyin var ve kullanmayı bilmiyor bir çok kişi. Neyse

Not: Yukarıda yazdıgım tüm maddelerin benim için de geçerli oldugunu hatırlatır, espri kaldırmayacak bir kafada oldugumu bilgilerinize arz ederim sayın pikicanlar.
0
Solem2
(17.01.15)
ben de 2007'den beri aktif olarak kullanıyordum. duyuru kaçırmazdım yani. gece bıraktığım yerden devam ederdim sabah kalkınca. akşam eve geldiysem en son bıraktığım yere geri dönerdim ki kaçırdığım duyuru olmasın cevaplayayım diye.

son 1 senedir biraz soğudum, son 6 ayda daha da soğudum. son 3 aydır duyuruları bile takip etmiyorum. günde bi kaç kere giriyorum. bi kaç dk bakınıp çıkıyorum.

brkylmz'ın yazdıkları doğru. önce ifşa duyuruları, şimdi de zirve duyuruları falan bozdu burayı. sitenin amacı soru cevaplamaktan çıktı sosyalleşme, tanışma oldu sadece.
0
xenophobe
(18.01.15)
Herkese çok teşekkürler, kafamda bir sesler "Haaa, vay anasını" dedi.

Yönetim derslerimiz şununla başlıyordu: "Bir kişinin yanına, ikinci bir kişiyi koyarsanız, burada sosyalleşme ve yönetim başlar. Gerek ve yeter koşul ikinci kişinin varlığıdır. Bu varlık platformdan bağımsızdır. Mektup arkadaşlığında veya teftişlerde bile sosyalleşme ve yönetimden söz ederiz. Belli bir kişi sayısına kadar bu ilişkiler sezgilerle yönetilebilir. Güç kimde ise yetkiler de onda toplanır az kişi varsa. Çok kişi varsa güç ve yetkiler birbirinden ayrı olabilir, güçlü olanın yetkisi olmayabilir. Bu şekilde yapılandırılmış bir yönetimden söz edebiliriz."

Buranın ilk amacının sosyalleşme olmadığını biliyorum. Aynı işimize gitmemizin amacının sosyalleşme olmaması, çalışmaya gitmemiz gibi. Yine de "iş arkadaşı" diye bir kavram var ve bunlar çok yakın arkadaşlar bile olabiliyorlar. Ya da İspanyolca kursuna İspanyolca öğrenmek için gittim. Ders dinlerken milletle muhabbet etmedim ama yine de dil kursundan görüştüğüm insanlar var. Keza ehliyet kursundan da. Buralara "Ooo, kimlerle tanışılır" diye gitmedim ama insanlarla tanıştım. Ana amaç o olmasa da ister istemez sosyalleşiliyor. Teoriler bunun platform bağımsız olduğunu ifade ediyor; yani "Burası bir site" ile "Burası bir işyeri" arasındaki tek fark işe gitmek zorunda olmamız. Ama "Burası bir kurs" ile çok da farkı yok. Sonuçta bir kişi ile herhangi bir şey için mesajlaşıldığında, artık o kişi hayatına giriyor iyi veya kötü bir şekilde; ya da bir duyuru veya cevabını okuduğunda da. Çünkü Yönetim Bilimleri bunun için yeter ve gerek koşulun o insanın varlığından haberdar olmak, öyle bir kişinin var olduğunu bilmek olduğunu söylüyor. Bir kişiden haberdar olduğunda, ona olan bir şey sende etki bırakıyor. Etkinin büyüklüğü kişiye bağlı olarak değişiyor. Oturup dövünebiliyorsun da, görmezden de gelebiliyorsun. Örneğin, Zetahead emirkulu'na çok yardım etti. Ana amacı gerçekleştirdi, bu ana amaçla birlikte ikisi sosyalleştiler. Varlıkları birbirine güven verdi ama Zetahead'in gidişi emirkulu'nu oldukça üzdü. Sonu.ta hayatının en büyük yardımlarını yapan biri ile ne kadar yüzyüze görüşmese bile, onun varlığı bir güven yaratıyordu. Ama başka birinde "Hmm, gitmiş mi, peki" tepkisi verdirtti.

Buradan çektiğim ana sıkıntı, bir anlamda sosyalleşmenin birincil amaç haline gelişi. Bu beklenti-gerçek farklılığı kişide hayal kırıklığı oluşturuyor olabilir.
Gidenlerden tanıdığım birkaç kişiyi de bu şablona oturtamıyorum açıkçası. Onların başına gelenler benim başıma bir iki kere geldi ve sallamadım, güldüm geçtim. Konudan bağımsız olarak bir noktaya geleyim, dün buradan bir kişi ile konuşurken "Ya ben 3-4 günden fazla kaldığım yeri evimmiş gibi belliyorum. Bir yere giderken evden ayrılasım gelmiyor, oraya gittikten sonra da orayı evim belliyorum, oradan dönesim gelmiyor. Ama sonra 3-4 güne de unutuyorum" demiştim. Şimdi buraya geri döneyim. Bu bağlamda burası da ev gibi benim için. Her akşam Candy Crush oynasam, o da başka bir ev olur. Amacından bağımsız olarak. Yani "Evim, güzel evim" gibi değil de her zaman gittiğim markette ne kadar rahatsam, spor salonunda zaman geçirmeyi ne kadar seviyorsam, 3-4 kere gittiğim yeri ne kadar benimsiyorsam; bu da öyle. Amacım sosyalleşmek olsa da, katkı yapıp yardım etmek olsa da ya da hiçbir şey yapmayıp sadece bakıp çıksam bile; birkaç kere heves kırıcı bir şey olsa üzülürüm be. Yani, yıkılmam, birkaç güne unuturum; neler bırakılmıyor ama dokunur yani. "Vay be, ne günlerim oldu. Hakkınızı helal edin" derim. Ki bazılarında merak ettim, "Neymiş o beğenilmeyen cevaplar" diye. Cevaplarda bir şey de yok, hatta yardım edildiği için heyecanlı bir cevap olmuş biri ikisi. Sonra elemanın teki gelmiş, şevkini kırmış, gitmiş. Buna "Müdahale edelim" de diyemem tabii ki, saçma ve temelsiz olur. Başka birinin de şevki kırılmaz, o da öyledir. Ama yazık bence yine de, iyi insanlardı gözümde. Ne bileyim, iyi niyeti ile cevap vermiş, niyetinin tam tersi yanıt almış. Neyse, umarım herkes kendine göre ister gerçek hayatta ister sanal hayatta akacak birkaç mecra bulur.

Edit: Yanlış anlama olmasın. Doğrudan "take a minute süper insandı, o niye gitti" değil derdim. Sadece tanıdığım bir kısım insanlar gitti, tanımadığım da bir kısım insanlar gitti. Masum olmayabilir gidenler, masum olabilir de. Sadece davranışı anlamaya çalışıyorum. Sezen Aksu'nun "Ben Allah'ın terazisi miyim de, kim neye layık onun kararını vereyim" diye; sonuç olarak Allah'ın terazisi ben de değilim. Neyine niye karar vereyim.
0
🌸aychovsky
(18.01.15)
(15)

Yavru Kedilerin Yaramazlıkları

yattara valli
Sorum şöyle: Yavru kedilerin elektronik cihazlardan, prizlerden ve benzeri hassas ve tehlikeli aygıtlardan uzak durması için, onlara hiç yaklaşmamaları için bildiğiniz bir yöntem varsa alırım bi dal...Sirkeyi denedik fakat her gün yenilemek gerekiyor, kokusu azalınca aynen saldırıyorlar ve ev de ba
Sorum şöyle: Yavru kedilerin elektronik cihazlardan, prizlerden ve benzeri hassas ve tehlikeli aygıtlardan uzak durması için, onlara hiç yaklaşmamaları için bildiğiniz bir yöntem varsa alırım bi dal...

Sirkeyi denedik fakat her gün yenilemek gerekiyor, kokusu azalınca aynen saldırıyorlar ve ev de bayağı iğrenç kokuyor. başka bir şey arıyorum. kokusunu ben duymayayım ama onlar duysun ve bir süre kalıcı olsun. bir sprey duymuştum fakat onun da evde böceklenmeye yol açtığını söylemişti bir tanıdık. bu nedenle iyi bir marka önerilerinize açığız.

Teşekkürler şimdiden.
0
yattara valli
(17.01.15)
sert bir şekilde "hayır!" deyip, aynı sırada elinizi çırpıp rahatsız edici bir ses çıkarmayı denediniz mi? biz bu şekilde eğittik kedilerimizi.

bir de priz koruyucu kutular ve kabloları bir araya toplayan zımbırtılar var. koçtaş gibi yerlerden alınabiliyor. onlar da işinize yarar.

spreylerin işe yararlığını hiç bilmiyorum. enerjilerini atmaları için tırmanma evleri, direkleri ve oltalı oyuncaklar, minik hışırtılı kumaş oyuncaklar da alabilirsiniz.

o prizlere ve kablolara sarma durumları biraz da can sıkıntısından oluyor. tam oyun zamanları şimdi
0
m e l t e m
(17.01.15)
Hayvanları uzaklaştırıcı get off spreyler var, deneyebilirsin. Ama ben denedim, bi boka yaramıyor, belki senin kedilerde yarar.
0
buff
(17.01.15)
"hayır!" diyerek mutfağa girmemelerini sağladım ama bazen ben fark edip "hayır!" diyene kadar televizyonun, oyun konsolunun, uydu alıcısının üstüne çıkıyorlar. oda yasaklamak istemiyorum fakat mesela gece ben görmediğim zaman yahut da ben odada olmadığım herhangi bir zaman bir şeylerin tepesinde gezmeleri hem hoşuma gidiyor hem de beni korkutuyor. bu nedenle sormuştum. korkutacak şeyler yapmak istemiyorum, fıs fısla su sıkmak falan gibi. zaten daha yeni yeni güven duymaya başladılar. iki kelimeye yoğunlaştık severken ve onaylarken "aşkım" kızarken ya da yasaklarken ise "hayır!" :) ama henüz çok minnoşlar ve de büyüyene kadar evdeki cihazları onlardan, onları da elektrik ve benzeri tehlikelerden korumak için soruyorum. çok teşekkür ederim yanıtınız için kedilerinizle mutluluklar dilerim. ben şu spreyi ciddi ciddi öğrenmek istiyorum. inşaallah bir bilgi veren çıkar bu konuda da.
0
🌸yattara valli
(17.01.15)
@buff siz nasıl çözdünüz bu durumu?
0
🌸yattara valli
(17.01.15)
yavru kediler bir süre kablo ve prizlere sarıyorlar, sonra geçiyor.

çok fazla ilgi gösterirseniz oyun haline getirme riski var. en basiti uzatma kablolarının priz kısmını bir ayakkabı kutusundan falan geçirmek. bu şekilde geçici çözümlerle atlatabilirsiniz, sadece bir dönem böyle yaramazlıkları oluyor.

ayrıca açma kapama düğmesi olan uzatma kablolarını tercih edin. ben yetişkin kedilerim için bile gece yatmadan açıktaki prizlerin düğmesini kapatırım illa.
0
lily briscoe
(17.01.15)
herkeselere çok teşekkür ederim. ayakkabı kutusu iyi fikir. açıkta duran elektronik cihazlara da artık yavaş yavaş öğretecez yaklaşılmaması gerektiğini demek ki:) gıdılarını yediğim kedilerinizi öpün benim için. varolun.
0
🌸yattara valli
(17.01.15)
vicks krem de uzak tutuyormuş kedileri, onu da deneyebilirsiniz
0
sen olmayan cocuk benim
(17.01.15)
Benimkilerin öyle aygıtlara saldırganlığı yoktu, halıya işeme durumları vardı onun için kullandım spreyi.
Tam anlamıyla çözebildiğimi de söyleyemem. Kedileri olduğu gibi kabullendim diyeyim.
0
buff
(17.01.15)
limon kolonyasından da nefret ediyorlar ama tabi bir süre sonra geçiyor kokusu.
0
physcos physcos
(17.01.15)
tüm kedi severlere konuyla kısmen alakalı ekstra bi hatırlatma:

elektrik kesildiğinde mum falan yakarsanız ekstra dikkatli olun. hiç anlamıyor maloşlar. anında tüyleri tutuşuverir. o panikle kaçarlar tutamazsınız da. yangın bile çıkabilir evde.
0
mobilemob
(17.01.15)
sert bi şekilde "ŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ!!!!" yapınca da işe yarıyor. bir sese şartlamanız lazım hayır yerine güçlü bi şekilde şşşşşşşşşş derseniz daha çok dikkate alıyorlar.

bu arada kedi/köpek'lere elinizle kesinlikle hafifçe bile olsa vurmayın. sizden ve elinizden korkuyorlar sonra. şimdi tabi yavru kediye vurulmaz ama biraz daha büyüyünce gazete kağıdını rulo yapıp hafifçe poposuna vurabilirsiniz yanlış yaptığı durumlarda. çok canını yakmayın tabi. sadece bunun bir uyarı olduğunu anlasın. hayvan eğitiminde gazete rulosunun önemi büyük :)
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(17.01.15)
hizliresim.com

tüm yorumlar, öneriler ve cömertçe paylaştığınız tecrübeleriniz için sonzuz teşekkürler ederiz... :)
0
🌸yattara valli
(17.01.15)
Benim kedim sağır, el cirpmadan bagirmadan falan anlamıyor. O an atlayıp gitse de sonra tekrar ediyor. Şarj aleti, kulaklık falan bırakmadı en son geçen ütüyü, lambayı falan yiyordu. Repellent spray yazan ürünler var petshoplarda ama bildigimiz limonlu bulaşık deterjani kokuyor, bizimki hiç umursamadı. Acı sos daha etkili.
0
Lim5
(17.01.15)
sirke kokusundan tiksiniyordu benim kedim sirkeli yağ sürüyor ve koli bandı yapıştırıyordum ben de deneyin isterseniz
0
insaniz iste
(17.01.15)
çok fazla cevap var diye okumadım yazılmış olabilir. bantı yapışkan yüzeyi dışa gelicek şekilde iki ucunu birleştirerek uzak durmasını istediğiniz şeye yapıştırın. bantın tüylerine yapışmasından hoşlanmıyorlar.
0
d for domates
(17.01.15)
(9)

Yeni tanışılan birinin sürekli erkek arkadaşından bahsetmesi

inheritance
İş yerine yeni birisi geldi. Kalabalık olarak yemeğe gidiyoruz, kahve içmeye gidiyoruz, iki lafın arasına erkek arkadaşını sıkıştırıyor. Benim başım bağlı mı, bana yazmayın mı demek istiyor olabilir mi?
İş yerine yeni birisi geldi. Kalabalık olarak yemeğe gidiyoruz, kahve içmeye gidiyoruz, iki lafın arasına erkek arkadaşını sıkıştırıyor. Benim başım bağlı mı, bana yazmayın mı demek istiyor olabilir mi?
0
inheritance
(16.01.15)
Ortamdaki kadınlar ya ondan daha güzel ya da o arkadaşının özgüveni sıfır. Bir kadının sürekli erkek arkadaşını anlatması ''O çok mükemmel bi erkek. Ve sizinle değil benimle birlikte, dişi olarak sizi değil beni seçti.'' mesajı vererek bastırmaya çalıştığı kompleksini etraftaki kadınlara hissettirmeden güçlü olma kaygısıdır.

Hiç bir kadın ''Benim başım bağlı mı, bana yazmayın''. Kadın her zaman gelecek olan ilgiye olumlu cevap verir. Aldatacağından değil, beğenilme/ilgi görme ihtiyacı dna'sında çakılmış olan tüm dişi memeli hayvanların karakteristik özelliğidir. Öyle birşey demek istemiyor anlayacağın. Mesele ilk paragrafta yazdığım olgu.
0
Fayfa
(16.01.15)
yeni aşık, içi içine sığmıyo olsa arkadaşlarına anlatır, yeni tanıştığı iş arkadaşlarına değil. muhtemelen bana yazmayın mesajı veriyor.
0
mellifica
(16.01.15)
buldumcuk olmuştur :)
0
kakao
(16.01.15)
kendini erkek arkadaşı ile ifade ediyor, erkek arkadaşı olmadan kendini değerli birisi olarak görmüyor, bir erkek arkadaş sahibi olmayı çok önemli bir meziyet-yetenek olarak görüyor.

anlayacağın özgüveni düşük @fayfa'nın dediği gibi.

bir de bunlar o an erkek arkadaşları olmasa bile durmadan eski erkek arkadaşlarından (ortaokuldakiler bile dahildir buna) bahsederler. durmadan onların hikayelerini dinle dur.
0
mea maxima culpa
(16.01.15)
bence bana yazmayın diyor.
0
sen git ben geliyorum
(16.01.15)
Standart gerzeklik, çok bir anlam aramamak lazım. Aramızda var bir çok örneği;

www.youtube.com
0
rygard
(16.01.15)
Fayfa teşhisi koymuş. Çok var böyleleri. Eskiden okumayanlar yapardı normal karşılardık, şimdi okumuş kadınlar da ben seçildim geyiği yapıyor ilginçtir.
0
emirkulu2
(16.01.15)
- Benim başım bağlı mı, bana yazmayın mı demek istiyor olabilir mi?

Evet, olabilir. İhtimal dahilinde. Kendisine fazla ya da karşı cinsten alışık olmadığı derecede ilgi gösterildiyse durum böyle olabilir.

Bunun dışında; özgüven problemi yaşıyor, ortamdaki diğer kadınları kıskandırmaya çalışıyor olabilir ya da kendisi ilgi duyduğu birinden aynı şekilde ilgi görmediği için "ben zaten erkek arkadaşımı seviyorum, hıh" havasında ona bir şeyler kanıtlamaya çalışıyor olabilir.

Tabi gerçekten samimiyetle, konuşulan konulardan aklına erkek arkadaşı geldiği için ondan bahsediyor da olabilir.

Biz orada olmadan anlayamayız bunlardan hangisi olduğunu ama dinleyiciler hisseder. Bir tuhaflık varsa samimi değildir...

Sonuç olarak, olabilir de olmayabilir de. :)
0
m e l t e m
(17.01.15)
Kesinlikle bana yazmayin diyor.
0
photo85
(17.01.15)
(14)

sahiplendiğim kedinin eski sahibi

monty python
Merhabalar. Bundan yaklaşık 3 ay önce bir kedi sahiplendim. Sahiplendiğimde 4 aylıktı şimdi 7 aylık ( 4+3=7 :d ). Sahiplendiğim kişi bi arkadaşımın tanıdığıydı. Kedisi yavrulamış ve yavruları dağıtmışlar. En son iki kedicik kalmış. Arkadaşım da benim kedi sahiplenmek istediğimden bahsetmiş ve sonuç
Merhabalar. Bundan yaklaşık 3 ay önce bir kedi sahiplendim. Sahiplendiğimde 4 aylıktı şimdi 7 aylık ( 4+3=7 :d ). Sahiplendiğim kişi bi arkadaşımın tanıdığıydı. Kedisi yavrulamış ve yavruları dağıtmışlar. En son iki kedicik kalmış. Arkadaşım da benim kedi sahiplenmek istediğimden bahsetmiş ve sonuç olarak gidip iki kediden birini sahiplendim, şu an gayet mutluyuz.Sahiplendiğimde hiçbir aşısı vs. yoktu, bütün aşılarını da ben yaptırdım.
Şimdi sorun şu. Kediyi sahiplenirken eski sahibi kediyi ne kadar sevdiğinden, kedinin elinde doğduğundan falan bahsedip ağlamıştı. Gayet normal bir şey. En son kediciği alıp götürürken de ağladı. Bu durum kendimi kötü hissetmeme neden olmuştu. Sanki kediyi zorla sahibinden ayırıyor gibi hissediyordum.
İlk zamanlar bana kedinin bebeklik fotolarını falan attı. Benden de yeni yuvasındaki hallerini çekip atmamı istedi, ben de çekip attım. Ne zaman istersem kendisini arayabileceğimi ve kediyle ilgili sorular sorabileceğimi söyledi. Sonrasında bikaç defa daha konuştuk.
Az önce tekrar aradı. Kedi nasıl diye sordu, ben de gayet iyi durumda olduğunu söyledim -ki gerçekten iyi baktığımı düşünüyorum. Kediyi çok özlemiş, videolarını falan izleyip ağlamış yine. Ben de üzüldüm tabi haliyle.
Tatil olması sebebiyle kediyle beraber ailemin yanına geldiğimi söyledim, keşke bana bıraksaydın dedi. Ben de okul başladığında istedikleri zaman gelip görebileceklerini söyledim. İlk fırsatta geleceğini söyledi, konuşma sona erdi.
Sizce neden böyle yapıyor ? Tamam kediyi çok seviyor olabilir, ama bu durumun beni üzebileceğini düşünemiyor mu ?
Öğrenci olduğumdan veya gözü beni tutmadığından dolayı bana güvenmiyor olabilir mi ? Belki de en başta bana vermek istemedi ama kibarlık olsun diye de söyleyemedi bilemiyorum.
Her ne olursa olsun ben bu kediyi çok seviyorum ve ister istemez eski sahibinin bu tavrı bana kötü bir şey yapmışım hissi veriyor.
Sizce çok mu abartıyorum ? Böyle bir durumda ne düşünmeliyim ?
0
monty python
(16.01.15)
Sallama yahu.

Üzerine düşündüğün kabahat.

Çok duygusal de, geç.
0
KaraSakall
(16.01.15)
olayın sana güvenmemek değil de kediye hakikaten bağlanmak olduğunu düşünüyorum. benim de yavrular elime doğduğum andan onlara çılgınca bağlıyım :) ama böyle yapmaması, daha doğrusu bu durumun seni üzeceğini düşünebilmesi konusunda haklısın.
eğer kendisi ile hemen yüzleşmek istemiyorsan, laf arasında diğer kedileri de sorabilirsin. "diğer kedicikler nasılmış? onların keyfi yerinde miymiş?" gibi sorular sorup tepkisini ölçebilirsin, ki bir bakalım sadece sana mı böyle davranıyor.
0
inevitable loser
(16.01.15)
kedisine duyduğu özlemden dolayı yaşadığı duygu yoğunluğunu kediyi verdiği kişiyle paylaşması son derece doğal bence. ağlamaklı hale gelecek duygu durumuna en iyi siz empati yapabilirsiniz haliyle. bu haleti ruhiyeyi sizinle paylaşmayı tercih etmiş olabilir.

size güvensizlik içinde olup olamayacağı konusunda kesin fikir beyan etmek yanlış olacaktır pek tabii ama bu olasıdır.

lakin hayvanları barındırma isteğimizdeki temel nokta yine hayvanların iyi durumda olmasını istemekse eğer, annelikte olduğu gibi bir yavruya "sahip" olup onu yetiştirme güdüsü çıkış noktası değilse ya da öyle olmamalı diye düşünülüyorsa kedinin önceki sahibine "bu üzüntü verici durumun son bulması için kediyi geri alabilirsin" teklifi yapılabilir.

kişi bu teklife olumsuz yanıt verirse eğer uygun bir dille "o zaman lütfen benim de üzüntü duymama vesile olan bu sorgulamalarını bırak ve kedinin güvende olduğunu bil" kabilinden bir konuşma yapılabilir.
0
secim
(16.01.15)
sizi tanımıyor. öğrenci olup olmamanız mühim değil. sonuçta ne şartlarda olduğunuzu bilmediği için, kedinin durumundan emin olamıyor. aynı şekilde bir kedi sahiplendirdik annem ile. annem, birkaç defa kontrol etti, kediyi özlediğimizi belirtti. kediyi sahiplendirdiğimiz kişi bizi evine davet etti fakat görürsek ayrılamayız diye hiç görmeyelim dedik. siz telefonda ona iyi baktığınızdan biraz bahsedin, mama olarak ne verdiğinizden, bugün şunu yaptı kerata vs... gibi bi olay da anlatırsanız içi rahat edecektir.
0
mellifica
(16.01.15)
gözün tutmadıysa vermeyeceksin hayvanı bu kadar. veya çok seviyorsan yine vermeyeceksin.

verip de bir de üstüne ağlayıp zırlamanın anlamı yok. insanların üstüne düşmenin de anlamı yok.

iyi bakıldığını merak etmesine gerek olmadığını söyleyip iletişimi keserdim ben olsam.
0
lily briscoe
(16.01.15)
Fazla duygusal. Benimkinin eski sahibi de çok üzülmüştü, birkaç kere fotoğraf koydum facebooka. Yastigina yatmış huzurla uyurken, tatile giderken, film izlerken vs. temalı. İçim rahat iyi ki size vermişim dedi. Sen de içinin rahat etmesini sağlayacak bir şeyler gösterirsen anlar.
0
Lim5
(16.01.15)
tuhaf gelebilir ama insanlar "ellerine doğan" kedilerle ebeveyn-evlat ilişkisi kurabilirler. bahsettiğim yavruyu kucağa alıp sevmek değil, sütünü hazırlayıp biberonla içirmek her gün düzenli olarak çişini yaptırmak v.b. eski sahibi anladığım kadarıyla bunu yaşamış. eğer kadınsa o ufaklığı evladı gibi görebilir. o kişiyi kedinin eski sahibi değil de ebeveyni gibi düşünün...
0
tururo
(16.01.15)
@mellifica haklsın ama kimsenin kediyi aldığı kişinin içini rahat ettirmesi gibi bir borcu ve yükümlülüğü olmamalı. kediyi verecek kişi hissettiği bu ağır sorumluluğu düşünerek ona göre insan seçmeli. yüzüne karşı güvendildiği söylenip canlı emanet edilen kişiye sonrasında ap açık yoklama çekmek saygısızlıktır. bu kontrol, kedi verilen kişiyi rencide etmeden yapılabilir. vermiş olduğun misafirlik örneği iyi mesela.
0
secim
(16.01.15)
kadınlar biraz daha duygusal oluyor bu konuda. kedinin eski sahibinin durumu o şekilde. kedinin iyi olduğundan emin olunca aramalar kesilecektir. gelsin, evde bi görsün. bizim durum biraz daha farklıydı, kedi biz verdikten sonra rahatsızlandı ve verdiğimiz kişiler deneyimsiz olduğu için bizi aradı, biz de kedinin iyileşme sürecinde bi kaç defa aradık.

kendinizi hesap veriyor gibi görmeyin. hayvanseverler arasında bu gibi şeylerin lafı olmamalı bence.
0
mellifica
(16.01.15)
@mellifica çok sevmesini ve bu yüzden arayıp hal hatır sormasını anlayabiliyorum. ama bana ağladığını söylemesini anlamsız buluyorum.
0
🌸monty python
(17.01.15)
Ağladığını söylemesi bence de düşüncesizlik olmuş.

Sana karşı bir güven sorunu yaşamıyor bence ama kediyi sahiplendirdiği için, kendisini onu terk etmiş gibi hissediyor ve bundan dolayı üzülüyor olabilir.
0
m e l t e m
(17.01.15)
@trumanshow laf arasında da olsa söyleyemem öyle bişey ya. kadın gerçekten iyi niyetli, evime gelince vereceği tepkilere göre hareket edicem. yapabileceğim bişey yok.
geri vermeyi tabi ki düşünmüyorum.
0
🌸monty python
(17.01.15)
Annem çok hastaydı. Kanser tüm vücuduna yayılmıştı, karaciğer dahil. Kaşıntısı da oluyordu yer yer, kedimizden olma ihtimali de vardı ve ilan açtım iki kere. İkisinde de verebileceğim insanları seçip ayırdım ama veremedim kimseye. Annem iyileşince yukarı çıkartırım diye evin bahçe katında tutup anneme yaklaştırmadım. En son hastaneye acilden giriş yaptık ve on dokuz gün yoğun bakımda kaldıktan sonra gitti anneciğim, iki ay oldu.

Yurtdışında yaşıyorum, gelirken yanımda getirmek istiyordum ancak bir kedi de burada var, ev 50m2. Taziyeye gelen bir ahbabın kızıyla gönderdim. Bir ay oldu vereli ve hemen hemen her gün keşke getirseydim diye pişmanlık duyuyorum. Kızla arada mesajlaşıyoruz, sağolsun o da şöyle yaptı böyle yaptı anlatıyor. Asla geri almayı aklımdan bile geçirmem ve ona çok iyi baktığna eminim.

Hasılı güvenmediğini zannetmiyorum ve lütfen üzülme, bişey olmaz, anlat sorduklarından. Ben bizim kızı darladığımı sanmıyorum ama senin yazdıklarını okuyunca karar verdim dikkat edeyim, çok sormayayım.

***Gerçi aynı şey olmayabilir, sizin kedi sahibiyle önceden tanışıklığınız yokmuş, bunlar bizim aile dostlarımız ve sadece kediden konuşmuyoruz.
0
buhurumeryem
(18.01.15)
belki etik olmaz ama ben olsam kediyi bir süreliğine de olsa bırakmazdım bu durumda. ben de bir başkasından sahiplendim ve sahiplendiğim kadın da arada yazar bana, nasıl olduğunu sorar, fotoğraf ister. bazen de o sormadan ben gönderirim çünkü fotoğraflarını görünce mutlu oluyor, sık sık da "çok iyi bakıyorsun ona belli, içim rahat." diyor. eğer o istese birkaç gün kedimin onda kalmasını, izin verirdim. bunu da bu konuda ruh hastası kıskanç şirret olmadığımı göstermek için anlattım. :D ama bu anlattığın durumda kadının gerçekten geri vermeme olasılığı var gibi geldi bana. o yüzden bence iyi ki gelip görebileceğini söylemişsin, çok istiyorsa sen varken görsün. zira olay sadece öğrenci olduğun için sana güvenmeme olsa birkaç kere konuşup kedinin iyi olduğunu gördükten sonra bu hallerinin azalması gerekirdi.
belki de kuruntu yapıyorumdur, amacı sadece bir görmektir ama iyi baktığını görmesine rağmen bu konuda bir şey söylemeyip sadece fotoğrafların video'ların onu ne kadar üzdüğünden bahsedip ağladığını söylüyorsa bu sana haksızlık bir defa.
0
love my way
(19.01.15)
(3)

Yavrucaklar için yardım lütfen

odiyus
Bu kara, soğuk kış gününde annesi ölmüş olan 2 yavruyu eziyet eden çocukların elinden aldım. Sonradan öğrendim tabi annelerinin öldüğünü malesef :( bu yavrucakları dışarıya, çocukların eline bırakmaya içim el vermedi. Kulübe yaptım dükkan da kalsınlar beslerim diye ama bunlar ne yer ne içer ne verme
Bu kara, soğuk kış gününde annesi ölmüş olan 2 yavruyu eziyet eden çocukların elinden aldım. Sonradan öğrendim tabi annelerinin öldüğünü malesef :( bu yavrucakları dışarıya, çocukların eline bırakmaya içim el vermedi. Kulübe yaptım dükkan da kalsınlar beslerim diye ama bunlar ne yer ne içer ne vermeli bilemiyorum. Süt ve sucuk alıp veriyorum marketten. Ama yeterli mi, değil mi? Bilmiyorum. Şimdi bu yavrulara ne vermeli, aşı yaptırılmalı mı, eğer daha iyi bakılabileceğini düşündüğünüz seçenek varsa örneğin hayvan barınağı gibi. Yardımlarınızı bekliyorum şimdiden teşekkür ediyorum :)

Resim eklemeye çalışıyorum ama olmuyor malesef. İphone oldupundan ötürü mü acaba?

Ne olduklarınj belirtmeyi unutmuşum ya üzgünüm:/ resim yükledim siteye

imgur.com
0
odiyus
(16.01.15)
Yavruların kaç aylık olduğunu bilmiyorum, çok mu küçükler yoksa kendileri şırıngasız beslenebilecek kadar büyükler mi? Öncelikle her iki türlü de süt çok zararlıdır. İnet sütünü hayvanlar sindiremezler, bilhassa yavru kediler. Ben çok küçük olduklarını varsayarak yoruma devam edeceğim. Veterinerlerde yavru kediler için süt satılıyor onlardan verebilirsiniz, eğer veterinerden alamazsanız sütün çoğunluğu su olacak şekilde yumurtayla birlikte ısıtıp şırıngayla beslemeniz gerek. Direkt süt asla vermeyin büyük küçük hiç farketmiyor. Ve yine çişlerini kendileri yapamıyorsa ara ara ıslak mendille popolarını silmeniz gerekiyorlar kendi başlarına çiş yapamaz yavrular siz çişlerini yaptıracaksınız. Bi kez popolarına ıslak bezle dokunun şarıl şarıl çiş akar. Ama popolarını ıslak bırakmayın üşümesinler. Yavruları barınağa vermeyin yaşayamazlar barınakta. Barınaklar da her arayanın kedisini köpeğini sorgusuz sualsiz alan yerler değildir. Almazlar büyük ihtimalle.

Sucuk yeme durumları varsa biraz büyümüş demektirler. Siz yine de popolarını arada bi yoklayın. Bi kez daha diyorum sütü direkt vermeyin ölür hayvanlar. Sucuk yerine yaş mama alırsanız ya da tavuk suyuna ekmek batırarak lapa halinde verirseniz çiğ sucuktan daha faydalı olur. Çiğ besinler yavrular için sakıncalı.
0
nice tnetennba
(16.01.15)
Ve yine internette yavru kedi bakımı diye aratırsanız daha yararlı bilgiler bulabilirsiniz. O hayvanların sıcakta kalmaları şart.
0
nice tnetennba
(16.01.15)
Ne yavrusu, kedi mi köpek mi başka bir hayvan mı? Bari onu belirtseydiniz.

Kediye süt ve sucuk vermeyin. Çok çok çok zararlı.

Sütteki laktozdan ötürü ishal olup su kaybından ölebilirler. Sucuk zaten verilmemesi gerekiyor içerdiği baharattan ötürü.

Bol bol su vermelisiniz şimdiye kadar bunlarla beslendikleri için. Sonra da veterinere danışıp uygun bir mama almanız lazım. Henüz süt çocuğu ise o zaman devam sütü tozu var veterinerlerde, onlardan verirsiniz. Yine vet.teki biberonlarla veya bir lastik eldivenin parmağının ucuna delik açıp onu meme gibi emmesini sağlayarak içirebilirsiniz.
0
m e l t e m
(16.01.15)
(2)

Yüksek Lisans vs. İkinci Bir Lisans

mystb
Selamlar,Şimdi arkadaşlar aslında sorunun normalde cevabı yüksek lisans elbette ancak bir kaç özel durum var bunlarla birlikte sizin de fikrinizi almak istedim. Bilgisayar mühendisi olarak, kurumsal bir firmada çalışıyorum. (Yeni Mezun). Okul bittikten sonra hemen askere gidip geldim ve direkt bu iş
Selamlar,

Şimdi arkadaşlar aslında sorunun normalde cevabı yüksek lisans elbette ancak bir kaç özel durum var bunlarla birlikte sizin de fikrinizi almak istedim.

Bilgisayar mühendisi olarak, kurumsal bir firmada çalışıyorum. (Yeni Mezun). Okul bittikten sonra hemen askere gidip geldim ve direkt bu işe girdim. Askerden önce de okul bitince YGS girip 2 yıllık tam burslu "Uygulamalı İspanyolca Çevirmenlik" kazandım ancak oraya gitmiyorum. Normalde gitmek planım vardı ama 2. öğretim olduğu için biraz zor geliyor işten sonra.

Şimdi bu sene tekrar YGS ve LYS girmeyi düşünüyorum ancak kararsız kaldım. Yüksek lisans mı yapmalıyım, yoksa hobi olarak başka bir bölüm mü okumalıyım? Hobiden kastım şu, mesela İspanyolca hem hobi hem de bana fayda sağlayabilecek -az da olsa- bir bölüm. Şimdi de diyorum ki şöyle 2 yıllık sağlık bölümlerinden birini yazayımi işte labaratuvar, tıp teknisyenliği vs gibi. Hem farklı bir alanda bir şeyler öğrenmiş olurum, hem ortam olmuş olur ne bileyim öyle bir düşünce var. Sağlık da ilgi alanımdadır normalde.

LYS'de dil bölümünden girdiğimde aslında çince vs gibi bölümler yazacaktım ama ne yazık ki onların 2. öğretim yok o yüzden vazgeçtim. Normalde yüksek lisans gibi bir amacım da yok ancak şirket hem teşvik veriyor, hem de devamsızlık sorunu yok. Dolayısı ile bütün bunları göz önüne aldığımızda yüksek lisans da hem kariyer anlamında fayda sağlayabilir.

Biraz uzun oldu ancak şimdiden yardımlarınız için teşekkür ederim. Sorusu olan varsa yazabilirler.

NOT: Bir de mesela CV'de ekstradan yüksek lisans değil de Bilgisayar Müh + Tıp Teknisyenliği diye yazması nasıl bir izlenim uyandırır?
0
mystb
(15.01.15)
"Bir de mesela CV'de ekstradan yüksek lisans değil de Bilgisayar Müh + Tıp Teknisyenliği diye yazması nasıl bir izlenim uyandırır?"

Çok yönlü biri olduğun izlenimi de uyandırabilir, kariyer/meslek seçimiyle ilgili kararsızlık yaşayan, memnun olmayan ve alan değiştirmek isteyen biri olduğun izlenimi de yaratabilir...

İspanyolca öğrenmek için kursa gidebilirsin, ama tıp teknisyenliği için kurs bulabileceğini sanmam o yüzden sağlık bölümleri daha mantıklı olur.

Ya da işinle ilgili olarak sana faydası dokunabilecek, işinle ilgili bölümlere yönelebilirsin. Yine işinle doğrudan bağlantılı olmayan ama ilgili olan bir bölümde yl de yapabilirsin.
0
m e l t e m
(15.01.15)
@meltem,

cevap için teşekkürler.
0
🌸mystb
(16.01.15)
(4)

yavru kedi (mümkünse) sahiplenmek istiyorum.

ileridemokrasi
Cins kedi bakmak istedim ancak "satın almak" istemediğimden dolayı da başka türlü bulamadım. Yavru olmasını özellikle istememin sebebi alışmakta sıkıntı çekmesin, ömürlük bir yuvada olacağından alışamamasından da korkuyorum açıkçası. Daha önce arkadaşım kedisini bana vermişti, ancak o da yapamadı ve
Cins kedi bakmak istedim ancak "satın almak" istemediğimden dolayı da başka türlü bulamadım. Yavru olmasını özellikle istememin sebebi alışmakta sıkıntı çekmesin, ömürlük bir yuvada olacağından alışamamasından da korkuyorum açıkçası. Daha önce arkadaşım kedisini bana vermişti, ancak o da yapamadı ve asıl evine tekrar döndü.
Not: Şimdilik barınakları gezemedim, Bakırköy civarında olacaktı bir tane ancak bulamadım. Yardımlarınızı bekliyorum.
0
ileridemokrasi
(15.01.15)
sahiplendirmeyle ilgili sitelerde cins kediler var. alisma vs suresini bilenler aydinlatir sanirim.

guvenilir siteler var, riske girmis olmazsiniz. barinaklarin sayfalari oncelikli bence.
0
caylaktozu
(15.01.15)
mırmır kız var, inanılmaz güzel ve uyumlu onu alsanız ya? ortaköyde kendisi şu an. seksi fotografları için instagram.com/zeynatarcinturunc

aynı evde marla diye bir minnoş da var, arka ayağı hafif aksak onu alın hatta, öncelik engellilerde!

ya da instagram.com/kesmeseker
bir sürüler...
0
mutevazi
(15.01.15)
bizim veterinerimizde bembeyaz, güzel mi güzel, sevimli mi sevimli, oyuncu, sokulgan, sakin, 3 bacaklı bir dişi kedi var. uzun zamandır yuva aranıyor, bulunamıyordu. onu alsanız çok güzel olur mesela. 4 kediyle baş edemeyiz diye onu sahiplenemedik.

ayrıca, beşiktaş'ta çevre ve sokak hayvanları dreneği'nde sahiplenilmeyi bekleyen onlarca yavru var. ben ilk gittiğimde içim acımıştı. hepsi yuvayı hak ediyor. oraya da bakabilirsiniz.
0
m e l t e m
(15.01.15)
sahilde pofuduk bir sürü yavru kedi var. kayalıkların arasında yaşamaya çalışıyorlar. imgur.com
0
madarch
(15.01.15)
(8)

Patent Nasıl Alınıyor? Kaç Paradır?

lamneth
bi fikrim var arkadaşlar. ama maalesef burada yazmak istemiyorum. yalnız halihazırda günlük kullanımda olan bir eşyada modifikasyon yapmayı düşündüğüm bir fikir.öyle deli gibi bir mekanizma da yok arkasında. çok küçük bir modifikasyonla daha kullanışlı olacağını düşünüyorum.ve bunun patentini almak
bi fikrim var arkadaşlar. ama maalesef burada yazmak istemiyorum. yalnız halihazırda günlük kullanımda olan bir eşyada modifikasyon yapmayı düşündüğüm bir fikir.

öyle deli gibi bir mekanizma da yok arkasında. çok küçük bir modifikasyonla daha kullanışlı olacağını düşünüyorum.

ve bunun patentini almak istiyorum. bu bana kaça patlar acaba? bi de türkiye'de veya yurt dışında alsam farkeder mi?
0
lamneth
(15.01.15)
Patent ofislerini veya turk tescil kurumu mu nedir oralari arayip bilgi alabilirsin
0
Solem2
(15.01.15)
hocam bu ntv yarışmalarında filan o işin pahalılığından derleniyorlardı, ama şöyle bi sayfa var belki işinizi görür.

www.tpe.gov.tr
0
mete kudur
(15.01.15)
patent sadece tescil edilen ülkenin sınırları dahilinde buluşunu korumanı sağlar.

tabi fikrinin buluş olup olmadığı değerlendirilmesinin yapılması lazım. buluş basamağı taşıyıp taşımadığı, yeni olup olmadığı önemli.

senin fikrin daha önce başka biri tarafınan da düşünülmüş ve de o kişinin buluşuna patent verilmiş olabiilir. o zaman sen onun patent aldığı ülkelerde patent alamazsın.

yani oldukça derin bir konu. o yüzden de mutlaka marka-patent hizmetleri sunan şirketlerden danışmanlık hizmeti al başvuru yapmadan önce.
0
m e l t e m
(15.01.15)
yaklaşık 5.000 tl'ye maloluyor.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(15.01.15)
bir de sanırım sadece fikri kabul etmiyorlar, yapıp imal etmen lazım. ya da üretimi zor veya büyük bir ürün ise ciddi projeler çizimler üretime hazır hale getirilip prototip yapmalısın.

bir de bir tavsiye, kolay kopyalanabilecek bir ürün ise boşuna masraf edersin patent için. para edeceğine inanıyorsan bir an önce üretime geç ve piyasaya sür, kısa sürede ne kazansan kardır.

kopyalanana kadar alınabilir yüksek fiyattan satarsın, piyasa rağbet ederse kopyalanmadan önce fiyatları geir çeker kimsenin kopyalamasına gerek bırakmazsın.

adamlar son teknoloji ürünü elektronik cihazları kopyalıyor, senin alet de çok rahat kopyalanır merak etme.

kimse de patent matent umursamaz, avukat polis tek tek bütün merdiven altı imalathaneleri mi arayacaksın. kazandığından daha çok parayı o işe harcarsın.

ya da büyük markaların satın alacağına inanıyorsan hiç üretmeyip doğrudan fikri satacaksın.

bana söyle ne olduğunu ben tutup tutmayacağını söyleyeyim sana :)
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(15.01.15)
"bir de sanırım sadece fikri kabul etmiyorlar, yapıp imal etmen lazım. ya da üretimi zor veya büyük bir ürün ise ciddi projeler çizimler üretime hazır hale getirilip prototip yapmalısın."

yok öyle bişey. bu cehaletle ürünün tutup tutmayacağını söylemek ayrı bir zor.

patentin koruma sağlamayacağı da aynı cehalet.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(15.01.15)
@eksi sozluk e bir daha geldim

oradaki "sanırım" kelimesi emin olmadığım anlamına geliyor di mi?

yani patent almak için sadece fikir olması yetmiyor, üretilebileceğini ya da ürettiğini ispat etmen gerekiyor diye bir şeyler okumuştum diye hatırlıyorum.

beni cahillikle suçlamışsın ama bir parça ya da aletin (patenti alınsın ya da alınmasın) onlarca ayrı firma tarafından merdiven altında üretildiği bir ülkedeyiz.

patent yasal olarak seni elbette korur ama merdiven altına asla engel olamazsın demek istedim.

büyük firmalar ürünün kopyalamaz, işine gelirse satın almak ister. ama merdiven altı atölyeler anasını bile beller.
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(15.01.15)
sanayiye uygulanabilir olması gerekiyor. somut prototip olması şart değil. zaten buluşun tanımını yapıyorsun başvuruda detaylı bir biçimde.

fikri şekillendirmek gerekiyor kısacası, ama cisme dönüştürmek şart değil.

ortada korunmaya değer bir buluş varsa patent korumasını mutlaka almak gerekir. illa ki merdiven altı işletmeler kopyalacak diye bir şey yok. gayet büyük firmaların ar-ge'leri de kopayalayabilir "şöyle bir şey varmış piyasada, patenti de yokmuş" deyip...
0
m e l t e m
(15.01.15)
(9)

bir film sorusu daha

eksimeksi
disturbing film arıyoruz ama şöyle we need to talk about kevin, funny games tarzı. öyle kanlı manlı disturbing değil yani, bu tarz var mıdır bildiğiniz?
disturbing film arıyoruz ama şöyle we need to talk about kevin, funny games tarzı. öyle kanlı manlı disturbing değil yani, bu tarz var mıdır bildiğiniz?
0
eksimeksi
(15.01.15)
Prisoners biraz istediğin tarza yakın.
0
mountaincat
(15.01.15)
a clockwork orange var. the shining var.

ayrıca hannibal dizisini izleyebilirsin. hatta mutlaka izle.
0
m e l t e m
(15.01.15)
devilred
(15.01.15)
a clockwork orange
dogville
the last house on the left
martyrs
blue velvet
repulsion
0
tepedeki psychedelic adam
(15.01.15)
Irreversible
0
turkce konusan uzayli
(15.01.15)
paranoid park
irreversible +1
enter the void
0
loveinaflipbook
(15.01.15)
rampage belki
ve tusk
0
baal
(15.01.15)
zihuatanejo
(15.01.15)
the white ribbon
0
artio
(16.01.15)
(18)

kızlar

orijinalinden guzel
biriyle tanıştınız, hoşlandınız, o da sizden hoşlandı. telefonunuzu aldı. ve ayrıldıktan 5 dakika sonra " ben senden çok hoşlandım" mesajına vereceğiniz tepki ne olurdu?..
biriyle tanıştınız, hoşlandınız, o da sizden hoşlandı. telefonunuzu aldı. ve ayrıldıktan 5 dakika sonra " ben senden çok hoşlandım" mesajına vereceğiniz tepki ne olurdu?..
0
orijinalinden guzel
(15.01.15)
eğer hoşlandıysam olumlu cevap veririm, illa aradan zaman geçmesine gerek yok, hoşlandıysam olumlu cevabım olur yani.
0
happymushroom
(15.01.15)
ihihi derdim. Erkekler seviyor oyle diyen kızları.
0
mandalina kokusu
(15.01.15)
5 dk sonra geçer.
0
zlatanibrahimovic11
(15.01.15)
Aa retorik soru!!
0
damdanakan
(15.01.15)
Biraz bekleseydin diye icimden gecirirdim.
0
sayns
(15.01.15)
Ay host hayvan derdim.
0
japon askeri
(15.01.15)
Kız değilim.
Ya tutarsa diye yazardım öyle birşeyi.
Hoşlansam öyle bişey yazmaya utanırdım şapşik :=)
0
zbrs
(15.01.15)
kız olsam gıcıklığına hımmmm yazardım.Sabaha kadar düşünsün....
0
turkuaz
(15.01.15)
yol yordam bilmeyen biri olduğunu düşünürüm. gözümden düşer.

zaten valla bence 20 yaşından sonra kimse kimseye "ben senden hoşlanıyorum" diyerek açılmasın. bi gün cafeye çağırsın, bi gün deniz kenarına kahvaltıya çağırsın, bi gün akşam yemeğine çağırsın, sonra sahilde, yolda, caddede, vedalaşırken, ya da gece kulübünde dans ederken, ya da ya da bi yerlerde artık bilemiyorum nasıl ne zaman, ama şunu yapsın:

yavaşça yaklaşıp öpsün dudaktan.

sevgililik öyle başlar. her gün kıza açılayım mı diye milyon tane soru soruluyor şurada. açılmak ne demek ya. ben seni seviyorum! itiraf ediyor filan. çok itici şeyler bunlar gençler... heyecanı da kaçıyor. genelde mesajla yazıyorlar zaten. kız da ben de senden hoşlanıyorum derse ilişki başlıyor. bi sonraki buluşmada sevgili gibi davranılmaya çalışılıyor. çünkü iki buluşma arasında sanal yolla ilanı aşklar edilmiş. pffff. yaklaş kıza yavaş yavaş, heyecanı olsun "nolcak öpüşecek miyiz şimdi, ay öpüşcez galiba, aha vallaha öpüştük, oy öpöşöyöz" bunun heyecanı mükemmelken, "ben senden çok hoşlandım" demenin iticiliği de bir o kadar fazla.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(15.01.15)
"ben de :)" yazardim.
0
sumuklu asilzade
(15.01.15)
Eyvallah
0
alciphron
(15.01.15)
gayet ciddi olarak, gülen surat filan yapmadan: "pardon, tanıyamadım, kimsiniz?" yazardım. hemen ardından da "mutlu oldum. ^_^ iyi ki tanıştık <buraya isim gelecek>." gibi bir şey yazardım.
0
m e l t e m
(15.01.15)
saçma bulurdum.

ben senden hoşlanıyorum diye birine açılmak çok saçma.
hoşlanmanın sebeplerinin içini doldur bakalım önce, bişeyler yaşa, düşün, besle büyüt içinde derdim.

tamam 5 dk da hoşlanabilirsinde, söylemezsin, yani nasıl anlatayım kendinle konuşursun önce temellendirirsin hoşlanmanı. bunu diyen 10 dk sonra sıkılır da.

kaldı ki, ben senden hoşlandım demek ne yaa, iki tarafta birbirinden hoşlanıyosa bunu bu sözle göstermez, davranışlarla zaten gösterirsin. bilmiyom hiç bana göre bir tavır değil.

ben biraz cins bi tipim, hoşlandığım kız, numaramı alıp 5 dk sonra bu mesajı atsa, sevinmek yerine kıl kapardım heralde. bu ne diye?
0
wilhelmwasmuss
(15.01.15)
bence de bi erkek olarak, bana bi kız böyle mesaj atsa direk kaçarım. gerçi ben zor kadın sevdiğimden olabilir :)
0
lamneth
(15.01.15)
Biraz düz olun lan nolcak plansiz yaşayın azcik. adam gelisi guzel tum samimiyetiyle duygularini açmış.
Öpüşmeye kadar tum planlari yapmış adam daha mi samimi?yemege gotur, eve birak, ayrilirken öp. Öyk.

Cok romantik degilse bile zarar gelmez o adamdan sana.açık sözlü delikanli adammış.
0
bluebey
(15.01.15)
Mesaj yoluyla olmasa da, ilk buluşmada "sevdim seni" dediklerim oldu. Bir kere olumsuz tepki almadım. Mesajlaşma gereksiz. Kızla iletişimini sözlü formatta tut.
0
arnold schwarzeneger
(15.01.15)
öyle sevgili olunmaz böyle olunur diye bi şey bariz bi şekilde vardır. baya baya saçma "açılarak" sevgili olmak. "sevdim seni" güzel mesela... bi arkadaş demiş cevaplarda. hani sana ısındım demek, bi yandan da elektrik aldım senden demek. bi mesaj yani. sana aşık oldum demek değil. bu tarz yumuşak geçişli yaklaşımlar duygusal ilişkilerde daha uygun oluyor. "ben senden hoşlanıyorum" çok sert bi geçiş ya. bunlar lisede kaldı. o dönemlerde insan o yumuşak geçişi yakalayabileceği bi ortam yaratamıyor çok fazla. e lise öğrencisisin, adam gibi harçlığın yok ki kızı sürekli dışarı çağırasın. e aileler de öyle dışarıda sürekli cafeye, restorana gitmeye izin vermiyor. mecburen pat diye söyleyeceksin. ama yine o bile garip kaçıyor.

ilk sevgilim msn'den "senden hoşlanıyorum" demişti bana 15 yaşındaydım o zaman. "ben de senden hoşlanıyorum :)" yazmıştım. öyle sevgili olmuştuk. sonra bilgisayarın başında otururken durdum, "ee sevgilim mi oldu şimdi benim? msn'den konuşurken olmasa daha iyi olmaz mıydı ya... bilemedim ki insanlar böyle mi sevgili oluyor acaba hep? keşke elimi filan tutsaydı önce. bu çok garip ya şimdi ben onu okulda bi daha gördüğümde napcam? sevgilim oldu artık sonuçta, sabah nasıl günaydın diyeceğim? günaydın canım mı diyeceğim? ne diyeceğim?"

yani ben 15 yaşında bile bunu garipsemiştim. ondan sonra 16 yaşımda başka bi sevgilim oldu, onunla bakırköy sahilde taşların üstünde oturup bi kulaklık onda biri bende lara fabian - je t'aime dinlerken "üşüdün mü sen?" deyip sarılmıştı, montunun içine almıştı beni filan. sonra yanağımdan öpmüştü. sonra dudağımdan öpmüştü. o zaman öyle sevgili olmuştuk. aha dedim işte bu ya! ortama bak, müziğe bak, müthiş...

şimdi 25 yaşındayım, hiçbir sevgilim bana "senden hoşlanıyorum" demedi bi daha. en son 10 yıl önce işte...

insanlar napıyorlar, nasıl yaşıyorlar ben anlamadım ki. adam gelmiş 27 yaşına, iş yerindeki kıza açılayım mı diye duyuru açıyor. lan kızın gönlü varsa senle sinemaya, restorana filan gelir. gönlü yoksa da bin bir türlü bahane üretir, yine de gelmez. oradan anlarsın zaten en basitinden açılma diye bi riski niye alıyorsun ki?
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(16.01.15)
":)" yazardım hoşlanıyorsam. Hoşalnmıyorsam ne cevap vereceğimi bilemezdim.
0
aychovsky
(16.01.15)
(14)

filtre kahve tavsiyesi

passion rules the game
bugün filtre kahve makinesi aldım. nescafe gold + coffeemate yaptım direk 3ü1 arada çıktı. starbucks'tan, tchibo'dan favorileriniz neler? hatta netten alınabiliyorsa şukela olur öneriniz.danke.bir de bu makine nasıl iyi mi? tek bu vardı mağazada. kazık mı yedim yoksa?http://www.vatanbilgisayar.com/p
bugün filtre kahve makinesi aldım. nescafe gold + coffeemate yaptım direk 3ü1 arada çıktı. starbucks'tan, tchibo'dan favorileriniz neler? hatta netten alınabiliyorsa şukela olur öneriniz.

danke.

bir de bu makine nasıl iyi mi? tek bu vardı mağazada. kazık mı yedim yoksa?
www.vatanbilgisayar.com
0
passion rules the game
(14.01.15)
tchibo african blue yalnız biraz baharatlı gibi farklı gelebilir ben çok seviyorum
bir de yeni çıkan şey var barista espresso ama daha denemedim ama açıklaması cezbedici
*Hafif bitter aromalı, fındık dokunuşlu, yumuşak gövdeli çekirdek kahve
0
sen de git sen de unut
(14.01.15)
bu arada ben hafif salakmışım, nescafe gold filtre kahve değilmiş sanırım.

tchibo'yu deneyeyim bir paketinden benim de aklım kalmıştı valla :)
0
🌸passion rules the game
(14.01.15)
starbucks'tan favorim colombia narino.
www.starbucks.com.tr
0
m e l t e m
(14.01.15)
demeyin öyle acemilik deyip geçin :) onlar granül kahve hatta kimilerine göre kahve bile değil ki bunu ilk içişinizde anlayacaksınız...
çok sert içmeyeyim yumuşakla başlayayım derseniz guatemala grande ile başlayın...
ben taze kavrulmuş taze çekilmiş kahve isterim derseniz de sizi buraya alalım www.baristasepeti.com :)
0
sen de git sen de unut
(14.01.15)
starbucks house blend, bi de ethiopia

tchipo da guatemala
0
ruh i tibbiye
(14.01.15)
ben Tchibo dan african intense ve brezillian mild ı karıştırttım yarı yarıya. fena olmadı.
0
innerbliss
(14.01.15)
fiyatı ürüne göre normal. daha ucuzlar da var ama bunun termosu mermosu iyiymiş. aromasızla başla bi sonra keyfine göre kakaolu baharatlı devam edersin. benim starbucks favorim guetamala'ydı direk ama şimdi kakao aromalı guetamala antigua diye bişey satmaya başlamışlar hiç sevmedim, çekirdek olarak arabica'yı pek sevmiyorum. colombia, sumatra hoş. makine kağıt filtreliyse eğer kahveyi kağıt filtresine göre çekmelerini söyleyemen yeterli. o paketlerin orada durma süresi biraz uzun olabiliyor, burda bi yerde birisi o paketlerin çekirdek halde 2 ay, çekildikten sonra 2 hafta sonra bayatladığını söylemişti.

www.starbucks.com.tr
0
stereoseyfi
(14.01.15)
cevaplar için çok teşekkürler.

bir soru daha ekleyeyim. ben bodoslama kahveyi koydum, meğer kağıt filtre gerekliymiş. bunu nerden bulabilirim? makine PHILIPS HD 7546. kağıtsız koysam olma mı?
0
🌸passion rules the game
(14.01.15)
eğer metal filtre yoksa içinde kağıt filtre koymalısın. ben gerçi metalde de kağıt filtre kullanıyorum çünkü böyle çıkarıp hoop diye atması ve temizlemesi çok rahat. marketlerde falan satıyolar filtreleri. üstteki haznenin şekli nasıl?
0
stereoseyfi
(14.01.15)
@stereoseyfi hocam huni benzeri bir şekil. bu kağıt filtre standart bir şey midir?
0
🌸passion rules the game
(14.01.15)
www.avansas.com

daha ucuzu vardır elbet. bunlardan biri uyar. standart değil ama genel ev kullanımı için olanların boyutları çok yakın. otelde kullandığım makinede böyle çok büyük ve yuvarlak bi filtre kullanılıyordu. makine de görece daha büyük ve işlevliydi. ama evdekiler için geneli aynı.

www.google.com.tr
0
stereoseyfi
(14.01.15)
@stereoseyfi çok teşekkürler hocam. tchibo'da aynısı 10 tl civarı :)
0
🌸passion rules the game
(14.01.15)
Bunun filtre kahve makinesi olduğuna emin misiniz? Bu kahve makinesi benim bildiğim.. Filtre kahve makinelerinde belirtilir çünkü muhakkak örnek : www.bulabilirim.com sizin modele bir çok sitede baktım hiç öyle bir bilgi verilmemiş...
0
white35
(15.01.15)
@white35 hocam instant kahve makinesi diye bir şey yok zaten. kahve makinesi diyince filtre kahve gelir insnaın aklına.

@passion rules the game
filtre kahveyi netten alıp alamayacağından emin değilim. çekmeyebilirler çekseler de 1 haftada geleceğinden bayatlar o süre içinde bir halta benzemez. gidip kendin alman daha iyi. kahve kültürüne daha yeni başladığını varsayarsak pahalı kahvelere hiç girme şimdilik. dedikleri gibi git tchibodan sırayla dene 100er gramlık alıp alıp. sonra starbucks'ı denersin sonra bir değirmen alır internetteki çekirdekleri denersin sırayla. bu sırada damağın da gelişmiş olur. en kötü jacobs'un yeşil paket içinde vakumlu filtre kahveleri var çekilmiş marketlerde satılıyor onlardan alırsın o bile idare eder seni yeterli süre.

kağıt filtreler tchiboda ve bilimum süper markette satılıyor. süpermarketlerde genelde kahve reyonlarında olur.
0
argent dawn
(15.01.15)
(12)

konulu romantik komedi filmi?

c1b2k3
aslında birbirlerini severken ayrılmış, uzun süre görüşmemiş kız-erkek ilişkisini konu eden romantik komedi tadında film var mıdır acaba?
aslında birbirlerini severken ayrılmış, uzun süre görüşmemiş kız-erkek ilişkisini konu eden romantik komedi tadında film var mıdır acaba?
0
c1b2k3
(14.01.15)
The Family Man olabilir.
0
aychovsky
(14.01.15)
istediğinle birebir örtüşmüyor ama bu filmi es geçme:

(bkz: wedding crashers)
0
bilmemkacincinick
(14.01.15)
emfuzi
(14.01.15)
şurdaki filmlerin %80'i
www.imdb.com
0
nuka cola
(14.01.15)
What if? yeni izledim baya güzel şimdiki zamanların romantik komedisi.
0
cornypop
(14.01.15)
serendipity olabilir. grosse pointe blank olabilir.

when harry met sally de olabilir. onda da senelerce süren bir tanışıklık ve ilişkinin boyut değiştirişi, uzun ayrılıklar var.

parlak bir film değil ama ghosts of girlfriends past de var tam uyan.
0
m e l t e m
(14.01.15)
bir fransız filmi vardı aynı senin dediğin hikaye üzerine, arada buluşup birbirlerine sövüp dağılıyorlardı ismini çıkaramıyorum biri söylese hatta çok iyi olur:D
0
okuyucu olmak da iyi be
(14.01.15)
@okuyucu olmak da iyi be
jeux d'enfants mı? sen deyince hatırladım. :)
0
m e l t e m
(14.01.15)
ayyyy-neeeen.. j'enfants diye aratıyodum karşıma bebişler çıkıyordu sürekli :D
0
okuyucu olmak da iyi be
(14.01.15)
Chef var az buçuk benzer çok tatlı film. müzikleri de on numero.
0
KidLazer
(14.01.15)
@emfuzi "wristcutters a love story" kesinlikle aradığım film değildi ama çok güzeldi :)

şimdi diğerleri ile devam edeceğim.
0
🌸c1b2k3
(14.01.15)
the notebook
0
proustun bir aski
(14.01.15)
(11)

Avakado

geven kafa
Kuzenim tatilden gelirken 5-6 avakado almış, getirmiş. Bu arkadaşları nasıl kullanabilirim? Illa salata mı yapmalı? Fazla uçuk kaçık olmayan tarifler var mı? Güzel salata tariflerine falan da açığım
Kuzenim tatilden gelirken 5-6 avakado almış, getirmiş. Bu arkadaşları nasıl kullanabilirim? Illa salata mı yapmalı? Fazla uçuk kaçık olmayan tarifler var mı?
Güzel salata tariflerine falan da açığım
0
geven kafa
(14.01.15)
heritage
(14.01.15)
salatalara ve @heritage'ın verdiği linkteki guacomole gibi soslara kullanılıyor.

meyve gibi yenilmez. ayrıca kullanabilmeniz için olgunlaşıp yumuşamasını beklemeniz gerekiyor.
0
mea maxima culpa
(14.01.15)
Sabah kahvaltısında üzerine (yumuşamış olacak) toz şeker dökün, ezin, kaşıkla yiyin. Çok güzel olur.
0
laranja
(14.01.15)
evvela sertse yenmeyecektir yumuşak olmalı. parmağınla bastırınca hafif çökmeli. sert ise gazete kağıdına sarıp oda sıcaklığında 2-3 gün bekletmek yetebilir.
en basit ve en lezzetli tariflerden biri için; avocado, 2 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı, 1 limon
avocadoyu ikiye yarıp çekirdeğini alıyor ve soyuyoruz. bir tabağa koyup üzerine limon suyu zeytinyağı ekleyip tahta kaşıkla eziyoruz. pelte kıvamına geliyor.
bir tatlı kaşığıyla dal gitsin.
bunun dışında ton balığıyla ve tonlu salatayla, çok soğan içermeyen her türlü salatayla, hele tereyağlı makarnayla, yumurta patetes söğüşle müthiştir çok da sağlıklıdır. büyük hastasıyım.
0
yirmibirellidokuz
(14.01.15)
avokadolu salata çok güzel oluyor.

yeşil elma ve parmesan dilimleriyle birlikte avokadolu yeşil salata yap derim. enfes.

ben ayrıca avokadoyu ikiye böldükten sonra kabuğunun içinden kaşık kaşık da yiyorum. :)
0
m e l t e m
(14.01.15)
yirmibirellidokuz'un tarifine, 1 diş sarımsak ve biraz da tuz katarsan gerçekten dünyanın en güzel lezzetine erişebilirsin. diline tortulu gibi gelirse blenderda da çekebilirsin. sabah kahvaltıda filan ekmeğine sürüp ye.
0
pandispanya
(14.01.15)
Bir ara günaşırı tükettik hocam bunu, hem nasıl olgunlaşacağına hem de tariflerinden bir kısmına buradan ulaşabilirsiniz: www.yenideneyim.com
0
yenideneyim
(14.01.15)
avocado ile puding veya çikolatalı kek bile yapılıyor.

pinterest'e "avocado recipe" yazıp arat, milyon değişik ve güzel tarif çıkar.
0
april12th
(14.01.15)
çok basit bir tatlı tarifi de benden.

avokadoyu eziyorsunuz. sonra içine bal ve ceviz koyuyorsunuz. mükemmel bir lezzette ve sağlıklı bir tatlı.
0
mea maxima culpa
(14.01.15)
olduğu haliyle de yemeyi deneyin +1
sevme ihtimaliniz var bence. nötr bir tadı var.

meyvelerin şahıdır kendileri
şimdilerde çokça özlediğim

şiir bile yazdırır böyle :)
0
iz
(14.01.15)
Avokadoyu ben de çok severim. Dışarı koyun 2-3 bekleyin yumuşar, cinsine göre kabuğu elle soyabileceğiniz hale gelir. Ben en kolay şekilde Küp gibi dilimlerle kesip üstüne limon sıkıp yiyorum(sarımsakta eklenebilir) veya salataya karıştırabilirsiniz, iyice yumuşarsa ezip mayonez yerine burger içinde vs kullanabilirsiniz, guacamole sos tarifi arayabilirsiniz, yeşil elmaya da çok yakışır.
Ezip balla karıştırıp kaşık kaşık yiyen de duydum ama benim tatlıyla çok aram yok diye denemedim.
0
afush
(14.01.15)
(15)

Ask-mesk olayi cok overrated degil mi?

delifaruk
Sarkida, filmde, tiyatroda, balede, operada, siirde, romanda, facebokta tweetarda, duvar yazilarinda, ahsap okul siralarinda, havada karada denizde uzayda marsda bizim evrende paralel evrende...... en cok muhabbeti gecen olay. Kac yuzyildir b*ku cikmadi mi arkadas bu isin? "Sexx sells" olayi gibi b
Sarkida, filmde, tiyatroda, balede, operada, siirde, romanda, facebokta tweetarda, duvar yazilarinda, ahsap okul siralarinda, havada karada denizde uzayda marsda bizim evrende paralel evrende...... en cok muhabbeti gecen olay. Kac yuzyildir b*ku cikmadi mi arkadas bu isin? "Sexx sells" olayi gibi birsey bu da galiba, "love sells" resmen gunumuzde. (Muhtemelen gecmiste de) Her bir haltta "en kutsal olgu" sifatiyla karsimiza cikiyor. Gerci benden baska hemen hemen sikilan yok bu isten:) Derdini seveyim'ciler gelir birazdan, seni neden rahatsiz ediyor'cular da gelir (beni rahatsiz etmesi sizi neden rahatsiz ediyor?:)ama konu o degil. Overrated degil mi, onu soruyorum.
0
delifaruk
(14.01.15)
Değil.
0
damdanakan
(14.01.15)
kısmen bazen. ama her zaman değil neden çünkü hormon gerçeği söz konusu.
0
gis
(14.01.15)
Kadınların gudumunde bir aşk lobisi var. Sebebi şuradaki ilk maddede: eksisozluk.com
0
nereye bu gidis
(14.01.15)
katılıyorum. durum böyle olmasa aşk acısı da abartılmış bir balon olurdu, kuşlar kelebekler, böcekler, herkes mutlu mesut yaşardı
0
sagittal
(14.01.15)
"en kutsal olgu" diye karşımıza çıktığı tespitinin neye dayandığını pek anlamadım. bence kimse aşka kutsal bir şeymiş gibi bakmıyor, herkes aşkın hormonal olduğunun farkında.

sevgi, sevmek, sevilmek aşktan farklı bir şey. tabi bu bence böyle. yüzyıllardır tartışılan şeye ben noktayı koyacak değilim. :)

overrated evet, ama aşk overrated. sevgi değil.
0
m e l t e m
(14.01.15)
Yahu tamam herkes sevmek sevilmek istiyorda insanlarin isi gucu bu mu? Baska dusunecek birsey yok mu? Sirf askli meskli ozlu sozler icin sosyal medya kullanan bir yigin insan var. Icinde ask temasi olmayan film az butun kategorilerde. Yukarida soruda sadece aklima gelen icinde full ask mesk gordugumuz seyleri siraladim zaten. Bu Dunya'da insani heyecanlandiracak baska kayda deger olgu yok mu? Overrated iste.
0
🌸delifaruk
(14.01.15)
Haklısın sanki aşkdız hiç mutlu olamıcsz gibi bi durum empoze ediliyor sürekli,hayatta bir sürü zevk var.
0
Lola90
(14.01.15)
yok değil.
0
mermize
(14.01.15)
Mustafa sandal'in onun arabasi car sarkisi disinda tum sarkilar ask temali. Ortada bi bok yok
0
dieselsingle2
(14.01.15)
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, kelimelerinse kifayetsiz olduğunu bu derde düşmeden önce
0
emm
(14.01.15)
para kazandıracak olsun, bokun bile;

"Sarkida, filmde, tiyatroda, balede, operada, siirde, romanda, facebokta tweetarda, duvar yazilarinda, ahsap okul siralarinda, havada karada denizde uzayda marsda bizim evrende paralel evrende...... "

şu ortamlarda reklamı aynı ölçüde yapılır.
0
take me rufee2
(14.01.15)
@take me rufee2
Para kazandirmasi da overrated olmasi sebebiyle diyorum iste. Yine ayni noktaya geldik:)
0
🌸delifaruk
(14.01.15)
Tamam sevgi degil, ona birsey demiyorum zaten. Zaten "sevgi" dedigin sey "ask" gibi biktiracak kadar cikmiyor karsimiza her tarafta.
Sattirdigi icin yapiliyor tamam da mesele satilmasinda zaten, niye bu kadar arz ediliyor degil, niye bu kadar talep ediliyor konusuna takiliyorum. B*ku cikmis oldugu halde talep goruyor. Gerci talep goruyorsa, taleb eden icin b*ku cikmamis demektir:) Iste hic b*ku cikmamasi kafami kurcaliyor.
0
🌸delifaruk
(14.01.15)
haklısın ya aynen benim düşündüklerimi yazmışsın. nereyi kafayı çevirsen her bokun içinde aşk meşk var amk bu nedir. bir uzaylı gelip biraz şu dünyayı incelese "bunların hayatındaki en önemli şey aşkmış başka da bir bilgi vermeye gerek yok" diye rapor yazıp geri döner amk.
0
cthulhu
(14.01.15)
O sanki biraz yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan durumu bence. Aşk da, sevgi de her şey gibi ihtiyaç. Sonra hormonlar fena fena coşuyor. Bu şekilde de şarkıya, şiire, sanata, vb. konu oluyor. Daha da konu oldukça, daha da fazla pazarlanıyor, pompalanıyor; o ihtiyaca olan açlık daha da büyüyor. İhtiyaca olan açlık büyüdükçe, daha çok eser aşka yoğunlaşıyor ve kısır döngü ihtiyaca açlığın artması ya da o an olmayan bir ihtiyacın ihtiyaçmış gibi görünmesi ile büyüyor. Yani, sadece "Sevgilim yok, kesinlikle olmalı. Böyle eksik hissediyorum"un ötesinde, bir de "Sevgilim var, mutluyum da" gibi fazladan bir ihtiyacı olmayan birine de "Ama daha mükemmel ilişkiler bulmalıyım; daha fazla hareket, aksiyon olmalı" düşüncesi körükleyerek de aslında normalde elindeki ile gayet mutlu olacak ve eksiği, fazlası olmayan bir kişiye de "Aslında sen elinde olanla eksiksin" hissi pompaladığını ve kişiyi mutsuz ettiğini düşünüyorum.

Bu durum, hatunlarda daha fazla etki edebiliyor. Örneğin, normalde ilişkisi olan bir kadın, günü sevgilisi ile geçirdikten sonra eve kendi gidebilecekken bir dizide bir erkeğin sevgilisini eve bıraktığını, üstüne de saçmasapan ve bunaltıcı derecede korumacı olduğunu ya da erkeğin kadının yanında adeta bir paspasmış gibi davrandığını görebiliyor ve "Anaaa, meğer benim sevgili öküzmüş" ya da "Benim sevgilim neden bana kul köle olmuyor, neden köpeğim olmuyor" diyor. Ne bileyim, izledikçe içine oturası gelebiliyor. Aslında, ortada öküz olan yok; her şey normal. İnsanlar birey ve ilişkiyi de bireyler yaşıyor. Ortada gereğinden fazla abartılmış bir koruma hareketinin, gösterişin veya kişiliksizliğin aşk adı altında güzelce paketlenerek sunulması var sadece. Çeşitli ölçülerde de bunu yiyoruz. Bazılarımız daha gerçekçisini, bazılarımız daha yaratıcısını yiyor. Birçoğumuz bir şarkıyı dinledikten sonra "Şunu söyleyecek sevgilim olsa" ya da bir filmi izledikten sonra "Hayatımda bunun gibi biri olsa" demişizdir hayatımızın belli bir döneminde. "Çoktan unuturdum, ben seni çoktan. Ah şu şarkıların gözü kör olsun" diye şarkı var; daha ironik ne olabilir ki.

"Gereksiz şeyler bunlar, fani işler; kişiye dert olmamalı" diye düşünmüyorum, "Hiç ilgilenme, hiç önemli değil" değil ama şu anki haliyle insan 30-40 birim aşk, 60-70 birim farklı şeyler düşünüyorsa, edebiyatın 60 birim aşk, 20 birim destan ve 20 birim diğerleri şeklinde oluşmasından dolayı ortada "overrated" bir durum var. Yapılan pazarlamanın da insanların aşkı ve meşki daha fazla dert edinmesine, o 30-40 birimin 50'ye, 60'a fırlamasına neden olduğuna inanıyorum. (Rakamlar atmasyondur, durumu somutlaştırsın diye verilmiştir)

Hatta bununla ilgili bir hipotez de atasım var; konu ile ilgili şarkı, şiir, kitap, film, dizi sayısı arttıkça yaşanan kısa süreli ilişki, ayrılık ve boşanma sayısının arttığına inanıyorum.
0
aychovsky
(14.01.15)
(26)

30 yaşında arabası olmayan erkek

tirt star
itici midir?
itici midir?
0
tirt star
(14.01.15)
Niye itici olsun ki? Olabilir, olmayabilir; araba ile ilgisi yok.
0
aychovsky
(14.01.15)
Bir tanıdıgımın aylık kazancı 9000 TL. Ehliyeti yok, araç kullanmayı sevmiyor, biraz da korkuyor. Bu kadar.
0
Solem2
(14.01.15)
Hayır. 30 yaş henüz çok genç.
0
buff
(14.01.15)
değildir. ama ben araba kullanırken komplex yapıyorsa acımam atarım arabadan. hoş arabası olanda yapıyor bazen komplex, onuda atarım.
0
kuzey li
(14.01.15)
30 yaşında arabasız olmam beni itici yapar mı acaba diye düşünen adam itici olabilir. lakin hayatı boyunca hiç arabası olmayan adam sırf arabası yok diye itici olmaz. (bence)
0
nwnd
(14.01.15)
Ne alaka? "30 yaşına geldiğimde arabam olmazsa bunu başarısızlık sayarım" kafası itici bence esas. Evlilik takıntısı olur ya bazı kadınlarda, o tarz.
0
m e l t e m
(14.01.15)
Goztepe'de ikamet ediyorsun?
Göztepe rules bunlar.
0
damdanakan
(14.01.15)
duyurularına baktım yeni wraith olmaya adaysın. bence profesyonel yardım al.
0
kuzey li
(14.01.15)
Cok asiri itici kadinlar tarafindan itici bulunabilir.
0
delifaruk
(14.01.15)
wraith'i savunuyor gibi olmayayım ama (eheh) onun soruları "şöyle şöyle davranan insana ne denir", "bunu bunu yapan biri şu mudur" tarzı olurdu. yani bir etiketleme ihtiyacı duyuyordu o. kendini sherlock holmes olarak filan görmek istiyordu. böyle başka insanlardan farklı olduğunu düşünüyordu. o bakımdan ben onu çocukça bir saflık içinde buluyordum.

buradaki arkadaşımız ise bariz şekilde trollük yapıyor sanırım.
0
m e l t e m
(14.01.15)
Eğer araba alması için mantıklı bir sebebi yoksa gayet akıllı adamdır. itici değil ama kız arkadaşlarla gezeyim diyorsa o biraz sıkıntı,belirli bir yaştan sonra kızla otobüsle gezmek zor olabilir, ama her yere metro olan bir şehirde yaşıyorsa sıkıntı yok.
0
urasil
(14.01.15)
itici değildir. son model spor arabası varsa çekicidir.
0
cok iyi yol
(14.01.15)
diyelim ki hep birlikte toplanıp itici dedik, yarın sabah ilk iş araba almaya mı gideceksin :)

amacını anlayamadım sorunun açıkçası. ama itici değildir. hele ki arabayı hava atma aracı olarak kullanan erkeğin yanında çekicidir bile.
0
devilred
(14.01.15)
benim bu. :)

aylık gelirim bir yılda sıfır araba almama gayet müsait ancak ehliyetim de yok, arabam da. istanbul trafiği ve terörist şoförleri ciddi anlamda korkutuyor beni arkadaş, itici bulsalar kaç yazar?
0
Unorthodox
(14.01.15)
Hayir, yukarida soylendigi gibi degil, kadinlarin gozunde erkegin birseyi hava atmak amaciyla yapmasinin pek etkisi olmaz. Cunku cogu zaman bunu ya farketmezler ya da gormezden gelirler. Aslinda direk farketmezler de diyebilirim.

Soruna cevap: yeni yetme ne idugu belirsiz kizlar icin biraz iticidir:)
0
delifaruk
(14.01.15)
arabam yok,

www.individualife.net

var bende.. gayet çekiciymişim (bkz: söyleyenlerin yalancısıyım)
0
Depth
(14.01.15)
Iticidir, itici. Sen bakma istiklal caddesi mudavimlerinin ideal hayat goruslerine. Memleket kezban ve kamil kafalilarla dolu. Birak itici olmayi adam yurduna bile konulmuyorsun. Bunu araba aldiginda fark ediyorsun bu arada.
0
goo.gl
(14.01.15)
itici olur mu olmaz mı bilemem ama bu devirde ilginç oldugu kesin.
0
fransizkalanadam
(14.01.15)
bi üstteki daly.rrak gibi babadan zengin değilse gayet doğal. evet.
0
Solem2
(14.01.15)
@kuzey li uza git.
0
🌸tirt star
(14.01.15)
tabii ki değildir. bunu bu şekilde dert edinmesi iticidir.
0
kül
(14.01.15)
değildir. artık insanlar 30'larında yeni yeni hayata atılmaya çalışmaya başlıyor. gayet normal. araba, ev, para, pul ölçüt değildir.
0
kakao
(14.01.15)
işin, gücün varsa araba da olacak arkadaş. o 4 teker olacak. modeli, tipi hiç önemli değil olmamasının yanında. arabası olan adam evlenilecek adam statüsüne giriyor direk. baba figürü odur yani.
0
kelepir
(14.01.15)
bunu itici bulan genelde kızlar adına erkeklerdir. ayrı komik. hayır arkadaşım 23 yaşında 6000 tl kazanırken de yoktu arabam hala da yok :) [evet evim var]
0
benboyledegildimyasarkenoldum
(15.01.15)
bi günlük araba, bi klasik araba, bi de motosikletim var ama gene iticiyim onu napıcaz
0
mirty
(15.01.15)
bence çok çekici.

bi kadın olarak söylüyorum, çekici buluyorum 30 yaşında arabası olmayan erkekleri.

sizi temin ederim durum bu şekilde.
0
kosun lan mevzu var
(15.01.15)
(3)

Türkiye'de Tanık Koruma Programı Uygulanıyor mu?

halitkin
amerikan dizi ve filmlerinde sıkça karşılaştığım bir olay fakat türkiye'de uygulandığını hiç duymadım. bizde de var mı tanık koruma programı ya da o tarz bir şey?bir de tanık koruma programına dahil olan kişiye iş bulunuyor mu ya da para yardımı yapılıyor mu? geçimini nasıl devam ettiriyor?
amerikan dizi ve filmlerinde sıkça karşılaştığım bir olay fakat türkiye'de uygulandığını hiç duymadım. bizde de var mı tanık koruma programı ya da o tarz bir şey?

bir de tanık koruma programına dahil olan kişiye iş bulunuyor mu ya da para yardımı yapılıyor mu? geçimini nasıl devam ettiriyor?
0
halitkin
(14.01.15)
geçen bir haber vardı kadının kimliği değiştirilecek, estetik operasyon yapılacak filan diye
eşinden şiddet gören kadınlara bi de PKK itirafçılarına filan yapılıyor özel durumlarda sanırsam
ama bunun bir adı var mı bilmiyorum, herhalde bir yasası yönetmeliği vardır.
0
niye ama
(14.01.15)
gizli tanıklık var bizde. çok eleştirilen bir şey, ama var.
0
m e l t e m
(14.01.15)
kimlik değiştiriliyor ve kimsenin bilmediği adrese yerleştiriliyorlar. yeni bir iş veriliyor. gerekirse estetik ameliyetla yüzde değişim yapılıyor.
0
xenophobe
(14.01.15)
(19)

hadi empati yapalım

trajikomix
otobüste"kartı olan var mı acaba??" diye kart isteyip, kartı bastıktan sonra da bozuk yok diye 20 lira uzatanların aklından ne geçiyo acaba, gerçekten merak ediyorum bunu. (bilgi:benim başıma gelmedi ama cok görüyorum bu olayi).karti veren parayı almiyo tabi, peki ya alsa tepki ne olur acaba? siz ol
otobüste"kartı olan var mı acaba??" diye kart isteyip, kartı bastıktan sonra da bozuk yok diye 20 lira uzatanların aklından ne geçiyo acaba, gerçekten merak ediyorum bunu. (bilgi:benim başıma gelmedi ama cok görüyorum bu olayi).

karti veren parayı almiyo tabi, peki ya alsa tepki ne olur acaba? siz olsaniz alir misiniz?
0
trajikomix
(13.01.15)
kartımı vermediğim için hiç bu sorunla karşılaşmıyorum ama bazen iyiliğim tutarsa zaten parayı bozukluk verse de almıyorum.
0
kuzey li
(13.01.15)
ben almiyorum. 20 lira uzatsa tepkim notr olur. gercekten yoktur bozuk parasi. hemen "vay cakal" diye dusunmem
0
exlibris
(13.01.15)
ben bi kere ergenkene dolmuşa binmiştim ve hagaten sadece 100 lira seviyesinde bi param vardı. çok acil çıktığım için de para çekmeye falan fırsat olmamıştı bozuk olarak. bir hanım abla yerime ödemişti, yoksa baya inecektim. hayatımda kahramanım olan bikaç kişiden biridir.

o gün bugündür, bu sıkıntıyı yaşayana biletimi veririm, parasını da almam.

eyyorlamam bu kadar.
0
gurur
(13.01.15)
almam, alana da tepki göstermem bana ne ki?
0
neseranni
(13.01.15)
yardım etmeye çalışıyor işte. o anda imkanı oymuş. benim de başıma ara ara gelir. daha bugün bim'de kartına "bakiye yetersiz" uyarısı aldı diye bi amcanın aldıklarını ben ödedim. art niyet yok, ego yok, sadece "lan nolacak vereyim işte" duygusu var. hatta o kadar unutmuşum ki, duyuruyu görünce hatırladım.
0
brotha b
(13.01.15)
Siz de ihtiyacı olan birine basarsınız diyerek parayı almıyorum. O kişinin düşüncesi de iki yönlü kimi bozuk varsa bile vermez,bedavacılık yapar. Kiminde bozuk para gerçekten yoktur, vermek zorunda hisseder,bi ihtimal para üstü alabilme ihtimali var çünkü.
0
Lola90
(13.01.15)
bi keresinde teyzenin biri böyle biletten çok fazla bi miktarda kağıt para uzattı (ne kadar olduğunu hatırlamıyorum) ben almak istemiyorum gerek yok dedikçe ısrar etti, artık tartışma boyutuna gelecekti aldım mecbur. sonra bilete yakın bi kısmı kalacak şekilde üzerini geri uzattım teyzeye, sorun çözülmüş oldu.
0
mayaa
(13.01.15)
benim başıma çok geliyor.

yakın ve otobüs güzergahına uyan yere araba değil otobüsle gidiyorum, bozukluklar da ya vites kutusunun orada ya da evde masanın, sehpanın üzerinde durur ağırlık yaptığı için. sürekli de yanıma almayı unuturum, ama bozuk param yoksa istemekten utanırım ben, ne vericem karşımdaki insana? o otobüse binmem yani.
0
burberry
(13.01.15)
Bircok defa basima geldi bu olay. Hem ben akbil istedim, hem de istendim. Ortaya sesleniyorum "akbilinizi kullanabilir miyim?" diye. Akbili karsi taraftan almadan once 20 liram var yalniz, zor durumda kalmayin diyorum. Tepkisine gore alip basiyorum akbili. Tabi 20 yi almiyor, tesekkur ediyorum. Benden istendiginde, " para onemli degil, sizden ricam sizin de bu durumda kalmis birine ayni sekilde yardimci olmaniz." diyorum.
0
sckxyss
(13.01.15)
parayı görmeden akbili vermem. zaten prof. bir toplu taşıma kullanıcısıysan ya istediğinde elinde bozuklukları çıkarırsın millet görür o zaman verirler. diğer tarafsan bozukluklar görülmezse verilmez. bu işin yazılı olmayan kuralı böyledir.
0
secilmis uye
(13.01.15)
akbilim yok bazen otobuse binmem gerekiyor, böyle düşünen denyolardan çekinip binmiyordum cebimde bozuk olmadığı zaman, kendi kendime de kızıyodum ne cekıngen herifsin diye, demek ki varmış bu tip adamlar haklıymısım.
0
t joe
(13.01.15)
20 tl veren insanınn tavrına göre durum değişir. Tavrı uyuzsa tepkim de öyle olur.

O değil de otobüslere de o kiosklardan koysalar bu dertler olmaz.
0
oldboy
(13.01.15)
mümkün olduğunca kartımı vermiyorum. öğrenciyim. çalışmıyorum. bozuk para taşımayı sevmediğim için ve de o kişiden eğer para alırsam aldığım 2 lira, akbilime yükleyemediğimden bana hiçbir fayda getirmediğim için yardımcı olmuyorum. zaten genelde akbilimde beni 3-4 gün götürecek kadar para olur. hafta 1-2 gün harçlık olarak kullanmak istemediğim paramı akbile yatırdığımdan o 2 lira benim için önemli bir fark.

öte yandan 20 tl çıkardığında da "vay çakal" diye düşünürüm. çünkü türkiye'de yaşıyoruz. birbirimizi kandırmayalım. 20 tl çıkarayım da bozuk olayına girmesin de bedava seyahat edeyimcilerin sayısı gerçekten bozuk parası olmayanların rahat 5-10 katıdır.
0
nawar
(13.01.15)
Bi kere otobuse bindikten sonra kartimin bittigini fark edip istemeye karar vermistim ama 20 liram vardi bozugum yoktu. Karti isterken soyledim insanlara bozuk param yok 20tl var diye. Kimse kart vermedi kartim var dese de :) en son inicegim duraga geldik sofor neyse bu seferlik boyle olsun dedi. Bana yapilsa bilerek yapildigini dusunmem, zaten para uzatilinca ilk bi gerek yok falan diye reddederim, israr ederse alirim. Bence cok takilcak bi sey degil.
0
saçdemeti
(13.01.15)
seçilmiş üye +1

iett yi sık kullanan bazı çakallar böyle 50 tl uzatıp neredeyse her gün beleş gidip geliyor. böyle bi düşüncem var.
0
farrytikki2
(14.01.15)
ben para almıyorum böyle olunca. ama artık kart da basmicam kimse için. genç, öğrenci çocuk diye bastım en son. ben bastıktan sonra "bozuk yok yalnız" dedi, ben de "boşver" dedim. buraya kadar sorun yok. sonra insan bir teşekkür eder di mi? ya da bir gülümser. hiçbir şey yok.

ben de açıkçası sinir oldum. ufak da olsa hayatını kolaylaştıran bir yardım karşısında (bunun iyilik de olması şart değil, siparişimi getiren garsona da teşekkür ederim) teşekkür etmemek bana çok tuhaf gelen bir durum.
0
m e l t e m
(14.01.15)
Çok sık kart vermiyorum; servisle ve metrobüsle gidip geliyorum çoğunlukla, orada da pek kart istemeler olmuyor. Otobüste de denk gelirse veriyorum kartı. Bozuuk veya değil, almıyorum çoğunlukla. "Siz de bir gün başkasına basarsınız nasıl olsa" diyorum.

Öğrenciyken çok koyardı, o yüzden hiç kimseye kart vermezdim de, şimdi 40 yılın başı birine kart verince koymuyor. Aklıma pek çakallığı gelmiyor. Ben de istemeden bir iki kere o durumda kalmışımdır.
0
aychovsky
(14.01.15)
bozukluk da olsa almıyorum. yardımseverlik bitmiş arkadaş. aynısı başıma defalarca geldi. para uzatınca karşıdaki utanıyor. uzatmazsan da söver muhtemelen. çok karışık bu işler.
0
cok iyi yol
(14.01.15)
@cigerdelen mahçubiyetini nasıl gösterdin? elini önünde bağdaştırıp yere mi baktın :D
0
secilmis uye
(14.01.15)
(13)

kuru meyve sağlıklı mı?

yue
artık meyvenin kendisi sağlıksız şeker deposu olarak gösteriliyor ya, meyvenin kurusu da bu şekilde sağlıksız bir şey midir?mesela ben antep karası denilen büyük siyah uzum kurusunu çok seviyorum. ofiste çayla kahveyle çok güzel gidiyor. şu: http://www.haleplioglu.com.tr/modules/catalog/products/pr_
artık meyvenin kendisi sağlıksız şeker deposu olarak gösteriliyor ya, meyvenin kurusu da bu şekilde sağlıksız bir şey midir?

mesela ben antep karası denilen büyük siyah uzum kurusunu çok seviyorum. ofiste çayla kahveyle çok güzel gidiyor.
şu: www.haleplioglu.com.tr

hayatımdan mümkün olduğunca şekeri çıkarmaya çalışıyorum ama genelde kuru meyvelerin tadı çok şekerli oluyor bunun anlamı sağlıksız olması mı yemeyelim mi, ne yapalım?
0
yue
(13.01.15)
Meyve şekerinden zarar gelmez benim bildiğim.
0
amarikanya fitbolcusu
(13.01.15)
meyve niye sağlıksız birşey olsu yahu - fruktozun sağlıksız olması, belli miktarın üzerine çıkılınca ki o belli miktarın üzerine çıkman meyvenin kendisini yiyerek pek de kolay değil - oturup günde 6 tüm meyveyi geçmen gerekiyor. kalkıp konsantre meyve suyu yahut fruktoz şurubu olan birşey tüketirsen, sorunla o zaman karşılaşırsın hakeza onlar ile söylediğim sınırı aşman işten bile değil.
0
kulkke
(13.01.15)
şeker yüzünden sağlıksız deniyorsa
kuru yemişler daha yoğun şekerli, dikkatini çekerim.
0
titiraprap
(13.01.15)
kuru meyvenin hacmi küçük, çerez gibi yemesi kolay olduğundan aynı meyvenin yaş haline göre daha fazla yeniyor. çok şekerli olmasının nedeni bu. yoksa meyve kurudukça içine görünmez yaratıklar tarafından şeker basılmıyor. herkes sanki meyve kuruyunca şekeri artar gibi bahseder bundan. niye artsın, nasıl artsın? kuruyunca şeker aynı kalırken meyvenin hacim ve ağırlığı azalıyor. hacmen ve ağırlık olarak yaşı ile aynı miktarı yersen çok şeker almış oluyorsun. aynı miktar yersen yaşından farkı olmaz.
0
kibritsuyu
(13.01.15)
suni yolla kurutulanları evet. sarartıcı falan kullanıyorlar.
gün kuruları için hayır.
0
jimjim
(13.01.15)
evet bence de meyveler mis gibi ama artık ara öğünlerde falan meyve yemeyin şeker deposundan başka bir şey değil diyorlar pek çok duyuruda görebilirsiniz bunu.

kibritsuyu,
bence orada ekstradan bi şekerlenme olayı var kimyasal tepkimeye mi giriyo ne oluyor öyle bir şey. mesela kivi ve muzun bekledikçe daha şekerli olması gibi.
0
🌸yue
(13.01.15)
genelde meyvelerin kurusu, sulusundan daha şekerlidir çünkü

1) güneşte kurutulurken iyice olgunlaşıp şekerleniyorlar. (fırınlanıp kurutulanlar hariç)
2) bazılarına da kolay bozulmasın diye şeker ekleniyor. (nadiren de olsa)
0
titiraprap
(13.01.15)
Fruktoz vücut/ince bağırsak tarafından sindirilemeyen, sindirilemediği için direkt karaciğere gönderilen bir şeker türüdür. Karaciğer de fruktozla uğraşmayı sevmediği için, zira alkolünün benzer zararları fruktoz yüzünden de olmaktadır karaciğerde, fruktozu trigliserit'e dönüştürür; o da sizdeki vücut yağlarının oluşumuna, kötü kolesterole/ldl'ye, insülin direncine, damarlarda plak oluşumuna, kalp krizine, felce neden olur. Ayrıca, aşırı tüketimde gut hastalığına da neden olduğu bilinmektedir. Bir de sindirimi olmadığı için ishale gaz problemlerine de neden olur ama bu konuya girmiyorum. Bu saydıklarım sanayi tipi fruktoz için de böyledir meyve bazlı fruktoz için de. Buraya kadar olan kısmı "Meyve şekeri niye zararlı olsun yea" diyenler içindi.

Sizin sorunuza gelecek olursak; aşırı tüketmediğiniz, yani günde 5/10 taneyi geçmediğiniz sürece sorun yok. Aksi durumda yukarıda saydığım şeyler geçerli.
0
angelus
(13.01.15)
üzüm, kayısı gibi kurular değil de şimdi kuruyemişçilerde moda olan yok avokado, yok ananas yok papaya kurusu gibi şeyleri glikozla yıkadıklarını söylemişti kuruyemişçi. Onun dışında hakiki kuru meyvenin sağlıksız olma ihtimali pek umrumda olmaz.
0
whoosie
(13.01.15)
Esas kuru meyvedeki şeker sağlıksız. Taze meyvenin şekeri iyi şeker. Normalde tatlı, şeker vb. tüketmeyip de bir tek meyvedeki doğal şekeri alınca bir zararı olmuyor. Tabi abartmamak lazım.

Edit: Benim abartmamaktan kastım 1-2 porsiyonu aşmamak. 1 elma, 1 muz, 1 greyfurt, küçük bir salkım üzüm gibi... 3-5 elma, 2 muz, 2 greyfurt, 1 kilo üzüm filan değil. :)

Her gün yeniyorsa 1 porsiyon ideal bence.
0
m e l t e m
(13.01.15)
Ben yemiyorum çünkü ben de şekeri bıraktım ve kurumeyve yiyince canım daha fazla tatlı çekiyor, yedikçe yiyesim geliyor ve sonra gelsin çikolatalar, sütlaçlar..

abartmadığın sürece ye gitsin. Onu yeme bunu yeme, yiyecek birşey kalmıyor.
0
innerbliss
(13.01.15)
çeşitli vitamin-mineral içerikleri sebebiyle özellikle kuru eriği abartmadan dönem dönem tüketen birisi olarak fruktoz üzerine şu yazı da bir fikir verebilir diye düşünüyorum www.eufic.org
0
candanag
(13.01.15)
Meyvenin kuruması içindeki şekeri azaltmıyor, tam tersine gram başına aldığın miktarı arttırıyor bile. Lif oranı yüksek olanlardan az olmak kaydıyla yiyebilirsin ama abartma.
0
arnold schwarzeneger
(14.01.15)
(3)

Instagram Yorumları

teknikekip
Instagram'da fotolarıma kişi Türk olsa bile ingilizce olarak yorum yapıyor. Bunu bir kaç kişi tekrar etti. Siz nasıl yapıyorsunuz?Bunun nedeni nedir? ok,kib,bay.
Instagram'da fotolarıma kişi Türk olsa bile ingilizce olarak yorum yapıyor. Bunu bir kaç kişi tekrar etti.

Siz nasıl yapıyorsunuz?
Bunun nedeni nedir?

ok,kib,bay.
0
teknikekip
(13.01.15)
- fake hesaplardan bahsediyorsan herkese standart aynı yorumu yapıyorlar.
- ingilizce bilen çok ortak tanıdıkları vardır
- tag'lerden o fotoyu gören yabancılar da anlasın istiyorlardır belki.
- komple artist, şımarık ve gereksiz tiplerdir.

aklıma gelenler bunlar. bide ingilizce bilmeden ingilizce konuşmaya çalışan ciciş tipli kişiler var ki listemde, çok gülüyorum onlara. sonra bakıyorum bu kızlar hala piyasa yapabiliyor, bu sefer sinirleniyorum.
0
brotha b
(13.01.15)
ya nasıl arkadaşları var insanların gerçekten hayret ediyorum.
bende bir tane bile böyle insan evladı yok.

benim tahminim tamamen artislik sebebiyledir.
sığır değnekleri.
0
teritori
(13.01.15)
özentilik tabi ki. yani sen de türksün, o da türk ama ingilizce yorum bırakıyorsa "sadece ingilizce bilenler anlasın" diye bir şımarıklığı vardır. komik. gereksiz.
0
m e l t e m
(13.01.15)
(16)

Kahveye başlıyorum

hadi ya la
Ama hangisi? Evde french press var.Kahveyle ilgili bilgim çok kısıtlı. Sadece poşetlerde satılan granül kahveleri (nescafe gibi) sevmiyorum. Tadı biraz güzel olsun ve içinde zararlı katkı maddesi olmasın.Etrafta bilindik büyük marketler, tchibo ve starbucks var.Not: kahveye bir miktar süt katmayı se
Ama hangisi? Evde french press var.
Kahveyle ilgili bilgim çok kısıtlı. Sadece poşetlerde satılan granül kahveleri (nescafe gibi) sevmiyorum. Tadı biraz güzel olsun ve içinde zararlı katkı maddesi olmasın.

Etrafta bilindik büyük marketler, tchibo ve starbucks var.

Not: kahveye bir miktar süt katmayı severim.
0
hadi ya la
(13.01.15)
tchibodan 250 gr african blue al. french prese göre çektir. 1 yemek kaşığı at her kupa için. afiyet olsun.
0
aeroflot
(13.01.15)
tchibo'ya git. 100'er gram al ki bayatlamasın. çekilen kahveler çabuk bayatlıyor. ve kahveyi çektirirken french press için çektirmeyi unutma.
0
thracian
(13.01.15)
klasik ve banal bulunabilir belki ama türk kahvesi candır. sütlü olur sütsüz olur her türlü gideri var.
0
kakao
(13.01.15)
Guatemala Antigua iyi gider başlangıç için bence. Genelde starbuckslarda o yapılır zaten.

Eğer starbuckstan alacaksanız, o günki kahveyi sorun. (Zaten makinenin üstüne yazıyorlar) Deneyebilir miyim deyin shot bardağına veriyorlar. Ben öyle denemiştim 1-2 kez. Ondan sonra beğenirseniz alırsınız.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(13.01.15)
Mahmut efendinin colombian kahvesi de güzel ama mskine için o. Git tchiboya elli gram guatemala al pişman olmazsın
0
kablelvuku
(13.01.15)
aeropress al boşver french press'i.
0
cthulhu
(13.01.15)
starbucks colombia narino'yu tavsiye ederim. ben de french press'te yapıyorum.
0
m e l t e m
(13.01.15)
gözünü seveyim aynı lezzetteki kahve için starbucks'a o kadar para bayılma git tchibo'dan al.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.01.15)
tchibo'nun kahvesi bence çok kötü. midemi yakıyor sonrasında. ayrıca o kadar para ne? 20 lira bir şey. bana en az 1 ay gidiyor. yanında da kendi seçimin olan bir kahve ikram ediyorlar. o da 7-8 liralık bir ikram.
0
m e l t e m
(13.01.15)
biz starbucks'in yilbasi kahvelerine bayiliyoruz, henuz bulunuyorken alip deneyin derim.


ayrica starbucks'in tchibo'dan fiyat olarak cok bir farki yok. ortalama 20 liraya buyukce bir paket aliyorsunuz ve yaninda bir de kahve ikram ediyorlar. biz iki kisi 25-26 liraya starbucks'ta oturup 2 kahve icip bir de ustune kahvemizi alip evimize donuyoruz ki bana gore oldukca makul bir fiyat.bu starbucks cok pahali yakistirmasi nereden geldi, hic anlamiyorum.
0
fraise
(13.01.15)
starbucks'ın kahvesi tchibo'dan kat kat daha güzel. pahalı da değil ayrıca. 12 liraya falan geliyor 250 gr kahve.

en iyisi aslında gidip 3rd wave'cilerden kahve almak. onlarınki gerçekten çok kaliteli oluyor.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(13.01.15)
starbucks sumatra 250 gr 19 lira.

tchibo hangisi hatırlamıyorum 250 gram 8 küsur lira.

buradan geliyor fiyat farkı.

sanki götümden uydurmuşum gibi davranmıyor musunuz bi de.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.01.15)
tchibo'nun kahvelerinin fiyatları şurada: www.tchibo.com.tr

250x2'li paketler 19 lira civarında.

starbucks'tan şunu alıyorum ben: www.starbucks.com.tr

20 lira bir şey ve tchibo'nun kahveleri gibi tatsız değil. daha ucuz da olsa "bence" verdiğim paraya değmeyen tatsız kahve alacağıma lezzetini sevdiğim kahveyi almak daha mantıklı.

tchibo ofis gibi kalabalık ortamlarda, sık kahve tüketiliyorsa ideal bir seçim ama keyif kahvesi olarak tchibo almam. gerçekten midemi yakıyor.

starbucks'ın kahvesi en iyi kahve mi? değil tabi. en iyisi yurtdışında, kendi bölgesinden çekirdek olarak satın alıp getirip evinde öğütücüde öğütüp içtiğin kahve...
0
m e l t e m
(13.01.15)
gurur meselesi yaptık! eheh
0
m e l t e m
(13.01.15)
@camussar
Sen bağımlı olmuşsun kardeş.
0
m e l t e m
(13.01.15)
@camussar, çok iciyoruz, bende de 2 haftada bitiyor, günde 1-1,5 litreye varıyor, kahve makinesi sürekli açık nerdeyse. :)

@pro, yanlış anlama meltem'in açıkladığı gibi verdiği keyiften dolayı aradaki fark aşırı koymuyor, 8 liralık içecek de beleşten geldiğinden 13 tl'ye geliyor.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(13.01.15)
(2)

gaz film

docrivers
az önce rush'ı izledim valla bizim seat'la e5'e çıkıp makas şov yapacaktım az kalsın bi tuhaf oldum efsane filmmiş, bu tip gaz filmler var mı , yapmacık değil bildiğin iyi film olsun
az önce rush'ı izledim valla bizim seat'la e5'e çıkıp makas şov yapacaktım az kalsın bi tuhaf oldum efsane filmmiş, bu tip gaz filmler var mı , yapmacık değil bildiğin iyi film olsun
0
docrivers
(13.01.15)
whiplash
0
zihuatanejo
(13.01.15)
cinderella man olabilir. daha aklıma gelirse eklerim.
0
m e l t e m
(13.01.15)
(14)

türk kızları abazan mı?

tirt star
sb
sb
0
tirt star
(13.01.15)
Hayır.
0
himmet dayi
(13.01.15)
Hayır :(
0
nereye bu gidis
(13.01.15)
evet
0
tantunisultansüleyman
(13.01.15)
Büyük geneli, evet.
0
hiko seijuro
(13.01.15)
hayır
0
enkolaykullaniciadi
(13.01.15)
elbette, cinselliğin tabu olduğu yerde bu tabu durumu cinsiyet farkı gözetmez
0
neseranni
(13.01.15)
Evet. neseranni +1
0
delifaruk
(13.01.15)
kesinlikle.
0
dafuq
(13.01.15)
Madem sosyolojik girildi, söyleyeyim, kadinimiz frijit. Cinselliğin tabu olması, muhafazakar cinsiyetcilikle birlesince kadinimizi frijitlige itiyor (kadin, bu kodlar içinde ancak frijit olarak hayatta kalabiliyor zira). Kadin frijit oldugu için erkek bu durumun fiziksel bir sonucu olarak (yani partner bulamadığı için) abazan oluyor. En başa dönersek, muhafazakar cinsiyetci sistemi besleyen erkek aslında bindiği dalı kesmiş oluyor. (Bindiği derken; binme potansiyeli olup binemedigi aslında...)
0
nereye bu gidis
(13.01.15)
bence abazanlıkla cinsel açlık farklı şeyler.

cinsel açlıkları en az erkekler kadar mı sorusuna evet diyorum,

cinsel açlıklarını belli etme konusunda erkekler kadar kaba ve saldırganlar (abazan olma) mı? hayır diyorum
0
alm est
(13.01.15)
@turkuaz inanman biraz naiflik.
Kadın dediğin utangaç, çekingen olucak diye düşünüldüğünden hep böyle.

Türk kızı abazan değildir, yani abazanlık tam olarak ne bilmiyorum ama türk erkeği kadar abazan olsaydı tüm bu mahalle baskıları zamanlar yokolmuş olurdu.

Türk kadını normal dünya kadını gibi, seks düşünüyor ama seks ulaşılmaz bir şey değil, istesem dakkasına olur diye düşündüğü için böyle deli bir potansiyel, yüreğinde kopan fırtılanar falan yok.

Bir de türk erkeğinden farkı, türk erkeği sürekli seks düşünmeli, onların mahalle baskısı da bu, ılık mısın? oluyor tepkiler, türk kızı da düşünmemeli, ayol o da nesi, ay ben utanırım. hiç bir sağlıklı kadın düşündüğünüz ya da size yansıttıkları kadar aseksüel değil.
0
urasil
(14.01.15)
türk kızları abazan ise bunun nedeni erkeklerdeki bekaret tabusudur, başka bir şey de değil. kezbanlık filan hep bu yüzden.

türk erkekleri kadar abazan değil türk kızları, bu da kesin.
0
m e l t e m
(14.01.15)
evet. erkekler abaza da neden kızlar olmasın? aynı ülke
0
metalika
(14.01.15)
Turk kizlari turk erkekleri kadar abazan degil, hatali bir karsilastirma. Sebeplerini aciklamaya gerek yok.
0
delifaruk
(14.01.15)
(32)

en sevdiğiniz yönetmenler?

çaykovski
kimlerdir?
kimlerdir?
0
çaykovski
(13.01.15)
wes anderson
alexander payne
spike jonze

daha çok var ama en çok bu üçü.

edit: bilmediğiniz yoktur aralarında bence ama: fincher, kubrick, hitchcock, nolan, scorsese, allen, eastwood, tarantino, soderbergh
0
m e l t e m
(13.01.15)
@m e l t e m modunuz olursa çok olanları da yazın, merak ediyorum bilmediğim tanımadığım bir yönetmen keşfetmek isterim. :)
0
🌸çaykovski
(13.01.15)
İbrahim Tatlıses ve özellikle son yıllarda mahsun kırmızıgül'e bayılıyorum.
0
amarikanya fitbolcusu
(13.01.15)
brian de palma
christopher nolan
frank darabont
steven spielberg
robert zemeckis
0
pozzecco
(13.01.15)
Tarantino ile Scorsese.
0
i was made for you
(13.01.15)
Biriniz de alfonso cuaron yazmamış. Yok arkadaş, yaranamazsın bunlara.

Varsa yoksa tarantino, kubrick, nolan...

Hadi onu geçtim bizim semih kaplanoğlumuz, zeki demirkubuzumuz, nuri bilgemiz öksüz... Yetim...

Cık cık cık....
0
amarikanya fitbolcusu
(13.01.15)
sam peckinpah - hastasıyım. dehşet filmleri var
orson welles - jinyıs amk
wim wenders - paris-texas, der himmel über berlin der geçerim
terrence malick - görüntüleri çok iyi. bkz. badlands, days of heaven
coen bros.
clint eastwood

daha çok var da aklıma gelmedi.

en uyuz olduğum, balon olduğunu düşündüğüm ise woody allen. overrated'ın kralı
0
efreet sultan
(13.01.15)
David Fincher
0
cunupkral
(13.01.15)
david lynch
ingmar bergman
andrei tarkovsky
0
protector
(13.01.15)
Akira kurosava, kim ki-duk.
0
aeroflot
(13.01.15)
Coen biladerler.
0
nereye bu gidis
(13.01.15)
milos forman
oliver stone
reha erdem
0
delarue
(13.01.15)
almodavor
0
imbat
(13.01.15)
park-chan wook
david lynch
0
bradshaw
(13.01.15)
woody allen
ingmar bergman
jean-luc godard
françois truffaut
federico fellini

nezih, elegant ve sofistike bir kişiliğim. bravo bana.
0
mermize
(13.01.15)
Tinto Brass, Erwin C. Dietrich ve Jesus Franco


şaka la şaka..


Kubrick, Godard, Malle, Annaud, Tarkovsky, Teshigahara, Jodorowsky
0
battal gemalmaz
(13.01.15)
tarkovsky ve akira kurosava
0
docrivers
(13.01.15)
bazı isimleri tekrar etmemek adına sadece Jim jarmusch diyorum.
0
candanag
(13.01.15)
michael haneke
gregg araki
jane campion
0
gokyuzu gibi
(13.01.15)
carlos sorin
0
nick konusunda kararsizim
(13.01.15)
Jodorowski diyen cikmis sonunda +111 :)
0
🌸çaykovski
(13.01.15)
Bi kişi de çıkıp Tim Burton dememishksghskghsk.

Tarantino açık ara önde valla.
0
amelie poulain
(13.01.15)
richard linklater
david fincher
alejandro gonzalez inarritu
alfonso cuaron
0
blue_heart
(13.01.15)
ken loach
(söylenen bazılarını tekrar yazmak istemedim)
0
gis
(14.01.15)
Yonetmenleri hic tanimam ama cok sevdigim birkac filmin yonetmeninin "Christopher Nolan" oldugunu gecenlerde ogrendim.
0
delifaruk
(14.01.15)
haneke ve almodovar sevenlere sorum var o zaman: neden, niye, nesi? :)
0
🌸çaykovski
(14.01.15)
:)

jean pierre melville
0
dedim dedim de kime dedim
(14.01.15)
yerli - yılmaz güney, natuk baykan, zeki ökten, zeki demirkubuz, nuri bilge ceylan.

yabancı - martin scorsese, christopher nolan.
0
take me rufee2
(14.01.15)
Andrew Dominik
0
mountaincat
(14.01.15)
almadovar seviyorum çünkü alternatif bir adam. filmlerinde her zaman gördüğün şeyleri görmüyorsun. artık fimler birbirine çok benziyor. sinema filan okumadım pek anlamam ama bence renkler filan sahneler çok iyi adamın filmlerinde. onların tabii bir adı vardır teknik olarak ama.

bir de kim ki duk yazmamış hiç kimse. ben onu da seviyorum. ama dediğim gibi alternatif olmaları önemli benim için.
0
iyiaksamlarbayan
(14.01.15)
Yav peki kimse angelopoulos sevmez mi? :)
0
🌸çaykovski
(14.01.15)
emfuzi
(14.01.15)
(4)

hitchcock'un muhakkak izlenmesi gereken filmleri

çaykovski
sizce hangileridir?
sizce hangileridir?
0
çaykovski
(13.01.15)
rear window
vertigo
rebecca
notorious
spellbound
North by northwest
the man who knew too much
strangers on a train
rope
to catch a thief
the trouble with Harry benim seçeceklerim olurdu.

ayrıca birds ve psycho var ama ben onları fazla gerilim olduğu için seçmem.

bir de imdb puanına göre, aldıkları ödüllere göre seçimler olabilir tabii.
0
mea maxima culpa
(13.01.15)
benim en sevdiğim filmi north by northwest. o yüzden o.

mmc zaten yazmış hepsini. :)
0
m e l t e m
(13.01.15)
Psycho. Ya aslinda hepsi...
0
aeroflot
(13.01.15)
Psycho, birds, sen birds'u boş ver, hayat, rear window.
0
nereye bu gidis
(13.01.15)
(4)

yuksek lisans atilma

njtbcrn
Selamlar,yuksek lisansa da atilma geldi diyolar. Bu baglamda kac yilda bitmesi gerekiyor programin ve tezli tezsiz fark ediyo mu?sevgiler
Selamlar,
yuksek lisansa da atilma geldi diyolar. Bu baglamda kac yilda bitmesi gerekiyor programin ve tezli tezsiz fark ediyo mu?
sevgiler
0
njtbcrn
(12.01.15)
tezli; 3.
0
kayranin kedisi
(12.01.15)
kim diyor yahu. atılma yok. geri gelmedi. öğrencilik haklarını kaybediyorsun belli bir süre sonra ama uzatabiliyorsun istediğin kadar.
0
m e l t e m
(12.01.15)
Atılma geri geldi ancak kaydolmuş, mevcut öğrencileri kapsamıyor.

Lisans için kesin belirlendi azami süreler ama yüksek lisansla ilgili düzenleme daha çıkmadı diye biliyorum. O da bu sene içinde belli olur.
0
patiska
(12.01.15)
imgur.com
imgur.com

Yokun sitesinde soyle diyo ama anlamadik bisey :/
0
🌸njtbcrn
(12.01.15)
(8)

Kızgınlık dönemine giren kedi ve ilaç

inevitable loser
sevgili dostlar,10 aylık kızım resmen aniden (hiçbir belirti göstermeden) kızgınlık dönemine girdi. Veteriner 2 hafta sonrasına kısırlaştırma ameliyatı tarihi verdi ama son üç gündür uyuyamıyoruz. En sonunda kedisi olan başka bir arkadaşım bir haptan bahsetti, kısa süreliğine kedileri rahatlatıyormu
sevgili dostlar,
10 aylık kızım resmen aniden (hiçbir belirti göstermeden) kızgınlık dönemine girdi. Veteriner 2 hafta sonrasına kısırlaştırma ameliyatı tarihi verdi ama son üç gündür uyuyamıyoruz. En sonunda kedisi olan başka bir arkadaşım bir haptan bahsetti, kısa süreliğine kedileri rahatlatıyormuş bu hap. İş çıkışı aldım, veteriner de olumlu baktı (zaten 2 hafta sonra ameliyat olacağı için). Az önce kızıma verdim bu haptan, balıkla birlikte yedi. Vereli 5 dakika oldu olmadı. Hap ne kadar sürede etkisini gösterir sizce?
0
inevitable loser
(12.01.15)
5 dakikada göstermeyeceği kesin... :)

bari hapın adını filan yazsaydınız.
0
m e l t e m
(12.01.15)
adı perlutex. ama öyle bir kutu ilaç almadım. veteriner bir adet kesip verdi. ameliyata kadar idare edeceğini söyledi. o an heyecandan sormayı unutmuşum ne kadar sürede etki edeceğini.
0
🌸inevitable loser
(12.01.15)
benim veteriner hormon iğnesi yapıyordu, 1-2-3 gün sürüyordu etki etmesi. hap kana daha yavaş karışacağı için süreyi arttırıyorum :P
0
passion rules the game
(12.01.15)
aman tanrım, ben bu gece uyurum diyordum :(
0
🌸inevitable loser
(12.01.15)
benim bildiğim bir hap değil. araştırdım, 1'den fazla kullanılması önerilmiyor. zaten ameliyat olacakmış 2 hafta sonra, o yüzden tekrar kullanmaya gerek olmayacaktır.

ben de erkek kedimi kısırlaştırmadan 1 ay kadar önce iğne yaptırmak zorunda kalmıştım kızgınlığa girerse ameliyat ettiremeyeceğim için. iğne önleyici olduğu için etkisini ne zaman gösterdiğini tam olarak kestiremiyorum ama hap herhalde birkaç saat içinde etki eder. prospektüsünde 1-6 saat diyor. prospektüsü: www.topkim.com.tr
0
m e l t e m
(12.01.15)
aynen, ben de zaten 1'den fazla kullanmayı düşünmüyorum.
İlacı vereli 1 saatten biraz fazla oldu. O arada hala ses çıkarmaya devam ediyor ama eskisi kadar güçlü değil sanki. (ben de kaç gündür uykusuzum gerçi, psikolojikman da böyle algılıyor olabilirim)
ama gözlemlediğim değişiklikler;

- ilk defa rahat rahat uyudu. (yarım saat kadar)
- iştahı normale döner gibi oldu. normalde hiçbir şey yememişti üç gündür, şu anda gözümün önünde götürüyor mamasını.
0
🌸inevitable loser
(12.01.15)
Tarlusal diye bir ilaç var, toz haline getirip mamasina karistirabilirsin.
0
saklisecilmemis
(13.01.15)
Kedinizin cinsi ne acaba? Sadece merak ettim, bir fikrim yok :)
0
buhurumeryem
(13.01.15)
(5)

bi reality show vardı

farrytikki2
abd'deydi.programın içeriği kaos.örnek. adam karısının aldatıyor. aldattığı kadınla karısını studyada karşılaştırıyorlardı. sonra bunlar medeni medeni konusuyor gibi görünürlerken birden kavga etmeye başlıyorlardı.neydi programın adı_?
abd'deydi.

programın içeriği kaos.
örnek. adam karısının aldatıyor. aldattığı kadınla karısını studyada karşılaştırıyorlardı. sonra bunlar medeni medeni konusuyor gibi görünürlerken birden kavga etmeye başlıyorlardı.

neydi programın adı_?
0
farrytikki2
(12.01.15)
maury miydi?
0
inheritance
(12.01.15)
Tr'dede vardı ya o aldatan eşi yakalayıp yuzleştiriyorlardı. arabayla falan takip ediyordu dedektifler


abd versiyonu cheaters olabilir mi?
0
eja
(12.01.15)
buldum, saolsun ilişik videolar : The Jerry Springer Show
0
🌸farrytikki2
(12.01.15)
the jerry springer show +1

hatta stüdyodaki seyirci de gaza geliyordu. dünyanın en seviyesiz programı. :)
0
m e l t e m
(12.01.15)
Jerry Springer Show

www.youtube.com
0
franz kafka
(12.01.15)
(20)

Kadınlara Soru

Solem2
Sevgiliniz var, fakat bazı şeyler eskisi gibi değil diyelim. Detaylarına girmeyelim. Biraz da irade meselesi hatta işi romantizme vurup sevginin gücünden falan bahsedenler olacaktır cevaplarda ama olabildiğince objektif yaklaşalım lütfen. Benim için önemli.Biri var diyelim, sevgiliniz olduğunu bile
Sevgiliniz var, fakat bazı şeyler eskisi gibi değil diyelim. Detaylarına girmeyelim. Biraz da irade meselesi hatta işi romantizme vurup sevginin gücünden falan bahsedenler olacaktır cevaplarda ama olabildiğince objektif yaklaşalım lütfen. Benim için önemli.

Biri var diyelim, sevgiliniz olduğunu bile bile arada kendini hatırlatıyor, sizden hoşlanıyor ve aklı sizde, ufak tefek jestler yapıyor ama işi asla meriçlik boyutuna getirmiyor. Siz de o kişiden gerek karakter gerek tip olarak bir şekilde etkilendiniz, çekici buldunuz vs.

Böyle bir durumda sevgilinizle yaşadığınız ve illaki o kişiyle paylaşmak zorunda hissettiğiniz bir olay oldu diyelim ve sizden hoşlanan bu kişi de durumu kendi avantajına kullandı, fırsat bilerek yemeğe davet etti falan. Siz de bir yandan o kişiden hoşlanmaya başladınız diyelim.

O daveti kabul edip gider misiniz? Yoksa işin etik, ahlaki, sevgi yönü ağır basar ve reddeder misiniz?

Çünkü hepimiz biliyoruzki gitmenizin asıl sebebi sadece o kişiden hoşlanmanız değil aynı zamanda o kişinin içten içe ve mantıklı bir şekilde "doğru" kişi olduğuna inanmanız.
Bi yemekten zarar gelmez der misiniz?

Not: Davetin sonu yatakta bitmiyor, erkek sizi evine bırakıp yol alıyor, her şey kontrollü ve bir şekilde geleceğe yönelik davranılıyor diyelim.
edit: ben erkeğim, ortada bir olay yok ve benim gireceğim bir aksiyon da yok. Anlatılan bikaç şeyi göz önünde bulundurarak böyle bir şey sorma ihtiyacı hissettim merak ettim.
Edit2: Ayrıca evet ben aşık olsam bi şansımı dener olmazsa bırakırım, kaybedecek bir şey yok sonuçta.
Edit3: İş bu duyuru verilen ciddi ve iyi açıklanan cevaplarla dolup taştığı sürece silinmeyecek. Azcık kalite pls.
0
Solem2
(12.01.15)
gadın diilim. ikinci erkek ilkinden beter çıkacak ilerde. yaz bunu kenara. sonucu bildir.
0
domates yiyom
(12.01.15)
abi illaki kadınlara diyorum feminen misin nesin allaşkına bekleseydin bari bi iki kişi cevap yazsaydı da öyle söyleseydin ya :/
0
🌸Solem2
(12.01.15)
la onu mu bekliim yatıp zıbaracam birazdan :) sen 3. sıradaymış gibi oku cevabı

aydınlanma editi: oha ikinci erkek sensin. vay meriç vay. böyle de trollerim sorunu asdfasfsadf
0
domates yiyom
(12.01.15)
hayır gitmezdim
0
sta
(12.01.15)
olay örgüsünü anlamadım, çok karışık anlatmışsın çünkü ama anladığım kadarıyla kızın sevgilisi var ve başka biriyle yemeğe çıkıyor çünkü onun doğru kişi olduğunu düşünüyor. doğru anlamışsam yivranç demek istiyorum. bu aldatmak çünkü ve hoş değil. üstelik hayatımda biri olduğunu bile bile sürekli kendini hatırlatmakta sakınca görmeyen bir adamdan da hayır beklemem ben.
0
mayaa
(12.01.15)
sen şimdi kadın tarafı mısın erkek mi ona göre taraf tutucaz duyurucular olarak
0
shotgunwoman
(12.01.15)
Bu durumda sevgilimden ayrılırdım, sevgilim varken başka birinin doğru kişi olabileceğini düşünmem, sevgilimin doğru insan olmadığı fikrini aklıma getirirdi, sevgililik bu yüzden, yani öbür türlü direk evlenirdik.

öbür kişi doğrudur, değildir bilmiyorum ama yanlış zamanda çıkmış karşısına, arkadaş olarak muhabbeti devam ettirip ilişki gerçek anlamda noktalandıktan sonra görüşülmeli.

ama ilişkiler %100 etik kuralına göre işliyor mu derseniz hayır, yine de yemeğe gitme sevgiliye saygısızlık, aynı şeyin kadına yapıldığı senaryoyu düşünmeli kadın, bu durumu hoş karşılayıp karşılamayacağına göre hareket etmeli.
0
urasil
(12.01.15)
dürüst olmak gerekirse 3-4 sene önce olsaydı bu dediğin kabul ederdim,ama şu an olsa hayatta gitmezdim.

çünkü bu tarz olayların ilişkilere nasıl zarar verdiğini, değer verdiğin kişiyi üzdüğünü, sonunun hiç de iyi bitmediğini gördüm.ayrıca doğru kişi olduğuna inanma falan hepsi insanın içini rahatlatmak için, yanlış yaptığını bildiğinden yarattığı bir duygu da olabilir. genelde öyle oluyor. hem de böyle yanlış bir şekilde üsteleyen kişi doğru kişi olmamalı.
0
patiska
(12.01.15)
O kişiyle yemeğe çıksan da çıkmasan da zaten ona karşı güçlü şeyler hissediyorsun, onun "doğru" kişi olduğuna inanıyorsun ve fakat sevgilinden de ayrılmıyorsun. Ben buna aldatmak ve aptal yerine koymak diyorum. İlla ki fiziksel olarak yakınlaşman gerekmiyor, ki herhangi biriyle fiziksel olarak yakınlaşmak çok kolay ama böyle duyguları herkese karşı hissedemezsin, o yüzden bence bu daha da bir "aldatmak" oluyor.

Zaten hali hazırda bu duygular içindeyken bir de üzerine yemeğe çıkmaman gerekir. Bu sevgilini hiçe saymak, adam yerine bile koymamak olur.

Bir de, "bazı şeyler eskisi gibi değil" dediğin için Take This Waltz filmini izlemeni öneririm.
0
m e l t e m
(12.01.15)
gitmezdim.
mayaa+1
0
biyik
(12.01.15)
kadınım. sevgiliyle yaşanan sorunların nasıl sorunlar olduğunu belirtmemişsin ama mantıklı düşününce eğer aşılamayacak cinsten sorunsa zaten o sevgiliyle bir gelecek yoktur. o zaman da yeni insanlara şans verip kendi adına olumlu adım atmak tabii ki normaldir.

ama ben bu işlerde hiç mantıklı düşünemem. o yüzden sevgilimi gerçekten seviyorsam gitmeyi aklımın ucundan bile geçirmezdim. üstüne bir de gidip bu beni yemeğe davet etti diye sevgilime anlatırdım. o da heralde benimle gurur duyardı. öyle birisiydi çünkü. he başkasıyla böyle bir düşünceyle yemeğe gitmeyi göz önünde bulunduruyorsam da zaten o kişiyi sevmiyorumdur ve yemekten sonra sevgilimden ayrılırım heralde. ay bilemedim.
0
letheavendangered
(12.01.15)
Kesinlikle gitmezdim zira meltem'in de soyledigi gibi aldatmak sadece sevismekle olmuyor; beynen aldatmak denen bir sey de var ne yazık ki. Adamin benden hoslandigini bile bile kalkip yemege gitmek hem sevgilime saygisizlik hem kendime. Iliskilerde bazi seyler azalsa bile saygi ve guven azaldi mi, o iliskiden hayir gelmiyor. Senin dedigin seyi yapmak da iliskinin ortasına bomba koymak olur benim gözümde.

Ha erkek arkadasimla kendimi hic mutlu hissetmiyorsam da uzatmadan ayrilirdim ben. Boylece onu cok uzme ihtimalim da ortadan kalkardi zaten. ( herkes aldatilmaktansa ayrilmayi tercih eder, emin ol)
0
fraise
(12.01.15)
O kadın kendini sevgilisi yerine koymalı bence. Eğer o yemeğe giderse bir bakıma aldatmış olur. Belki sevgilisinin o ikili arasında gelişenlerden hiç haberi olmayacak, belki sadece "arkadaşıyla görüştü sevgilim, bunda bir şey yok" diyecek. Ayıp değil mi?

İlla bir dalı bırakmadan diğerini mi tutmak lazım? Mevcut erkek sevgili olarak devam edilecek biri değilse, ondan ayrılmak için gerekçe "Bu yemeğe davet eden daha iyi gibi sanki" olmamalı. Yemeğe davet eden gelir geçer, saman alevidir, heyecanı doruk yapar ama gidiverir, belki sadece yatmak istiyordur, örnekler çoğaltılabilir. Mevcut sevgilinin bir hatrı olmalı bence. Yani ya onunla yoluna devam edip "aranda bir çekim olan adamla yemeğe çıkmazsın", ya da sevgilinden ayrılıp özgürce istediğini yaparsın. Öyle ne şiş yansın ne kebap olmaz.
0
yirmisantim
(12.01.15)
"arada kendini hatırlatıyor, ufak jestler yapıyor" abi kusura bakma da meriçin allahı bu adam. meriç olmak için daha ne yapsın siksin mi mk?!
0
r_u_h
(12.01.15)
Sevgilim varken başka bir erkekle gönül işi mevzularına girmem, etik bulmam bu durumu. Sevgilim olduğunu bile bile başka bir erkek bana jest filan yapamaz, nasıl benimle irtibat filan kuruyor anlamadım o kısmı, karaktersiz demek ki bu adam. Hadi oldu etkilendim başkasından diyelim, sevgilimi sevmiyorumdur o durumda, ilişki zaten biter, öteki türlüsü aldatmaya girer.
0
elikası
(12.01.15)
cocodancer +1 ben de giderdim.
0
mor puantiyeli zebra
(12.01.15)
sevgilim olduğunu bilen biri bana dönem dönem jestler yapıyor, kendini hatırlatıyor?
ve ben de sevgilimle yaşadığım bir olayı ona anlatmak için yanıp tutuşuyorum?
ve bu durumlar sevgiliden gizli gelişiyor?
mavi ekran.

bu yukarıda anlatılan kız o davete iştirak eder. bir yemekten zarar gelmez der. gitmiyorsa da sebebi etik falan değildir.

moral olarak birbirine uygun iki kişi. no offense.
0
iz
(12.01.15)
ben ilişkimle ilgili bir sorunu benden hoşlandığını bildiğim biriyle paylaşmazdım. diyelim ki paylaştım yemeğe gitmezdim. başlangıçlar hep güzeldir çünkü öteki zaten beni etkiliyomuş izin vermezdim ilerlemesine. tavsiyem: önce üçüncü kişiyi düşünmeden ilişkinizle ilgili karar ver.
0
anne ben yazar olucam
(12.01.15)
işte biz buna bir dalı bırakmadan diğerine atlamak diyoruz.

saygısızlık olarak görürüm. gitmezdim, gitmem de.
0
65 derece
(12.01.15)
Retorik bir soru bence. Giderler arkadaşım, hem de hiç düşünmeden. Amı olanın imanı olmaz derler. :) Seksist bir deyim ama gerçek.
0
maxim gorki
(12.01.15)
(17)

Kızların Espri Yapamaması

mattiadestro
var di mi abi böyle birşey? bir tek benim çevremde mi sıkıntı var yoksa? olsa da en fazla gülümsetecek derecede oluyor.
var di mi abi böyle birşey? bir tek benim çevremde mi sıkıntı var yoksa? olsa da en fazla gülümsetecek derecede oluyor.
0
mattiadestro
(12.01.15)
sana denk gelmemiş.
0
ron dennis
(12.01.15)
küsüratlı yazıyorum ki salladığım anlaşılmasın %7-8 falandır bizim ülkede.ecnebileri bilemicem ama onlarda da fazla değildir.
0
high hopes of the sozluk
(12.01.15)
kesinlikle katılmıyorum. en çok güldüğüm insanların 4'te 3'ü kadındır.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(12.01.15)
Yok öyle bişey
Duyuruda bile çok komik
Çok kafa dengi
Çok hazırcevap kaç tane kız var
(Benim bildiğim 3)
0
sormayın bana sen o musun diye
(12.01.15)
Haklısın kardeşim. Kızların böyle bir şeye ihtiyacı yok. Kullanmaya kullanmaya da körelmişLer. Sonraki kızlar da ona baka baka körelmiş.
0
etki
(12.01.15)
çevrenle ilgili bence de.

tabi şu da var ki herkesin "komik" anlayışı farklı olduğu için kişinin kendine komik gelen bir şey başkasına komik gelmeyebiliyor.

bir de tabi a yapsa ancak gülümseyeceğin esprinin aynısını b yapınca gülmekten yerlere yatabiliyorsun. komiklik derecesi espriyi yapan kişinin enerjisiyle, tarzıyla, tavrıyla ilgili biraz da yani.
0
m e l t e m
(12.01.15)
kadınlar espri yapmak için evrimleşmediler, ondan. evet, espri yapmak da karşı tarafı etkileyip çiftleşmek için kullanılan bir yöntem. boşuna mı diyorlar "kadınlar esprili erkekleri severler" diye. etkilenmesi gereken kişi kadın, bu yüzden erkeklerde bu özellik daha gelişmiş.
0
baba jo
(12.01.15)
ben yapıyorum oluyor.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(12.01.15)
genellemeden kaçmak şart elbette. bu yüzden "çoğunluk" şeklinde meşru bir kılıf uydurarak söylüyorum.

kızların espri yapamadıkları ve genel anlamda mizahtan anlamadıkları gerçek. çoğunluğu gürse birsel'i zirve olarak yaşıyor. mizah algılayışlarında genelde fazla gündelik ve hafif içerikli sınırlarda kalıyorlar. bu arada üsttekilerin de söylediği gibi, kadınların aslında ihtiyacı olmuyor. gülücüğe odaklanan taraf nihayetinde biz oluyoruz :)
0
ete summer
(12.01.15)
çok esprili kadınlara denk geldim, ama kadında görülmek istenen bir rol değil. kadın dediğin gülmeli, güldürmemeli anlayışında insanlar.
genelde çok zekice tespitlerim(direk espri olma hedefinde değil) olduğunu söylerler, ama erkekler genelde bozuluyor onları hedef alan en ufak espride. başkasına dediğimde ahaha çok komik, kendilerine dediğimde hmm aslında kendi aralarında çok daha rencide edici konuşuyorlar ama kadın yapınca bozuluyorlar.

bir de espri konusunda kasmıyoruz, yani ortamda şöyle söyleyim erkekler bana hasta olsun diyen bir kadın bulunamazken, sağdan soldan espri duyup, ben bunu ortamda söylerim ehehe diyip esprileri planlayan erkek bir dolu.


Ben holivudda komik olduğunu düşünen erkeklerin senaryolarından çok tina fey'in komedi anlayışından keyif alıyorum, belki de erkek esprileri bana hitap etmiyor.
0
urasil
(12.01.15)
ben pek espri yapamam ama etrafımdaki kızlar erkeklerden çok daha komik.
0
mayaa
(12.01.15)
katiliyorum, var.
0
John Finn
(12.01.15)
iğrenç espri yapanları var insan bir yerleri kırası geliyor öyle yani
0
false pretension
(12.01.15)
Espri zeka ürünüdür, kişinin zekası kıvrak değilse cinsiyetten bağımsız olarak espri yapamaz bence.

Buradan kadınların erkekler kadar beynini kullanmadığı sonucuna ulaşabiliriz. Tabii bir de baba jo'nun dediği durum var. Aptal sarışın olayı. Kullanmadıkça paslanıyor, kafasına ihtiyaç duymuyor kadın. Vücuduyla tüm ihtiyaçlarını karşılıyor falan. :) Kafasını kullanan insanlar üstüne alınmasın, yarası olan gocunur.
0
yirmisantim
(12.01.15)
2 yabanci kiz arkadasimiz olmustu erasmus ile gelen. Ingilizcelerimiz mukemmel degil ama iyi anlasacak duzeydeydi.

Neyse, ben boyle espriler gormedim. Cok farkli kulturlerden olmamiza ragmen kizlar cayir cayir espri yapiyordu. Hicbir turk kizinda oyle espri yapan gulduren gormedim. Onlar gibi olanlar mutlaka vardır ama ben gormedim
0
dieselsingle2
(12.01.15)
Espiri zeka isi çünkü.
0
prompter
(12.01.15)
Bok gibi espri yapsalar da Meriçler güldüğü için kendilerini geliştiremiyorlar. Ondan çirkinler biraz daha komik olabiliyor.
0
arnold schwarzeneger
(12.01.15)
(21)

Bahşiş vermek -Tip

anonymice
Merhaba arkadaşlar.Toplumun vicdanını kanatan bir olayla daha karşı karşıyayız. Biliyoruz ki garsonlar çok az para alıyorlar. O Yüzden bahşiş onların can damarı, amerikalılar yolunu bulmuş, yüzde 20 civarı bahsis bırakıyorlar.Siz bahşiş veriyor musunuz?Bahşişe bakış açınızı ezoterik açıdan yararlana
Merhaba arkadaşlar.

Toplumun vicdanını kanatan bir olayla daha karşı karşıyayız. Biliyoruz ki garsonlar çok az para alıyorlar. O Yüzden bahşiş onların can damarı, amerikalılar yolunu bulmuş, yüzde 20 civarı bahsis bırakıyorlar.

Siz bahşiş veriyor musunuz?

Bahşişe bakış açınızı ezoterik açıdan yararlanarak açıklayınız.(bu da ekstra puan)
0
anonymice
(12.01.15)
%10 fiks veriyorum.
0
Sarix
(12.01.15)
Gerçekten samimiyetle işini yapıyorsa ve memnun da kaldıysam veriyorum.
0
Tyler89
(12.01.15)
Bazen veriyorum. Iyi hissettiriyor kendimi, o yuzden. Surekli bahsis veren biri degilim ama.
0
delifaruk
(12.01.15)
Biz de %10 veriyoruz. Servis kötü, olağandışı yavaşlıkta, hatalı olmadıkça bırakırız bahşiş.
0
m e l t e m
(12.01.15)
%10 veriyorum. hatta 3 tlye tavuk döner yiyip, servis elemanına 1 tl bahşiş vermişliğim çok olmuştur
0
sheridans
(12.01.15)
Garsonun güler yüzü ve hizmet kalitesine göre ya 5-10 tl arası (yüklü hesaplarda %10) bırakıyorum ya da tepkimi belli edecek şekilde bir yüz ifadesiyle hiç bırakmıyorum.

bahşiş: ödenen bedel üzerinden kazanç sağlamayan sabit maaşlı işçinin hizmet kalitesini ödüllendirmedir. (berber çırağı, garson, taksi şoförü vs.)


edit: bir çok cevapta işe girerken maaş+tip olarak işe girişten söz edilmiş. böyle birşey kesinlikle yoktur. Bahşiş sadece işçiye kalan bir nevi döner sermayedir. Puanlama sistemi ile pay edilir. Şef garson 4x, garson 2x, komi 1x (mutfak personeli ve barmenler de kıdeme göre hisselendirilir). İşe girişte maaş+tip şartı yoktur, tip box'a göz diken şerefsiz işletmeci/patron vardır. O ayrı..
0
Fayfa
(12.01.15)
kardeşim genelde tipler restaurant'ta çalışan tüm çalışanlara bölündüğü için hepsi onlara gitmiyor. genelde garson şefi ve aşçı başı kaymağı yer, garsonlar dibini sıyırır.
0
anarkokombi
(12.01.15)
Club de yazın garsonlara bahşiş bırakıyorum diye her ağzıma sigara aldığımda sağdan soldan ateş uzatıyolardı garsonlar.aşırı bunaltıyolardı.oraya gitmeyi bıraktım.arada bırakıyorum yine.
0
nickimi yermisin
(12.01.15)
nemrut degilse % 10 gibi birakirim.
0
exlibris
(12.01.15)
yerine göre evet veriyorum. Garson saygısız bir davranışta bulunmadıysa, yemek çok geç gelmediyse -geç kavramı yemeğe, mekanın müşteri yoğunluğuna göre değişir elbette-, fiyatlar beklediğimden çok abartı değilse, mekanda hoşuma gitmeyen müzikler kulaklarımı tırmalamıyorsa falan veriyorum. Mütemadiyen 5 liranın altındadır verdiğim bahşiş ama. Ezoterik olmadı pek idare ediverin.
0
candanag
(12.01.15)
işe alınırken maaş + bahşiş şartıyla işe alındıklarını bildiğimden muhakkak bırakmaya çalışırım.
0
mavi istiridye
(12.01.15)
Ya ayıp ediyorum biliyorum ama ben bahşiş veremiyorum, utanıyorum. Sanki böyle hmm biz yedik içtik hayvan gibi, al sana da iki kuruş bahşiş der gibi hissediyorum. Sanki ben neyim de kime bahşiş veriyorum.
Biliyorum çok saçma, aslında vermemek hayvanlık ama veremiyorum yani, napayım. O adamın yüzüne baka baka bahşiş veremiyorum.
0
buff
(12.01.15)
%10 veriyoruz biz de ama durust olmak gerekirse, adisyonda kuver yaziyorsa istemeye istemeye veriyoruz.
0
vesna
(12.01.15)
Bırakmıyorum.
0
norek
(12.01.15)
önceden vermeye özen gösterirdim ama işletmecilik yapmaya başladıktan sonra garsonların bahşiş vemeyen müşterilerin arkasından gösterdikleri tavırdan sonra gittiğim yerdeki garsonun davranışlarına göre ya hiç vermiyorum ya da bolca vermeye çalışıyorum.
hatta daha dün gece 4te evime sipariş yapan bi servis elemanının, o saat olmasına rağmen güler yüzünü görünce %50 bahşiş verdim. o da mutlu oldu ben de mutlu oldum
0
Mandos
(12.01.15)
Bahşiş olayında saçmalamaya karşıyım. açıkça konuşmak gerekirse 10% yada 20% bıraktıran yerleri zorba bırakanları aptal olarak görüyorum.

Benim düşüncem şu ben mühendisim ve kimse bana işimi yapıyorum diye ek para vermezken işimde bir ekstra yaparsam ek para alıyorum.

Bende biri bana çay ya da yemek getirdi diye değil. Bunu diğerlerinden hızlı yaptı diye ya da isteklerimi tam anladı ya da diğerleri somurturken bu severek yaptıysa veriyorum.
0
EXXE01
(12.01.15)
Her zaman bahşiş veririm. %10a çok takılmam. Onun yerinde ben olsam kaç lira alsam mutlu olurum diye düşünüp öyle bir miktar veririm. Amaç az da olsa mutlu etmek, parayla ne kadar mutlu olunabilirse artık.
0
puc
(12.01.15)
Garsonun ilgisine göre değişir. Bir de şu var, masayla 1den fazla garson ilgileniyorsa ya da diğer masalara gelen ikram bana gelmiyorsa bahşiş bırakmam.

Mesela Liva'da siparisi verdikten sonra zeytin ezmesiyle minnak ekmekler getiriyorlar. Siparişin hazırlanana kadar ondan atistiriyorsun. Ama bunu bazen getirmiyorlar. Ben de sinir oluyorum, bırakmıyorum bahşiş. Çünkü o zeytin ezmesi çogüzel :'( hele ekmekler :(
0
mandalina kokusu
(12.01.15)
genel kani gibi biz de %10 birakiyoruz. ancak cok cok yavas, suratsiz, kotu bir servis varsa hic birakmiyorum.
0
fraise
(12.01.15)
Bahşiş almak için kendini yırtmıyor edepli takılıyorsa illaki iyi bir şey veriyorum.
0
Solem2
(12.01.15)
kuver yazarsa vermem.
garsonun hizmetine bağlı bahşiş veririm ya da vermem, yüzdesine bakmam.
eskiden, lale devrindeyken, yani zenginken taksiciye bile bahşiş verirdim asdfasf
0
domates yiyom
(12.01.15)
(3)

Kısırlaştırılan dişi kedimizde dikiş yerinde kızarıklık var

Gururbey
Merhaba. Kız arkadaşının dişi kedisini 2 gün önce kısırlaştırdık. Yalnız geldikten sonra dikiş tarafında ufak bir kızarıklık vardı sonra dun itibariyle o kızarıklık büyüdü. Ekte dikiş yerinin fotoğrafını atıyorum sizce bunlar olağan şeyler mi yoksa veterinere goturmeli miyiz. Kedimizin hal ve hareke
Merhaba. Kız arkadaşının dişi kedisini 2 gün önce kısırlaştırdık. Yalnız geldikten sonra dikiş tarafında ufak bir kızarıklık vardı sonra dun itibariyle o kızarıklık büyüdü. Ekte dikiş yerinin fotoğrafını atıyorum sizce bunlar olağan şeyler mi yoksa veterinere goturmeli miyiz. Kedimizin hal ve hareketlerinde değişiklik yok bu arada
0
Gururbey
(11.01.15)
bana pek normal görünmedi, bir de kısırlaştırmayı alt karından mı yaptılar? bizimkisini yandan yapmışlardı ve çok daha küçük bir bölgede çalışılmıştı. dokunduğunuzda dikişin çevresine tepki veriyor mu? yaka taktınız mı? o hassas tüysüz kısmı yalayıp edip tahriş etmiş olabilir mi?
0
alice practice
(11.01.15)
hiç olağan değil. 5 kedi kısırlaştırdık, hiçbirinde böyle olmadı.
0
m e l t e m
(11.01.15)
Yakalığı var evet. Aslında daha bir gündür tam anlamıyla takıyor daha önce yalanamayacak kadar bitik haldeydi. Yarın veterinere goturup antibiyotik verilecek. İlginiz için çok teşekkür ederiz
0
🌸Gururbey
(11.01.15)
(17)

Kariyer değişikliğine gideyim mi? Birbirinden tamamen alakasız işler.

pandispanya
Geçmişimden bahsederek gireyim. Biraz uzun olabilir ama tam hikayeyi canlandırabilmeniz açısından detaylı anlatacağım. Çünkü nereyi anlatıp nereyi atlamam gerektiğini kestiremedim; idare edin.24 yaşındayım. İkinci lisansımı bitirmek üzereyim. Şu an sosyoloji okuyorum, aynı zamanda da okuduğum her ik
Geçmişimden bahsederek gireyim. Biraz uzun olabilir ama tam hikayeyi canlandırabilmeniz açısından detaylı anlatacağım. Çünkü nereyi anlatıp nereyi atlamam gerektiğini kestiremedim; idare edin.

24 yaşındayım. İkinci lisansımı bitirmek üzereyim. Şu an sosyoloji okuyorum, aynı zamanda da okuduğum her iki lisans bölümüyle de alakası olmayan bir işte çalışıyorum. 5 yaşında okula başladım. O günden beri asla ait olmadığım bi koşuşturma içerisindeyim. Hep kendimden 2-3 yaş büyüklerle okudum ve dolayısıyla onlarla eş zamanlı gidebilmek için kapasitemi hep daha zinde tutmam gerekti. Her şey hep haldır huldur oldu. Hep "tamam ya ben bunu yaparım, yapiym gitsin işte" diyerek. Üniversiteye de öyle girdim. Üniversiteye başladığımdan beri bir şekilde hep çalıştım. Üniversite boyunca tercümanlık vs yaptım. Sonrasında mezun olduğum bölümle ilgili çalışmak istemediğimi keşfedip büyük bir boşluğa düştüm ve 2 senedir yapmakta olduğum bu alakasız işime giriverdim, yine haldır huldur. Yine burada da yaşıma en yakın insan benden 10 yaş büyük. Yorulmuş hissediyorum daha hayatımın en başında. Şu anki işimde biraz kurumsal satış, biraz organizasyon, biraz da Avrupa Birliği projeleri yürüttüğüm bir görevim var. Yine sosyoloji üzerine yüksek lisans yapma isteği içerisindeyim ama neden? Bilmiyorum.

Çünkü bu hayatta aslında ne olmak istediğimi hala bulamadım. Hayatımı ne yaparak kazanmak istediğim konusunda hala -ne yazık ki- bir fikrim yok. Belki 10 sene öncesinden bi sanat dalına yönelsem süper olabilirdi. Ama artık o işler için zaman çok geçti.

Ne olmak "istemediğimi" az çok biliyorum sanırım. Plaza insanı asla değilim ve olmak istemiyorum. Yükselme hırsıyla insanlarla antin kuntin çekişmelere girmeye, günlerimi gecelerimi "sadece iş" içinde geçirmeye açık değilim. Yine de ilk düzenli işim olmasına rağmen, bu işimde geçtiğimiz senenin en yüksek primi ve zammını aldım. Görüştüğüm insanlar üst düzey insanlar, gördüğüm ilgi, saygı güzel. Çalışma saatlerim 9-5, hafta sonu çalışmıyorum. Doğrudan genel müdüre bağlıyım. Geç gelmek, erken çıkmak ya da gelmemek istediğim günlerde pek sıkıntı yaşamıyorum. İşten çıkarılmayla alakalı çok şükür ki bir endişem yok. Bunlar artılarıydı.

Negatif yönlerine gelirsek; gerçekten stresli şeylerle uğraşıyorum. Her iş streslidir ama benimkiler çok detaylı, incik cıncığı fazla olan, takipleri de çok uzun şeyler. Bense ilk paragrafta anlattıklarımdan ötürü artık daha basit yaşamayı çok istiyorum. Eve geldiğimde beynim tam olarak tükenmiş, erimiş oluyor. İşim evime çok uzak. Günde 3 saatim yolda geçiyor. Sabah 7'de evden çıkıp, akşam da en erken 7'de geliyorum. Spor mpor derken haftanın 3-4 günü de 9'da eve gelip, 1-2 saat durup yatıyorum. Hayata dair çok bi enerjim ve isteğim yok. Yaptığım işi başka bir firma için yapsaydım, yukarıda saydığım avantajlar belki azalırdı, bu kadar rahat olamazdım ama daha çok para kazanabilirdim. Bu işime devam edersem, "5 sene sonra kendimi nerede görüyorum/nerede görmek istiyorum" hiç bilmiyorum. Topuklu ayakkabılarla ikişer ikişer merdiven tırmanarak, toplantılarda kollarımı boyayarak filan idare ediyorum. Ait değilim yani. Keyif almadan, sadece görevimi yaparak, sabahları mutsuzlukla uyanarak para kazanıyorum.

Bugün birkaç senedir bir spor salonunda eğitmenlik yapan bir arkadaşım beni kendi yaptığı işe sokmak için birkaç saat boyunca dil döktü. Bundan önceki aylarda da bu konuyu durup durup açıyordu zaten ama ben dikkate almıyordum. Kendisine göre geçerli sebeplerle benim de her şeyi bırakıp bi spor salonunda işe girmem gerektiğini düşündüğünü anlattı. Ona göre fiziğim düzgünmüş, insanlarla iletişim kurma kabiliyetim yüksekmiş, spora yatkınlığımın olması, sektörde kadın eğitmene duyulan ihtiyaç, bu işi ileride geliştirebileceğimiz alanların fazlalığı vs bi sürü şey saydı. Ben de karşılığında bu işle ilgili hiçbir uzmanlığımın olmadığını, yaşımın geçtiğini düşündüğümü, en azından bi besyo mesyo bitirmem gerektiğini, 2 senedir emek verdiğim, geleceği açık gözüken ve "kariyer(!)" anlamında daha saygın bir işim olduğunu, kim bilir o salonlarda çalışmak için ne güzel, ne bilgili kızların başvurduğunu filan söyledim. O da karşılığında bana bildiği her şeyi anlatıp öğretebileceğini, her türlü yardımda bulunacağını, yapamama ve bu işte ilerleyememe ihtimalimin olmadığını anlatıp durdu.

Bahsettiğim bu arkadaşım, oldukça ketum, risk almaktan hoşlanmayan, boş da konuşmayan bir insan. Ama konu benim şu anki durumumla o kadar zıt ki ben söylediklerini tam olarak ciddiye alamadım ve kafamda bir yere konumlandıramadım. Aslına bakarsanız sporla profesyonel olarak ilgilenmek hep de içimde kalmıştır. Çok küçüklüğümden beri, bir dolu dans, step, jimnastik, basketbolla iç içe geçirdiğim senelerim var. Diğer yandansa teknik olarak çok bilmediğim, sektöründe kimseyi tanımadığım bir işe 25 yaşında sıfırdan girişmek var.

Aşırı uzun yazmışım, daha fazla uzatmayayım. Bu işin düşüncesi içimde çok uzun zamanlardır hissedemediğim bir kıpırtıya sebep oldu ama bu riske girilir mi ki? Daha mutlu olabilir miyim? Ne kazanırım, ne kaybederim? Siz olsanız hangisini, neden yapardınız? Nasıl bir strateji izlerdiniz? Beyin fırtınası yapalım mı?
0
pandispanya
(11.01.15)
hayatının geri kalanını, bir spor salonunda insanlara "şöyle yapmalısın" demekle geçirebileceğini düşünüyor musun? bu soruyu netlikle "evet" diye cevaplayamıyorsan uzak durmanı tavsiye ederim bu yönde bir değişiklikten.

açıkçası ben kendime, eğitimime uygun görmezdim böyle bir geleceği. bu benim fikrim ama pek tabii.
0
devilred
(11.01.15)
eğitmen olabilmek için önce senin eğitimini alman gerekmiyor mu? bu eğitim süreci nasıl ilerleyecek? sadece sporla iç içe olmak, fiziğinin düzgün olması, iletişiminin iyi olması gibi genel özellikler spor eğitmeni olmaya karar vermek için ne kadar geçerli bilmiyorum açıkçası. bence işini bırakmadan bu yönde ufak adımlar atmaya çalış, neler olacak bir bak bakalım. belki -ve bence muhtemelen- o kıpırtı bu yeni iş alanıyla ilgili değil sadece şu anki işini bırakma fikriyle ilgilidir.
0
mayaa
(11.01.15)
Spor salonu eğitmenliği ile mutlu olamazsınız. Sosyal statüsü şu anda yaptığınız işten çok daha düşük (Bir Charles Glass olmayacaksanız). Manevi tatmini falan yok, İnsanların ağız kokusunu çekmeye ve spor salonuna gelen kişilere hizmet etmenin bir anlamı yok. Ayrıca alanınız da değil.

Arkadaşınız resmen saçmalamış. Kısaca; doğru düşünüyorsunuz.

Ne olacağınız ise bence zamanla şekillenir. Şimdi kötü tercihler yapmayın ve ikinci lisansı bitirip karşınıza farklı seçeneklerin çıkmasını bekleyin. Yaşınız daha genç, ilerleyen yıllar ile birlikte neler neler gelir önünüze.
0
hiko seijuro
(11.01.15)
ben 30 yaşındayım. üniversiteden 24 yaşında mezun oldum. 6-7 ay sürüklendikten sonra askere gittim. bir sene sonra geri döndüm. yine sürüklendim. askerden döndükten tam bir sene sonra çalışmaya başladım. 1,5 sene araç kaldırma ekipmanları (kolonlu ve makaslı liftler) üreten bir şirketin satış yetkilisiydim. bu arada evlendim ve 1,5 senelik o çalışma dönemini yurtdışına gitmek için bitirdim. avustralya'ya benim yapacağım master sayesinde gittik ve 4 ay sonra babamın ölümü sebebiyle türkiye'ye döndük. bu kadar üzüntü ve şartların değişmesi sebebiyle bir şok dönemi oldu haliyle. aralık ayında iş aramaya başladım ve nihayet 2014 şubat'ta led aydınlatma armatürleri üreten mütevazi bir firmaya idari sorumlu olduğum (ama aynı zamanda satınalma, maliyet analizi yapma gibi işleri de yürüttüğüm) bir iş yapmaya başladım.

dediğim gibi, 30 yaşındayım. yakın zamanda işten ayrılmam mümkün (kendi tatminsizliğimden ötürü). ilk işimle alakalı bir şey yapamam çünkü bursa'da o işi yapan tek şirketteydim zaten. mevcut işimle alakalı bir şeyler yapabilirim ama beni tatmin edecek büyüklükte bir firma yok bursa'da. dönüp dolaşıp şuraya geliyorum: ya kendi işimi yapacağım ya da sektör değiştireceğim. hem yaşım hem de medeni durumum sebebiyle ekonomik durumumu riske atıp maceraya girmek gibi bir lüksüm pek yok. öte yandan şunu düşünüyorum, şu an hayattayım ve para kazanıyorum. demek ki sektör değiştirmek, ülke değiştirmek, medeni durmu değiştirmek ve yaşlanmak bugüne kadar benim para kazanmama engel olmadı.

bence aklına yatmayan bir iş yapma. sırf bugün yaşadığın sorunları kafana takıp çok alakasız ve seni ürküten bir işe girme. arkadaşına çok güvenebilirsin ama iş farklı bir konu. ticaretle, imalatla ya da hizmetle uğraşırken hep farklı sorunlarla karşılaşacağını biliyorsun. mesela sen şu anlattığın senaryoya göre sporla değil, insanlara hizmet vermekle uğraşacaksın. bunu gerçekten istiyor musun? bu işin piyassı ne durumda ve seni piyasadaki rakiplerine göre daha cazip kılacak nasıl özelliklerin var? "iş değiştirme, elindekini ne olursa olsun koru" demiyorum. ama çalışmak istediğin sektörü sen bulmalısın; bir başkası seni belli bir sektöre girmeye ikna etmemeli. misal ben de türkiye'ye döndükten sonra kafamın etini yediler "sen bankacı olabilirsin" diye ve neredeyse banka sınavlarına falan girecektim. halbuki herkese de söylemiştim "istemiyorum amk ben bankacı olmak" diye. ikna çabalarına çok kulak asma. gerçekten aklına yatan bir iş keşfedene kadar mevcut işine devam et bence.

ha yıllarca doktorluk yapıp sonra şarkıcı olan insanlar da var bu memlekette. eh onlar da numunelik zaten. senin de sektör değiştirip o derece mutlu olman genel tecrübelere bakıldığında yüksek bir ihtimal değil.

özet olarak, sektör/kariyer değiştirmek korkulacak bir şey değil ama sokma akıl da akıl değil. yapmak istediğin şeyi bulursan kaçırma ama "bir de bunu deneyelim yeaa" da deme başkasının iyimser öngörüleriyle.

not: üniversite zamanı, besyo'da okuyan bir arkadaşımın anlattıklarından hatırladığım kadarıyla spor eğitmenliğinden iyi para kazanman zaten pek mümkün değil. yatırım gücünüz olur da kendi işinizin patronu olursanız o başka...
0
karaage
(11.01.15)
Kısaca geçmişinden bahsetmişsin ama en sevdiğin rengi yazmamışsın :(

arkadaşının dediği olay 'personal trainer' diye adlandırılan ve yeni yenir Türkiye'de şekillenen bir sektör.

Çok yakın arkadaşlarımdan bildiğim kadarıyla, mükemmel bir tutkun, yaşam tarzı yapacak kadar sevgin yok ise hiç girme. Ama 25 yaşında olman sektör değiştirmen için zorluk değildir bence.

Bir de bu personal trainer iş teklifini sunan kişi erkek ise sana yazıyor haberin olsun.
öpt. kib. bye.
0
hippokondriyak
(11.01.15)
spor salonu eğitmenliği senin hayallindeki yapmak istediğin işi kapsasığını düşünmüyorum bence şimdiki işin rutinliğenden sıkıldığın hani derler ya rahat batıyor seninkide bu işte. şu koşullardaki iş bırakılıp milletin g.tünü kesip duracağı yerde işe başlamak ne kadar mantıklı bilinmez ama lezbiyen kılıklı spor hocalarından çok daha güzel alternatif olurdun.
0
mrthany
(11.01.15)
Ben açıkçası spor eğitmenlerine oldum olası özeniyorum. Gerçi çalıştıkları salona göre değişiyor şartları, ama ne güzel bedavaya sporlarını yapıyorlar; salondan her türlü meslek grubundan arkadaşları oluyor, iyi bir network kurabiliyorlar böylece; sevdikleri işi yapıp üzerine para kazanıyorlar; pt olup gayet güzel paralar kazanıyorlar...

Saçma sapan nsanlarla muhatap olmak gerekir mi, gerekir; evli barklı ve orta yaşlı olduğu halde asılanlar olur mu olur; emir kipiyle konuşan, kendinden aşağı görenler olur mu olur ama bunlar zaten nerede çalışırsan çalış karşına çıkabilecek insanlar.

Ben olsam kurumsal bir yerde köleler gibi çalışıp kendime, aileme vakit ayıramayacağıma spor hocası olur işin negatif yönlerini de sineye çekerdim. Bence hayatta en büyük tatmin kendine ayırabildiğin, kafa dinleyebildiğin, huzur bulabildiğin, sevdiklerine bol bol harcayabildiğin zamanla oluyor...

Prestije, etikete çok önem veren kişiler eminim çıkabilecekleri kariyer basamaklarını tercih ederler ama ben de senin gibi hırssız biriyim.

Bence düşün... Geri çevirme hemen bu teklifi...
0
m e l t e m
(11.01.15)
Aslında sorunun cevabı hayatta ne istediğin ile alakalı. Kaç yıllık eğitimini bırakıp dans eğitmeni olup üzerine yarışmadan yarışmaya koşan otuz yaşlarının ortasında insanlar tanıyorum.
Spor senin için bir tutku ise deneyebilirsin bence; en azından hafta sonları part time olarak işe baslayabilir, para sıkıntısı da yoksa işten bir hafta on gün ücretsiz izin alıp(yıllık iznini buna harcama yazık) bu günlerde spor salonunda arkadaşının bahsettiği yönünü değerlendirebilirsin.

Tüm soru ve cevapların aslında hayattan ne beklediğinle alakalı. Hukuk okudum, 6 senede bitirdim, stajı yaptıktan sonra çalışmadım, başka şeyler istediğimi düşünüp onların eğitimini aldım, arada yine bir hukuk bürosunda çalıştım geçici olarak, ayrıldım. Resmi olarak on gün önce başladım işe, 28 yaşındayım.
Benim için hayatta önemli olan şey zaman. Ben üç saat yol gittiğim bir ışte şu anki maaşımın iki katını verseler dahi çalışıp çalışmamayı düşünürdüm. Ya da kalkar yakına taşınır, her gün hayatımın 3 saatini yolda öldürmez idim. Kazandığın parayı sevdiklerinle harcayarak zamanın yoksa bir anlamı yok gözümde kariyerin de mevkiinin de pozisyonun da iş kolunun da.

Ben mesela bir vahşi yaşam rehabilitasyon merkezinde sabahtan akşama kadar çok az vur ücrete çalışabilirim tüm bu av. Sıfatından kendimi sıyırıp. Sosyoloji okuyan hiçbir arkadaşım da mesleğe dair şeyler yapmıyor bu arada, ikinci lisansın mesleki olarak çok bir faydası olacağını düşünüyorum realistik olmak gerekirse.
Mutlu olacağın işi bul. Paranın araç olduğunu unutma. Hayatta olay bundan ibaret.
0
kaymaktutmayansicaksut
(11.01.15)
Yaklaşık 3 yıldır sevmediğim bir işte çalışıyorum.

Arkadasının onerısı bence uygun değil ancak alternatif aramaktan vazgecme, ne yapmak istediğini bulana kadar da işinden ayrılma.

Ve sakın sosyoloji yüksek lisansı yapma. Para kazanıyorsun, sosyoloji mezunu arkadasına soyle sana derslerin okuma listesini versin..

Alternatif aramaya erken basla ki bir şey buldugunda kazancın dusecegi için yaşanan ikilem az olsun.
0
daliekber
(11.01.15)
Bir kagit al onune, once sevdigin seyleri en sevdiginden daha az sevdigine dogru sirala.
Sonra bir kagit daha al onune ve egitimini ve niteliklerini yaz. Hemen altina da yetersizliklerini ve kotu yonlerini.
Sonra bir tarafa 5-10 ve 20 sene sonra kendini nasil gormek istedigini yaz. Hayatta mutlulugu nerede bulacagini dusun. Aile istiyor musun, cocuk hayalin var mi, akademik dusunuyor musun, turkiye'de mi yasamak istiyorsun, yurt disinda mi yasamak istiyorsun, devamli seyahat etmek istiyor musun, yoksa evcimen misin?

Sonra her gun hepsini birlestirip birbirine ilistirmeye basla. Her gun bunu tekrarla ve en az 2 meslek, is kolu, calisma ortami yaz kendine. Goreceksin ki zaten bir sekilde insan kendi yapmak istedigi seyleri one atiyor ve kendini anlamaya basliyorsun.

simdi lafin degeri olsun diye birkac rakam vererek kendi yaptigimi yazmistim ancak okuyunca gozume cok egoist gorundugu icin sildim. Ancak bu dedigimi ben yaptim ve 28 yasimda calistigim ve anormal terfiler, zamlar-primler ve maas aldigim isimi biraktigimda insanlar kafayi yedigimi dusunduler. Su an kendi isim var, hafif kelle koltukta gidiyorum, ama rahatim :)
0
brawler
(11.01.15)
Yazıyı okudum,
Ne istediğini bilmeyen, şartlara göre yön tayin eden biri belirdi zihnimde.

Sen ne istiyorsun?
0
kahve kokusu
(11.01.15)
Sosyoloji ve kapasiteden sonrasını okumadım.
0
bobinhoo
(11.01.15)
MSA'ya git aşçı ol, paran varsa LCB. Çok farklı bir kariyer, bence çok güzel bir iş, parası da kötü değil. Ben okuduğum bölümü bırakmaya totom yemediği için yapamıyorum. 30 yaşına gelince iyi kazanmaya başlarsın. Animal'a mesaj atabilirsin bu konuda, o da aşçı seni yönlendirir bilgilendirir.
0
vedat chili peppers
(11.01.15)
@kaymak: acil taşınmam gerektiği için işime yakın olan evimi bıraktım, yenisine geldim ve yaka değiştirdim. Yeniden taşınmam mümkün değil; yolu kısaltmak için tek seçenek işimi değiştirmek. Zaten karşı tarafa yeniden taşınsam bu sefer erkek arkadaşımla görüşmelerimiz enerji tüketici oluyor. O da bulunduğumuz yakada çalışıyor. 3 sene boyunca o gidip geldi, o yüzden şimdi bi süre de ben idare edebilsem iyi olur.

@kahve kokusu & herkes: zaten asıl sorun ne olmak istediğimi hala bulamamış olmam. Ve artık zaman çok daha hızlı geçiyor. Bir şekilde sevmediğim bir iş olsa da başarabildiğimi belirtmek için yukarıda o denli uzun yazdım. Sevdiğim bir şeye baş koyabilsem zorluklarını hiç umursamam, adarım kendimi ve başarılı da olurum.

@vedat chili: MSA'ya çok inanmıyorum ya, insanlar deli gibi kurs alıyorlar, piyasa onlardan dolu. Ve bir insan birkaç ayda yemek yapmayı ne kadar güzel öğrenebilir ki? Gerçekten başarılı olan insanların eğitimi çok uzun senelerce sürüyor, o işin okulunu okumuş oluyorlar filan.

Neden o kadar kırdınız cesaretimi yahu, ben de buradan destek alırım diye heveslenmiştim :/
0
🌸pandispanya
(11.01.15)
Zaten ciddi bir spor geçmişin var. Zaten şu an da fitness yapıyorsun anladığım kadarıyla. Bu yüzden uzak kaldığın bir konu değil. E fitmişsin de zaten. Geri kalan şeyleri öğrenmek için alim olmak gerekmiyor. Birkaç sene içerisinde gerçekten başarıya ulaşabilme ihtimalin var. Ben neden olmasın diyorum. Bence şimdiki işini ilk etapta çok aksatmadan bu konunun üzerine eğilebilirsin. İlla ki insanların ağız kokusunu çeken biri değil, bi sürü hoca çok cool ve saygı gören tipler olabiliyor, bu tamamen karakterinle ve yaptığın işi ne kadar ciddiye aldığınla alakalı. Ben bi şans ver derdim. Memlekette bıngıldak kadın spor hocası görmekten içimiz bulandı. Gerçekten hakkını vereceksen fark yaratırsın kesinlikle evet.
0
deadline
(12.01.15)
Personal training ile çok iyi paralar kazanılabilir ama kısa vadede değil. İlk başlarda hayatından tiksinebilirsin. PT sertifikaları var, parayı bastırıp kısa sürede alabileceğin ama çoğu salonda özellikle yönetici konumundaki trainer tayfası Besyo dışı birini işe almak istemez. Gidip tekrar üniversite okumak istediğinden emin olmalısın. Bir de ciddi hiyerarşi kavgasının döndüğü, ego savaşlarının yoğun yaşandığı ortamlar. Kadınlarda pilates vs. gibi kıytırık alanlara yönelmek daha mantıklı çünkü bunlarda iş daha az ama para daha çok. Olmayacak iş değil ama bir süre çok az kazanmayı ve sıkıntı çekmeyi göze alman gerekecek. Çok tavsiye etmiyorum.
0
arnold schwarzeneger
(12.01.15)
25 yaş kariyer değiştirmek için geç değil hatta daha 2-3 değişimlik zamanın var :) millet 30-35 yaşından sonra kariyer değiştiriyor.

Spor eğitmenliği sana uygun olmayabilir ama başka arayışlara girebilirsin. Ama en önemlisi işine yakın bir yere taşınmanı tavsiye ederim. Yol insanı işten daha çok yoruyor çoğu zaman. Yolunu 1,5 saate indirsen mutluluk seviyende müthiş bir artış olur. İşte de madem o kadar ağırlığın var artık, işlerini hafifletmek için yarı zamanlı bir asistan, stajyer falan isteyebilirsin veya takımına bölüştürebilirsin. Kariyerde önemli olan şey liderlik, o da işi kendin yapmaktan çok görevleri doğru şekilde dağıtmaktan geçiyor.
0
r_u_h
(12.01.15)
(7)

Kanser hastası başarılı insanlar

qwertyali
kanseri yenmemiş de olabilirler, ama kanserken hayattan umudu kesmeyip işlerine devam etmiş insanlar arıyorum. atıyorum fotoğrafçıdır çok beğenilen bir sergi açmıştır, ya da başka biri başarılması zor bir şey başarmıştır vs. böyle bildiğiniz birileri var mı? yerli, yabancı olması fark etmez.
kanseri yenmemiş de olabilirler, ama kanserken hayattan umudu kesmeyip işlerine devam etmiş insanlar arıyorum. atıyorum fotoğrafçıdır çok beğenilen bir sergi açmıştır, ya da başka biri başarılması zor bir şey başarmıştır vs. böyle bildiğiniz birileri var mı? yerli, yabancı olması fark etmez.
0
qwertyali
(10.01.15)
steve jobs
lance armstrong (doping falan neyse adam kanseri yenerek le tour france'ı bitiriyor kaç kere)

bunlar ilk aklıma gelen ikisi
0
la noix
(10.01.15)
Lance armstrong sayilamaz bence. Dopingin kitabini yazmis adam resmen. O zamanlar kanseri yendi fransada sampiyon oldu diye ikonlastriliyordu. Tarihin en buyuk efsanelerinden biri olarak anilacakken en buyuk loserlarindan biri olarak aniliyo artik sadece
0
baldur2
(10.01.15)
Lance Armstrong
Kylie Minogue
Luciano Pavarotti
Steve Jobs
Eric Abidal
0
pozzecco
(10.01.15)
türkan saylan
0
kuzey li
(10.01.15)
Ozkan ugur
0
MiraTaurus
(10.01.15)
benim de aklıma direkt jobs geldi. türkan saylan da olabilir.
0
m e l t e m
(10.01.15)
başlığı okuyup duyuruyu bile açmadan aklıma steve jobs geldi.
0
kakao
(10.01.15)
(10)

Güzel bilimkurgu film tavsiyesi.

kayip cocuk
Merhaba sayın duyurucular, hollywood yapımı bilimkurgu filmlerinin %80ini seyretmiş biri olarak önereceğiniz filmleri sabırsızlıkla bekliyorum. Hem `ufku açan bilimkurgu filmleri` diye bir başlık açıp doldurmadım, ya oraya ya buraya yazarsanız sevineceğim.
Merhaba sayın duyurucular, hollywood yapımı bilimkurgu filmlerinin %80ini seyretmiş biri olarak önereceğiniz filmleri sabırsızlıkla bekliyorum. Hem ufku açan bilimkurgu filmleri diye bir başlık açıp doldurmadım, ya oraya ya buraya yazarsanız sevineceğim.
0
kayip cocuk
(10.01.15)
contact
k-pax
izldiysen bir daha izle
0
the wild kitten
(10.01.15)
bu aralar ben de çok sardım bu filmlere %80 iyi bir oran ama yine de naçizane tavsiyelerde bulunayım
predestination
lucy
the 13. floor
prometheus
nines
exam
The Abyss eski film ama ben yeni izledim
interstellar yazmazsam olmaz iki kere izledim sinemada nolan ın tüm filmleri sevdiğimden
source code
the man from the earth
sunshine

son izlediklerim bunlar
t
0
arafa
(10.01.15)
(bkz: primer)

izlemediysen tavsiye ederim; enteresan film gerçekten.
0
karaage
(10.01.15)
The man from earth
planet of the apes orijinal seri
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.01.15)
perfect sense
gattaca +1
predestination +1
0
isidorada bir albatros
(10.01.15)
(bkz: dark city)
(bkz: happy accidents)
(bkz: the zero theorem)
(bkz: los cronocrímenes)

ufuk açmazlar ama izlenebilirler.
0
baal
(10.01.15)
Mini Series olarak

The Lost Room

Film olarak

Matrix
Back To The Future
Inception
eXistenZ
Gravity
I Robot
Donnie Darko
The Time Machine
The Fountain
0
arandur
(10.01.15)
hayret, nasıl yazılmamış: blade runner

izlemişsindir zaten diye düşünüyorum ama o kadar bilindik film arasında göremeyince yazmak istedim.
0
m e l t e m
(10.01.15)
yazan arkadaşlara çok teşekkürler. yazdıklarınızdan izlemediğim 5 film buldum en kısa zamanda izlemek üzere listeme kaydettim. lütfen duyuruya yeni rastlayan arkadaşlar yazsınlar akıllarına gelen filmleri.
0
🌸kayip cocuk
(14.01.15)
Metropolis ve Stalker bu listede göremediklerimden ama bu türü seven birisi olarak araştırdıysan zaten daha önce karşına çıkmışlardır diye düşünüyorum.
0
candanag
(14.01.15)
(7)

icra takibi baslayinca ne oluyor?

akatreil
Gecen yil gittiğim dershanenin bi taksidini odememistim. 100 lira bi şey bugün yarin diye atladim. Bugün mesaj geldi icra takibi baslamistir diye.Napim simdi pazartesi gidip odesem yeterli mi ki ?
Gecen yil gittiğim dershanenin bi taksidini odememistim. 100 lira bi şey bugün yarin diye atladim. Bugün mesaj geldi icra takibi baslamistir diye.

Napim simdi pazartesi gidip odesem yeterli mi ki ?
0
akatreil
(10.01.15)
İcra takibinin açıldığı icra müdürlüğüne gidin, dosyaya bakın, ödemeyi yapın borç doğru ise. Borç yanlış ise itiraz edin.
0
m e l t e m
(10.01.15)
Doğru doğru da benim kafama takilan bi avukatlık ücreti falan da istenir mi yoksa 100 lirayi versem yeter mi?
0
🌸akatreil
(10.01.15)
icra takibinde de avukatlık ücreti ödersiniz. hatta harç ve masrafları da ödemek durumdasınız ki dosya kapansın.
0
tadin kaldi
(10.01.15)
100 liralık bi borç için ne kadar masraf çıkar ki bana bu durumda?
0
🌸akatreil
(10.01.15)
faiz ne kadar onu bilemem. borç ne zaman muaccel oldu? ödenmediği takdirde ne kadar faiz isteniyor onları bilmek lazım faiz hesabı için.
faiz hariç; 250 civarı bir şey olur tahminen. tebligat ne zaman yapıldı kesinleşmeden öderseniz, vekalet ücretinin dörtte üçünü ödersiniz..
0
tadin kaldi
(10.01.15)
minimum 400 tl yi gözden çıkartmalısın
0
kayip cocuk
(10.01.15)
Uyap'tan sorgulayabilirsiniz sanırım..
0
johnmalkow
(10.01.15)
(14)

breaking bad balon mu yoksa

rononoa zoro
öncelikle şu an 3.sezon 7. bölümü izledim. büyük beklentilerle başladım. malum biliyorsunuz. sayfalarca ekşi sözlük yazısı, nereye baksam en iyi dizi diyen bi sürü insan.friends' den tuttta entourage' e ordan oz' a kadar izlemiş biri olarak. onlarca filan dizi. (bkz: riget) var lan efsane bilen bili
öncelikle şu an 3.sezon 7. bölümü izledim. büyük beklentilerle başladım. malum biliyorsunuz. sayfalarca ekşi sözlük yazısı, nereye baksam en iyi dizi diyen bi sürü insan.

friends' den tuttta entourage' e ordan oz' a kadar izlemiş biri olarak. onlarca filan dizi. (bkz: riget) var lan efsane bilen bilir.

her neyse beklentileri çok mu yüksek tuttum? yoksa diğer bölümler mi harika? beklentilerimi spoiler vermeden düşürün. olmamı?

ulan yoksa içinde iki kimya bilgisi var diye liseliler siz mi abarttınız?

ha son olarak dizi izlenior ama izlerken bile akılda bi sürü saçma soru geliyor.

allahını seven söylesin. ben mi çok yüksek tuttum beklentileri?

Edit: bu iki üstteki soru ne böyle. breaking bad' e en iyi diyen oz' u izlemeli filan. kim diyor en iyi?
0
rononoa zoro
(10.01.15)
@podrostok valla ayaklarım sanki termal havuza girdi.

düşürün abi şu beklentiyi daha da düşürün.
0
🌸rononoa zoro
(10.01.15)
3. sezon en durağan sezon. Gittikçe nirvanaya ulaşıyor dizi.
0
khan shabbir
(10.01.15)
çok büyük bir balon hemde. ben de çok övüldüğü için izledim ama ne öyle ekstrem bir oyunculuk gördüm ne de oha dedirtecek bir kurgu. baya normal dizi işte.
0
exordinary
(10.01.15)
@exordinary yani bende şu ana kadar. öyle süper bi oyunculuk. süper bi kurgu göremedim. ayrıca şu an dizi bitse 3.sezon 7.bölümde kimse niye bitmiş demez havası var. sanki türk dizileri gibi 1 ay önceden yazılıp sunuluyor gibi bir havası var.

cidden böyle devam ederse. bence bu dizi üzerinden analiz yapılması lazım. kimler bu işi abartıyor
0
🌸rononoa zoro
(10.01.15)
değil. balon olan bir dizi varsa o da game of thrones. onu da izliyorum gerçi.
0
neil manke
(10.01.15)
balon değil. abartıldığı kadar da değil ama. iyi bir dizi.

edit: işte alttaki arkadaş gibi fanatikler yüzünden beklentiler yükseliyor. adam tamamen zevk meselesi olan bir konuyu namus meselesi haline getirmiş savunuyor. e sonra da haliyle beklentiler yükseliyor. o kadar ki beğenmeyenlere hakaret edecek seviyeye gelmiş. ilginç.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.01.15)
her güzel şey gibi önce az kişi tarafından bilindi, izlenildi. ondan sonra bir popülerleşme trendine girdi. ve gereğinden fazla popülerleşen her meta gibi şu anda bok atılma sürecinde. adam breaking bad'e balon diyor. mesela çoğu insan dizinin en iyi bölümlerinden biri olan s03e10 fly bölümüne uff bu ne ya der. e haklı çünkü önüne sunulanlar arrow, walking dead, suits gibi çerezlik diziler. alışmış onlara.

breaking bad efsane klasmanında bir dizidir(six feet under, oz vb). neden bu kadar övüldüğünü anlamıyorsanız kasmayın size uygun dizilere geçin.

edit: üstteki arkadaşa. tamamen zevk meselesi olan bir mevzu değil maalesef. psikolojiye, realizme, ahlaka ve daha bir çok noktaya başarılı bir şekilde temas eder breaking bad. suç ve ceza ile çok benzeşir(elbette edebi bir eser olmaması nedeniyle onun kadar ayrıntılı veremez düşünceleri)

bir de forever, house, sherlock, arrow gibi süper kahramanlı diziler vardır. zaman geçirtir çünkü amacı budur. ha sen eğlence amaçlı dizi izleyen adama bir bölüm sinek izletirsen bu adam orada sadece sinek görür ve sıkılır. denklem bu kadar basit.
0
antikadimag
(10.01.15)
beklenti yüksekse ne izlersen izle hayalkırıklığı yaşaman normaldir. breaking bad fanatiği falan değilim ama izlediğim en iyi dizilerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. beklentin azalsın istiyosun ama ben tam tersini söylemeye geldim. ben bu diziyi s02e02'de bıraktım. sonra baktım çok konuşuluyo, dedim lan bi izliyim noluyo acaba. 3. sezonda diziye ısındım. sevmeye başladım. 4. ve 5. sezonlarda ise yerimde duramaz hale geldim. işler çok karıştı. son 2 sezon ciddi anlamda efsane. diziyi sıkıcı diye bırakanlar çok şey kaybettiler ki sen de bırakma yolundasın. o yüzden benim tavsiyem bırakma, devam et. dediğim gibi son 2 sezonu çok ama çok özel. şuna da cevap vereyim. hani demişsin ya "içinde kimya bilgisi var diye liseliler siz mi abarttınız". yok abi house değil ki bu, belli bi kesime hitap etsin. uzun lafın kısası breaking bad izlemeyen çok şey kaybeder benim görüşüme göre.

edit: başka bir noktaya daha değinmek istiyorum. bir diziyi beğenirsin beğenmezsin. ama breaking bad'e balon demek messi'ye, ronaldo'ya balon demektir. balon tabirini kabul etmiyorum. sıkıcı de yavaş ilerliyo de. hatta buna en iyi diyen şunu izlesin de ama balon deme.

edit 2: "fly" gibi zorlama ve breaking bad'e yakışmayan, insan ömründen 40 dk çalan bir bölümü dizinin en iyi bölümü ilan eden fanatikler olduğu sürece beklentiye girmen ve diziden zevk almaman normal. bıktım şu zihniyetten.

edit 3: bir de şu beklenti olayına isviçreli bilimadamlarının bi el atması lazım. evet genelde bir dizi/filmle ilgili büyük bir beklenti içindeysen hayalkırıklığıyla sonuçlanır. ama genelde işte. her zaman değil. aksiyon temalı dizileri seven biriyim. uzun süre 24'e başlamadım, sevebileceğimi düşündüğüm halde. 9 sezon olması gözümü korkuttu. ama en sonunda dayanamadım izlemeye karar verdim. ve izleyen arkadaşlarımdan dinlediğim kadarıyla büyük beklentiye girdim. anlatılanlardan "bu dizi tam benlik" modundaydım. ve aynen de öyle oldu. beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. ha ben bu konuya niye bu kadar taktım. onu da anlamadım. en iyisi yatayım ben.
0
lionel andres
(10.01.15)
breaking bad'i bu akşam 3. kez bitirmiş biri olarak kesinlikle balon olmadığını düşünüyorum. zevk meselesi, beğenmemiş olabilirsin.
aklına gelen saçma soruları bana iletirsen cevaplamaya çalışırım.
0
sckxyss
(10.01.15)
izlediğim en şişirilmiş dizi. vakit kaybıydı benim açımdan.
0
devilred
(10.01.15)
breaking bad'i bölüm bölüm değerlendiriyorsan hata yapıyorsun. onun bir bütün olduğunu unutmamalısın.

benim izlediğim en iyi dizi. bunu söylüyorum çünkü diziyi sonradan büyük bir beklentiyle, popüler diye izlemedim. dizi beni sardığı için izledim. sabrettim, bekledim, aylarca yeni bölüm için heyecanlandım öyle izledim; ve dizi bittiğinde ortadaki tüm işe hayranlık duydum.
0
m e l t e m
(10.01.15)
bölüm bölüm değil bütün hikayeye bakmak lazım breaking bad de. yavaş ilerliyor doğrudur ama gerçekçi olması ve hikaye bunu gerektirdi. the wire gibi sopranolar gibi.

zaten bu kadar övgüden sonra beklentini yüksek tutman normalde , ne tarz yorumlar okudun merak içindeyim . offf full aksiyon , çatışma , akıcı senaryo benzeri yorumlarsa hayal kırıklığın normal. bb'nin esas övülmesi gereken noktaları senaryosu , kurgusu ve muhteşem oyunculuklarıdır . ( skyler'a başlığında hala sövülüyor amk alfkdpgm)


neyse işin özü ne istediğin önemli. beklentini yanlış yöne çekip bu efsaneyedr balon deyip bok atıyorsan sorun sende yani. balon var balon var. sikko ejderha kızlı diziye(got) tapan da var himym da sonuçta.
0
cekingen fil
(10.01.15)
Bana göre balon değil, çok da severim ama başkaları seviyor diye siz de beğenmek zorunda değilsiniz. Herkesin beklentileri ve dizinin izleyiciye hissettirdikleri farklıdır. TV'de reklamını görüp izlemeye başlamıştım yıllar önce, herhangi bir beklentim olmadığı için hayal kırıklığına uğramadım, gayet keyifle izledim. Breaking bad durağan bir dizidir, her bölüm öyle çok da şaşırtıcı, heyecanlı değildir. Çok fazla övüldüğü için öyle bir izlenim bırakmış olabilir sizde. Bu durağanlık keyif vermiyor olabilir.
0
pike
(10.01.15)
Ben izlemeye başladığımda dizi ünlü bile değildi Türkiye'de bu kadar. Bir kişinin bile yorumunu okumadan başladım, hatta iki kez bırakıp tekrar başladım ve sonuç olarak son derece güzel bir diziydi benim için.

Çok övüldüğü için bir diziye başlanmaz. Beğenebileceğiniz bir dizi ise başlanır.
0
i was made for you
(10.01.15)
(10)

film tavsiyesi

eksimeksi
şöyle we need to talk about kevin ve gone girl tarzında bir dram gerilim filmi önerisi?
şöyle we need to talk about kevin ve gone girl tarzında bir dram gerilim filmi önerisi?
0
eksimeksi
(10.01.15)
the game
0
absel
(10.01.15)
(bkz: blue ruin)
0
hiko seijuro
(10.01.15)
The Heart Is Deceitful Above All Things
0
buff
(10.01.15)
the game +1
0
raycharles
(10.01.15)
genel kanının aksine; "game"i hiç mi hiç beğenmediğimi söylemeliyim. sinemaya gidip de pişmanlık duyduğum ender filmlerden biridir.
0
mamma mia gli turchi
(10.01.15)
m e l t e m
(10.01.15)
siyah kuğu, aranofski'nin hastalıklı psikolojik yansıtmalarından biridir. çok hoşlandığımı söyleyemem ama seyredilmesi kayıp olmaz.
yetenekli bay ripli ise güzeldi...
0
mamma mia gli turchi
(10.01.15)
whiplash. kaçırma, hemen izle.
0
blowjoe
(10.01.15)
the game , jagten , incendies , das experiment
0
cekingen fil
(10.01.15)
kesinlikle 'tell no one' bahsettiğin filmlere alternatif olabilir.
0
iyiaksamlarbayan
(10.01.15)
(10)

film veya anime önerisi

atomunicindekiduraganelektrondalgalari
bir olaya tutkuyla ilgili olan ve kahramanın gelişimini gösteren bir film,anime var mı? arkadaşlık kavramı da olsa super olur
bir olaya tutkuyla ilgili olan ve kahramanın gelişimini gösteren bir film,anime var mı? arkadaşlık kavramı da olsa super olur
0
atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(09.01.15)
kaze tachinu aradığın niteliklere uyuyor diye düşündüm.

edit: benim başka bildiğim yok maalesef.
0
m e l t e m
(09.01.15)
One piece
Naruto

Zeheheh
0
emirkulu2
(09.01.15)
kaze tachinu yu izledim başka bildiğiniz var mı?
0
🌸atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(09.01.15)
Resmen shounen'in tanımını yaptın. Ben Hajime no Ippo diyorum.
0
hiko seijuro
(09.01.15)
Haikyuu da baya bi öyle, 10 dk önce bitirdim
Nishinoya <3
0
emirkulu2
(09.01.15)
onu da izledim baska var mı peki daha kısa olan.film de olabilir
0
🌸atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(09.01.15)
bir de kıssadan hisse olsa daha iyi olur.

myanimelist.net

burada bildiğiniz varsa yazın lütfen
0
🌸atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(09.01.15)
death note'un yazarı ve çizerinin death note'tan sonraki serileri bu, tam da dediğin gibi;

(bkz: bakuman)
0
ruhi bir banyo
(10.01.15)
bleach de var aynı klannnsmandan :D

not: gintama çok geyiktir, her ne kadar shounen olsa ve arkadaşlıktan, gelişimden falan bahsetse de, geyik olduğu için tüm ciddiyet felan bir anda gideeeaaahhahhahahahhahhaajdkkasdkaşdsşh çok komiktir kısacası, o yüzden tavsiye etmiyorum XD geri kalanlarının bir kısmı senin istediğin gibi ama shounen sınıfına girmezler, sen to chihiro kamikakushi gibi.
0
pasp
(10.01.15)
Aklıma gelenler:

myanimelist.net (Tenis üzerine tutku ve gelişim)

myanimelist.net (Müzik grubu kurup, müzik tutkusu ile sıfırdan grubu büyütmeleri üzerine, hiç küçümsemeden izlemeni öneririm.

Sanırım gelişim ve konuya olan tutku ile alakalı daha iyilerini bulamazsın.

Hajime no Ippo'yu ise, izlemediysen yineliyorum.
0
hiko seijuro
(10.01.15)
(15)

hangisini izleyeyim?

passion rules the game
eldekiler bunlar maalesef. danke.
eldekiler bunlar maalesef. danke.
0
passion rules the game
(09.01.15)
gone girl
0
rayde
(09.01.15)
soruları biraz düzgün soralım ki isabetli cevaplar alalım :) bir öneri

aralarında izlenmeyecek film yok gibi, peki siz nasıl bir film izlemek istiyorsunuz bu gece, ona göre yardımcı olalım :)

aksiyon mu izlemek istiyorsunuz, yoksa temposu düşük mü, filmin atmosferi karanlık mı olsun, bilimkurgu mu, distopya mı, hem bilimkurgu hem felsefi mi, sadece iyi hissettirecek moral düzeltecek, fazla yormayacak güldürecek bir film mi yoksa üzülmek mi istiyorsunuz nerden bilelim :)
0
freebird5406_2
(09.01.15)
@freebird hepsi ilgimi çekiyor, ama aralarında özellikle iyi olanlar varsa onları izlemek istiyorum.

önerilerin hepsinin farklı olması da güzel adsfdsfsd
0
🌸passion rules the game
(09.01.15)
Oha tabi ki Boyhood.
0
buff
(09.01.15)
lucy diyeyim ben de madem. bilimkurgu seviyorsan tabii.
:)
0
vejeteryanvampir
(09.01.15)
Marvellous veya snowpiercer

sonra gone girl

bu arada hepsini izlemişim. ne kadar boş bir adamım yahu
0
KaraSakall
(09.01.15)
hiç düşünme ! GONE GIRL tabiki.
0
enjoy the ride
(09.01.15)
ıcınde ıkı ızlemedıgım fılm var. ama yardımcı olabilirmiyim bilmiyorum ama kişisel listem sudur:

1) boyhood! hem proje olarak hem de film olarak oldukca ıyı.
oscarda epey aday alacak gıbı duruyor.
2) only lovers left alive (favorilerimden biri bu listede, özellikle hem mekan muzık baglantısı hem de entellektüel varoluşcu karakterler nedeniyle)
3) gone girl (ıyı bır uyarlama)
4) silver linings playbook (hep ask kazanır, delı olan delı kalır tadında fılm!)
4) ergen ama olsun dersen: the fault in our stars
0
botamaniaensis
(09.01.15)
iki kere söylenen boyhood, gone girl ve snowpiercer var, onlarla başlayayım :) ardından da coherence ilgimi daha çok çekti gibi.

teşekkürler herkese :)
0
🌸passion rules the game
(09.01.15)
gone girl bayağı iyi. sinematografik olarak da, oyunculuk olarak da, senaryo olarak da sağlam.

boyhood ve i origins'i yüksek beklentiyle izleyip büyük hayal kırıklığına uğradığımı söylemek istiyorum. boyhood deneysel olduğu için ilginç ama sinematografik olarak zayıf. senaryo desen birinin aile dramı işte. aman aman bir konusu yok. mesaj vermek için kasıyor.

i origins de öyle. mesaj vermek için kasıyor. bu yüzden sevmedim ikisini de.

chef tam çerezlik bir film, eğlenceli bir seyirlik.

only lovers left alive tilda swinton için izlenmey hak ediyor. hoş, değişik ama tekrar izlenecek bir film değil.

the fault in our stars genç yetişkin filmi. romantik komediyle dramın karışımı. teması kanser olduğu için çok merak edip kitabı okumuştum. üzerine de filmi izleyip iyi vakit geçirmiştim. hüzünlü bir film yani. sinema şahseri değil o da.

warm bodies tatlı bir zombi filmi. o da iyi vakit geçirmek için ideal.

diğerlerini seyretmedim.

edit: pardon, atlamışım silver linings playbook'u. onu da seviyorum bayağı. o da feel good filmi, ama karakterler çok enteresan.
0
m e l t e m
(09.01.15)
biraz yavaş ama another earth, ardından silver linings... diyorum.
0
damdanakan
(09.01.15)
boyhood direk hayal kırıklığı bana göre.

aralarından en iyisi mr nobody ve gone girl.

only lowers left alive da tercih edilebilir.
0
fuckinginthebushes
(09.01.15)
mr nobody
0
oku oku yazar ol
(10.01.15)
gone girl
coherence
i origins

bunlar listenin en iyileri. bunların dışında plase olarak da another earth diyorum.

boyhood'dan nefret ediyorum, epey overrated bir film. bakma sen, bu aralar popüler olduğuna.

lucy ve the fault in our stars'ın yakınından bile geçme derim vaktin değerliyse.
edit: mr. nobody'i gözden kaçırmışım ben. onu da ıskalama tabii ki
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.01.15)
mr. nobody şahanedir.
0
Octavarium
(10.01.15)
(9)

komik isim önerisi

kızılşeytan
merhaba sevgili spartalılar=)şimdi biraz eğlenmek amaçlı bir soru sormak istiyorum size. evde tam donmak üzereyken eski bir sıcak hava üfleyen fan buldum ve çok mutluyum. ona bir isim vermek istiyorum. sizce sıcak hava üfleyen bir fana nasıl bir isim verilebilir? maksat muhabbet olsun eğlenceli isim
merhaba sevgili spartalılar=)
şimdi biraz eğlenmek amaçlı bir soru sormak istiyorum size. evde tam donmak üzereyken eski bir sıcak hava üfleyen fan buldum ve çok mutluyum. ona bir isim vermek istiyorum. sizce sıcak hava üfleyen bir fana nasıl bir isim verilebilir? maksat muhabbet olsun eğlenceli isimler bekliyorum =) şimdiden aklınıza sağlık =)
0
kızılşeytan
(09.01.15)
rıfkı
"rıfkı üşüdüğümde beni ısıttı." hehe
0
safepassage
(09.01.15)
fuat abi olsun.
yanıyorsun fuat aaabi.
0
battal gemalmaz
(09.01.15)
üfürükçü

havalı

tonton (tontonların yanakları havayla şişik gibi tombiş olur diye)
0
m e l t e m
(09.01.15)
tülay.

---spoiler---
nolursun dön
---spoiler---
0
gibicibicis
(09.01.15)
Ejder
0
monty python
(09.01.15)
döndü
0
camino real
(09.01.15)
İrfan
Duyuruyu kapatabilirsin :)
0
cannibal corpse
(09.01.15)
şukufe (şukela çağrışımlı)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.01.15)
@konuşma ben konuşuyorum
"fanny" argoda ne anlama geliyor biliyorsun değil mi? :)
0
m e l t e m
(09.01.15)
(11)

stajer avukatın kafa karışıklığı, akıl fikir arıyorum?

alice practice
stajer olarak bir büroda çalışmaya başladım, maaş almıyoruz, arada patronun canı istedikçe harçlık verecek. daha başlayalı 2 hafta falan oldu. ilk iş deneyimim. girerken icra işleri olmadığını, sadece kendi davalarıyla alakalı icralar olduğunu, daha çok araştırma falan yapacağımı, bir şeyler yazacağ
stajer olarak bir büroda çalışmaya başladım, maaş almıyoruz, arada patronun canı istedikçe harçlık verecek. daha başlayalı 2 hafta falan oldu. ilk iş deneyimim.
girerken icra işleri olmadığını, sadece kendi davalarıyla alakalı icralar olduğunu, daha çok araştırma falan yapacağımı, bir şeyler yazacağımı, işte hukuçuluğu öğreneceğimi söylediler.
ilk 10 gün öyle de gitti, ancak bugün mesela öğlene kadar icra dairesi dolaştım, 1 senedir el sürülmeyen, yarım yamalak yapılmış 150 kadar icra dosyaları var, ve hiç bir çalışan 6 aydan uzun çalışmamış orada, o yüzden dosyaların içi karmakarışık kimin ne yaptığı belli değil, bir kısmı başka şehirde falan. 1 haftada bu icra dosyalarını düzenlemem, eksikleri tespit edip raporlamam gerekiyor.
sabah 9 akşam 7 çalışıyoruz, öğle arası yok, 10 dakika yemek arası veriyoruz. bugün şaka yollu çok sigara arası vermeme laf ettiler. haftada 50 saat (cumartesi yarım gün) çalışıyoruz totalde.
bir de tuhaf bir ortam yani temizlik yapan abla ve sekreter, uzun zamandır oradalar, arada bizi azarlıyorlar çok bardak kullandık diye, bugün yere kahve döktüm yanlışlıkla, temizlikçi ablaya söyleme kendin sil dediler, bez buldum orada ıslattım sildim, ıslak kalmış yerler ayak izi olmuş diye kızdılar.
bir stajer için, yeni başlayan biri için bu şartlar normal mi? herkes bu şartlarda mı çalışıyor?
iyi bir üniversiteden mezunum, geldiğim ilk gün 30 sayfalık ingilizce sözleşmeyi 2 kişi çevirdik, hani öyle bir iş verilince yapıyorum. ya da davanın ayrıntıları bile anlatılmadan şu şekilde karar bul diyince, 10 dakikada 50 tane karara bakıp buluyorum lazım olanları. ama bu icra dosyaları mesela, düzgünü hiç görmemişim ki, dosyada eksik olanı anlayayım. yapamıyorum yani.
bir de herkesin yaptığı yemeği yiyemem, orada temizlikçi abla ne yaptıysa, ölmeyecek kadar yiyorum, zira öğle aramız yok.
çok mu yanlış meslek seçmişim? başka yere de girsem aynı mı olur?
0
alice practice
(09.01.15)
yanlış meslek değil, yanlış ofis seçmişsiniz. kurtulun ordan bir an önce.
ben de avukatım, çevremde çok nadir duyuyorum artık böyle sömürü düzeni ile stajyer çalıştıranlar. hele ki ingilizceniz de varmış, ne işiniz var orda Allah aşkına?
hangi şehir bu arada?
0
vejeteryanvampir
(09.01.15)
avukat değilim
memleketin çivisinin çıktığını düşünüyorum, yapmayın -yeni mezun- arkadaşlar, efendi olun, iş yapın, kendini geliştirin ama ezdirmeyin.
bu işin kuralını bilmiyorum tam ama zaten 2 hafta olmuş olsun olsun 1 ayınız yanmış olsun başka bir yer bulun.
0
niye ama
(09.01.15)
avukatlık büroları şerefsizliğin, itliğin sık görüldüğü yerler. stajyerlere iğrenç davranma konusunda çalıştığın yer bir istisna değil.hatta bir çok avukat bu durumu "yaşanması gerekli burun sürtülmesi" olarak tanımlıyor ve doğrudan uygulayıcısı olmasalar bile meşrulaştırıyorlar. ha bu demek değil ki her girdiğin yer böyle olacak veya berbat bir meslek hayatın olacak ileride.

kendin söylemişsin zaten, kimse 6 aydan uzun kalmamış diye. Eh, nedeni gayet belli gibi.

Bana sorarsan yaşadığın şey normal değil ve ben yerinde olsam sağlam bir intikam alırdım(alman gereken maaşın 10 katı kadar bir maddi hasar uygundur) . ama insani koşlullarda staj ayarlamak çok kolay değil o sektörde, bilgin olsun.
0
rygard
(09.01.15)
Avukatlıkla ilgili bilgim yok. Ama üniversite bitirmiş az çok mürekkep yalamış biri olarak kendinizi böyle insanlara ezdirmeyin bence. Para kazanmak zorunda olup fazla seçeneği olmayan insanlar bir çok şeye katlanırlar hayatta. Size maaş bile vermiyolarmış ki. Kafanız attığında vurun kapıyı çıkın.
0
hottamale
(09.01.15)
ben de şu an avukatlık stajımı yapmaktayım. 2-3 yer değiştirdim sana önerim kaç kurtul oradan. stajyersin diye hem para vermeyip hem de böyle kullanmaları hiç hoş değil. git uygun bir dille neden daha fazla çalışmak istemediğini ve para vermeden neler yaptırdıklarını yüzlerine vur.

senin gibi çok arkadaşım var hepsi de bu büro bilinen bir büro diye girmişlerdir ama hukuk mezunu olarak sudan çıkmış balık gibiyiz zaten sana yardımcı olacak avukat bulman daha önemli.
0
eleutheiros
(09.01.15)
Yeni mezun arkadaslarimdan bildiğim kadarıyla artik bu tarz somuruler cok cok az. Iki avukatin kurduğu kucuk bir hukuk bürosunda çalışıyorsanız hala eski kafali olabilirler.

Maas almama kismi da baya ilgincmis. staj donemlerinde az cok bir maas aliyor artik herkes.

'Iyi bir universiteden mezunum, ingilizcem de' iyi diyorsunuz; bence bir an once yeni bir yer bulup oradan ayrilin.
0
fraise
(09.01.15)
Oncelikle avukatlik mesleginin degerini yine biz avukatlar dusuruyoruz. Meslektasini bu kadar hor goren baska hicbir meslek grubu bulamazsin.
Stajim boyunca ve ogrenciligimde de calistigim yillarda ben pek havaliydim. Meslek ogrenmek amaci ile orada bulundugumu bir ucret almadigimi ve meslek ogrenmenin disinda asla kendimi ucuz is gucu olarak kullandirtmayacagimi ve gorevimin cay servisi ya da sahsi fatura odemesi olmadigini ukala bi tavirla belli ederdim ve ortam uygun degilse mesleki saygi yoksa da cikardim. Sansim iyi gitti hep meslek ustadlarimdan bilgi aldigim yerlerde bulundum. Ama is hayati oyle ki bi gun yeri geldi ofiste herkes izinli patron anahtari teslim etti sabah ofis benimmis gibi ofisi actim telefon baktim gelen kurucu avukatimiza kahve dahi yaptim. Yasli bi adamcagizdi zaten. Ancak ofis beni ogrenci stajyerleri olarak cok benimsemisti. Hep ogreniyordum ve vaktim ders calismakla geciyordu. Tum durusmalara ben de gidiyordum. O gunku tum dosyalari okutuyorlardi. Bu yuzden hic gocunmadim. Eger boyle bi atmosferdeyseniz orasi artik aile ortamidir fedakarlik yapilir.
Gelelim icra kismina. Icra hukuku bi avukatin ogrenmesi tek basina kalinca kendi kendine yapabilmesi gereken onemli bi istir. Evet angaryasi coktur ama bu da ogrenilmelidir. Bu yonuyle tecrube edinmeye calisin derim.
ancak su da gercek ki sizin bulundugunuz ortam pek de gelisiminize katki saglayacak gibi gorunmuyor.
Gec olmadan mesleki degerinizin artacagi bir ofis bulun. Zira ogrendigim herseyi ogrenciyken calistigim ofiste ogrenerek meslege baslamistim.
0
photo85
(09.01.15)
İstanbul merkezli ve genelde yurtdışı bağlantılı toplasan 20 büro dışında, genel olarak karşılaşacağın ortam bu avukatlık sektöründe. İcra işim yok diyen büro, eğer yukarıda söylediğim sayılı bürolardan değilse yalan söylüyordur. İcra işi olmasa, Türkiye şartlarında işyapan büroların çoğu masraflarını bile çıkartamaz.

Eğer ortamdan memnun değilsen, bir şekilde yukarıda söylediğim bürolara geçmeye çalış. Ama onların da çoğu bu dönemde zaten stajyerlerini almışlardır. Eğer isim yapmış bir büro değilse, çalışma koşulları biraz daha iyi bir büroya geçmeye çalış. Orada deneyim kazan, bu arada yurtdışı üniversitelerde yüksek lisansı kovala. Türkiye'de avukatlık sektörü, çalışan devri daiminin en fazla olduğu sektörlerden birisidir. Sen çıkarsan, yerine yenisini bulması bir kaç gün bile sürmez. O yüzden bu sömürü ortamına çok müsait bir sektör.
0
maxim gorki
(09.01.15)
stajyerler işçi satatüsünde olmadığından avukatlık büroları da stajyere cep harçlığı veriyor evet. bu her büroda böyle. o harçlık 1000 lira da olabilir, 500 lira da ve hatta 2000 lira da... bu tamamen çalıştığın büroya bağlı. sadece yemek veren veya onu dahi vermeyen bürolar da var, "buradaki kazancın öğrendiklerin olacak" diye bir görüş öne sürerek... :)

150 kadar icra dosyasını düzenlemek için 1 hafta yeterli bir süre aslında. sonuçta icra dosyalarında ne yapılmış, ne yapılmamış buna bakıp not alacaksın. zor değil bunu yapmak.

icra dairesi dolaşman da gayet normal. 1 hafta bunları halletikten sonra yine araştırma yapmaya dönersin. ufak ufak dilekçe de yazdırırlar belki, eğer sen de böyle bir isteğin olduğunu söylersen.

ihtarname çekilecek bir durum olursa onu da yaz mesela, tecrübe olsun.

yaparsın yani icraları. gözünde büyütme. 1 haftayı öyle geçir ve sonrasına bak bakalım. sana, sana pek bir şey katmayacağını düşündüğün işler verilmeye devam edilirse o zaman stajını devam ettirmek için yeni bir büro arayışına girersin.

hali hazırda değişiklik yapabileceğin bir büro varsa ve bu icralarla uğraşmayaym diyorsan 1 hafta beklemene de gerek yok tabi ki ama orada da illa ki hoşuna gitmeyen bir iş verilecek. neticede stajyerlere avukatların vaktini çalan işler verilir.

diğer konuda tavsiyem: kendi bardağını götür evden. masanda dursun. kullandıkça kendin yıkar yine masana koyarsın.

temizlikçiye söyleme kendin sil, yerler ayak izi olmuş demelerine filan da takılma boşver. "he" de geç. kusur arıyorlar belli ki.

sigara molaları konusunda bir şey diyemeyeceğim. gerçekten çok çıkıyor olabilirsin.

cumartesi çalışması can sıkıcıymış ama baştan tamam demişsin herhalde bu konuya, o yüzden yapacak bir şey yok.

stajda öğrendiklerin sana yeni kapılar açacak diye düşün ve sana bir şey öğretecek her fırsatı değerlendirmeye bak. şartların daha iyi olduğu, daha komplekssiz insanların çalıştığı bürolara geçersin ileride. baktın olmuyor kendi büronu açarsın.
0
m e l t e m
(09.01.15)
valla benzer yollardan geçtim. benim ilk staj yaptığım yerde bana şahane davranıyorlardı. şehir ortalamasının çok üzerinde bir stajyer harçlığı alıyordum. haftada bir gün ekstra tatilim vardı (baro eğitim merkezinde staj dersi olduğu için). daha bir sürü avantaj da mevcuttu. ama en nihayetinde büroda bir bilgisayarım yoktu ve dilekçe yazamıyordum. sırf bu sebepten ayrıldım ve stajın ikinci altı aylık kısmını başka büroda tamamladım. iyi ki de yapmışım. dilekçe yazmayı stajı tamamladığım büroda öğrendim.

icra öğrenmek gerekli ama gideceğiniz büroların neredeyse hepsinde icra dosyası olacaktır. icra bir yere kaçmıyor, bir şekilde öğrenilir. zaten atla deve bir şey değil (istisnalar haricinde). önemli olan, kendinize güveninizin sarsılmayacağı bir büro bulmanız. stajyersiniz, şu an bunu yapmak için en doğru zaman.

başka sorunuz olursa buradan sorun lütfen, stajyer avukatlık hakikaten pis bir süreç.
0
starborn
(09.01.15)
staj dönemim biteli daha iki ay oldu ve baro cok sacma bir şekilde sem derslerimi yaklasık 6 haftaya yaydı ve 11-16 arası ders vardı. o arada calıstığım ofis bana yol verdi doğal olarak. çalışamadım o ara. kurum icrasında topuklularla canım cıkıyordu. babete sarmıstım artık. 3 tane büroda calıstım toplam beş altı aylık deneyimim var ama gerçekten aynı bürolardan mı geçtik merak ediyorum. Duruşma deneyimim yok mesela, elime kimse al su dilekçeyi yaz da demedi. kendi kendime dosya okuyup cat pat dilekçe yazmaya calıstım. sözleşmeleri inceledim. bir iki panele katıldım vesaire. stajyerlikte bir şeyleri kendi kendine öğreneceksin diyorlardı. ama icrada sürünmekten, kartaldan gebze adliyesine, oradan eminönüne ticaret odasına, oradan yanlış ticaret odasıymış kadıköy ticaret e gittiğimi biliyorum. bu yüzden bir büroda 2 aydan fazla barınamadım. gerçekten yanında calısacağın avukat seni bu meslekten ya soğutuyor ya da aksini yapıyor. Benim de şimdi mesela avukat arkadaşlara ihtiyacım var. Cünkü her şeyi öğrenemiyorsun. Mesleği stajda öğrenmek gerçtekten cok zor, cok cok cok iyi bir yer veya tanıdık olmadıkça! Benim sağlık problemim de oldu öyle böyle ruhsat geldi. Şimdi cok parasında değlim adam gibi mesleki dayanısmanın olduğu bir ofis arıyorum, eşek değiliz öğretildikten sonra 1 ayda her şeyi de kapar insan. Gerçekten okulu özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. sözlük bana iyi meslektaş bul lan allahsız.
0
okyanustaki depresif ruzgar
(16.04.15)
(104)

EkşiDuyuru Kızlar Buluşması Vol IV ***KARAOKE İÇERİR***

pandispanya
Eveeet, ilk 3 buluşmayı geride bırakırken bolca güldük, eğlendik, kaynaştık ve sohbete doyduk. Artık yeni aktivitelere yelken açma zamanı :) Bu yüzden dördüncü buluşmamızı karaoke gecesiyle şenlendiriyoruz :DHiç öyle "ay benim sesim kötüdür, utanırım, yapamam, gelemem" gibi şeyler yok. Amacımız güze
Eveeet, ilk 3 buluşmayı geride bırakırken bolca güldük, eğlendik, kaynaştık ve sohbete doyduk. Artık yeni aktivitelere yelken açma zamanı :) Bu yüzden dördüncü buluşmamızı karaoke gecesiyle şenlendiriyoruz :D

Hiç öyle "ay benim sesim kötüdür, utanırım, yapamam, gelemem" gibi şeyler yok. Amacımız güzelce eğlenmek olacak. Hatta ilerleyen saatlerde sevgililerinizi, eşlerinizi de çağırabilirsiniz ki daha büyük bir aile olalım, daha çok eğlenelim, daha geç dönelim :D

Katılım isteklerinizi buradan ya da özel mesajla bildirebilirsiniz. Her zamanki gibi tam mekan adı ve yer yön tariflerini size yine özel mesaj yoluyla ileteceğim.

Şimdilik bilgiler şu şekilde:

Tarih: 17 Ocak Cumartesi
Saat : 19:30
Yer : Taksim

Görüşmek üzere,

Sevgiler.
0
pandispanya
(09.01.15)
geliyorum tabii ki :)
0
fraise
(09.01.15)
Beni de yazin. :)
0
damdanakan
(09.01.15)
Son gittiğim 3 zirvede de (ki aslında gittiğim ilk 3 zirve aynı zamanda) karaoke isteniyordu. Çok kişide bir karaoke isteği var zaten. Bunu karma mı yapsak aslında? Gerçi ilerleyen saatlerde karmalaşıyormuş zaten :)

Sesimin gazabından herkes payına düşeni alacak umuyorum ki.
0
aychovsky
(09.01.15)
oh bee! sonunda gelebileceğim bir tarih. gelemezsem kafamı kırın :)
0
pokerface
(09.01.15)
Mayisi yirmisinde aliyorum. Söz de vermiyim ama şiddetle gelmeye calisirim. :)
0
damdanakan
(09.01.15)
gelirim ama şarkı söylemem :)
0
sta
(09.01.15)
sta, biz seninle oturup gelenlere mikrofon uzatiriz :p
0
fraise
(09.01.15)
oley! çok istiyordum ne zamandır :) beni de yazın.
0
mor puantiyeli zebra
(09.01.15)
olabilir alsksk anca yeteri kadar içersem söylerim o durumda da size yazık yani :)
0
sta
(09.01.15)
@fraise: sen geliyorsan ben de geliyorum :p
@aycho: nispeten karmalaşıyoruz zaten aynen :) eğlencenin sonu yok ama başka arkadaşlar daha sonra ayrıca bir karma karaoke düzenlemek isterse onlara da katılabiliriz.
@damdanakan: biraların benden bacım :)
@sta: içki bütün kötülüklerin anasıdır diyor ve köşeme çekiliyorum, yıhyıh ^^
Edit: ha ben yollamadan sen yazmışsın zaten :D
0
🌸pandispanya
(09.01.15)
pandiisss telefonuna bakmalısınnn bişiler sorcam *.*
0
harekatamiri
(09.01.15)
Biz de gelemiyor muyuz? Bir adet erkek icerir ama sesim koray candemirinkinin aynisi.
0
nadapuesnada
(09.01.15)
Ya ben bir şey itiraf edeceğim. Diskolarda, barlarda nispet yapan kız grubu gibi olmayacağız değil mi? Çok korkuyorum da ben o kızlardan. Kınadığım şey olmayayım. Biz güzel eğlenenlerden oluruz, değil mi?
0
aychovsky
(09.01.15)
Zirve sonrasi bi denyo cikip içlerinden birini tuvalette oral seks yapmakla itham etmesin diye arada bir 'karma olmayan' zirve yapmak istiyorlardir belki.
0
damdanakan
(09.01.15)
yine bir kızlar buluşması hatta 4.sü ama yine ben yokum ühühü:( artık 5.ye 6ya inşallah, size iyi eğlenceler bana da bir şakı armağan ederseniz sevinirim:)
0
isadora
(09.01.15)
4. Bulusmayi yapiyoruz, hala ayni sacma sapan cinsellik temali yorumlar yapiliyor.

Pandispanya gereken cevabi vermis ama ben de ekleyeyim; erkeklerden cekindigimiz, istemedigimiz icin degil; cok fazla kiz arkadaşımız olmadigi icin biraz da kiz kiza eglenelim diye yapiyoruz bu bulusmalari.

Sirf muhaliflik olsun diye su konuyu daha fazla desmeyin lutfen; cok istiyorsaniz siz karma zirve yapın, ' erkeklerin oldugu zirveye gelmeyiz' dersek o zaman bu yorumlari yapin.
0
fraise
(09.01.15)
biraz daha erkene çeksek daha iyi olabilir.

o gün de o kadar karışık bi gün ki. havaya bağlı benim kalmam. yoksa sadece sevgilimle bi uğrar selam veririm.
0
seksen9
(09.01.15)
asgdfhgjhk yalnız bi trolle neden cevap veriyosunuz ki? verdikçe konu uzayacak saçma sapan yorumlar dönecek yine.

pandi sen duyuru aç en iyisi hep :D isteyen mesaj atsın sana.
0
seksen9
(09.01.15)
Asdfhgah seksen9, valla buluşma saatini 20:00 olarak belirleyecektim ama sonra senin "daha erken olsun ya" cümlen kulağımda yankılandığı için direkt 19:30'a çektim daha yazmadan :D Daha da erkene alırsak hem işten çıkanlar için zor olabilir hem de uzun sürmesi istenen bi geceye 7'de başlamak biraz yorucu olabilir diye düşünüyorum ama gelecek olanlar saat konusunda fikir belirtirse tabii daha erkene çekeriz. Ben şahsen 19:30'dan önce gelemem, çalışacağım için.

@aycho: benim de korkulu rüyamdır ama demirden korksak trene binmezdik değil mi :p
0
🌸pandispanya
(09.01.15)
çok faal olarak takilamıyorum duyuruya. Arada elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. şu kızlar buluşması ne vakit yapılsa duyuruyu görsem bu seferde gidemedim ya ühühü moduna giriyorum. Kısmet olsada 5. Ye gitsem diye düşünürken kafamda hemen karikatür balonları beliriyo"ooo şimdi herkes ne kaynaşmıştır bee, kalıcan orda mal değneği gibi" diyorum :)
0
yildirimeda
(09.01.15)
Aychovsky yapacakti karaoke. Kizlar bulusmasi yapip iai bozdun pandispanya!
0
delifaruk
(09.01.15)
@delifaruk: valla bilmiyodum sizin planınızı. Şahitlerim var :D ben son buluşma günümüzden beri planlıyorum. Pilan yapmayın pilan ahahaha :D

@yildirimeda: her buluşmada yeni insanlarla tanışıyoruz, hiiiiiç merak etme :)
0
🌸pandispanya
(09.01.15)
@yildirimeda Her zirveye karışık karışık gidildi. Ben de herkesi topu topu bir kere, olmadı iki kere gördüm. Orada zaten rahatlayıveriyorsun. Hem müzik var, dans var; daha birleştirici ne olabilir ki.

@delifaruk Toplusunu da yapacağız tabii ki. Yalnız umutlarını çok yüksek tutma. Geçen gün evde bir şarkı mırıldanıyordum. Abim "Aaa, şiir mi okuyorsun" dedi. Ses bu, yetenek bu; ona göre bir hedef belirlerseniz sevinirim. Sonra "Aychovsky bize şarkı sözü vermişti, biz kapı gıcırtısı duyduk" olmasın :)
0
aychovsky
(09.01.15)
Ay ben gelirim :)
0
nohayapodo
(09.01.15)
gelemiyorum. çünkü hem erkeğim hem de istanbulda değilim.
0
meshur olmak isteyen cig kofteci
(09.01.15)
delifaruk'a inanın, onun da şahitleri var. :)

"şüphesiz ki elbet birileri (Aychovsky) karma karaoke zirvesi yapacaktır."
0
virgul
(09.01.15)
Ama ilk fikir pandispanya'dan çıktı, hakkını yememeliyiz. Plan yapmamalıyız. Sonra Beylikdüzü'nde konuşuldu, sonra 30+'da. Karaoke artık bir lüks değil, bir ihtiyaç.
0
aychovsky
(09.01.15)
Hayatım boyunca okuldu kurstu oydu buydu hep sonradan katilan insanim(nasıl denk geliyosa artık ben de bilmiyorum). Ama cevaplarınız içimi rahatlattı. 5. Buluşmaya katılma dileğiyle sizlere iyi eğlenceler dilerim efenim :)
0
yildirimeda
(09.01.15)
karaoke diyorsunuz arkadaşlar bizleri de alın lütfen :( :( birazcık içmeye dağıtmaya şarkı söylemeye ihtiyacım var da. Bence bizlere de söz hakkı tanınsın! di mi ama ^^

edit: mekan yeri saati bekliyorum :) bence bizi de alırsınız bu seferlik gibi geliyor. sonra kız kıza buluşun canım :)
0
turbulance
(09.01.15)
Beni de yazın. Sokaktan aldığım kedimle gelirim.
0
eli
(10.01.15)
ankarada, kızlı-erkekli karaoke zirvesi düzenleyeceğim. istanbulun er kişilerini üzdünüz, bari ankaradakiler üzülmesin. hatta istanbullu erler de davetlidir :)
0
cok iyi yol
(10.01.15)
tek taşımı kendim aldım, tek başıma kendim taktım girmesinler havaya şarkısında hepsi coşacaklar adım gibi eminim :P
0
secilmis uye
(10.01.15)
Beni de yazın. Gayim sizden sayılırım hahahahahhah :D
0
nickimi yermisin
(10.01.15)
Bi kız arkadaşımı göndercem lütfen ben Solem'in arkadaşıyım deyince dövmeyin olur mu? Hem süper bir hematoloji uzmanıdır.
0
Solem2
(10.01.15)
karaokede ben hepinizi coştururum aslında ama ya geldiğimde beni kimse sevmezse, ya çok konuşursam, ya çok susarsam gibi endişelerim var. çok endişeli biriyim ben.

bunları aşarsam, kar da yağmazsa gelirim. eli de gelsin -sokaktan aldığı kedisiyle!-, kozlarımızı karaokede paylaşalım.
0
m e l t e m
(10.01.15)
meltem, kimse seni sevmezse ben seni severim merak etme. cok konusma kisminda da endisen olmasin zaten herkes cok konusuyor. az konusmayi tercih edersen de kimse garipsemez. zaten gelip ortami gorsen cekinecek bir durum olmadigini anlarsin. 1 saat sonra iyice kaynasmis oluyoruz. o yuzden bu firsati kacirma, mutlaka gel derim ben.
0
fraise
(10.01.15)
Kizlar birbirine panpa der mi ayip ya? Beyler siz de erkek misiniz yoksa soyleyin bi:)
0
nadapuesnada
(10.01.15)
Oha. Gecende eksi itirafa yazdim oldu.ahaha. ben de gelmek istiyirum son anda bir sey cikmazsa. Don firtina hastalik vs.. arada kiz kiza eglenmek iyidir.
0
okyanustaki depresif ruzgar
(10.01.15)
Nada, solem erkek, o yüzden sey yaptim ben :)
0
fraise
(10.01.15)
ulan şu buluşmaya gitmek isteyen erkeklerin aklı cidden yok. la arkadaş aynı ortamda maksimum bulunması gereken kadın sayısı 2'dir. fazlası emin olun abaza dahi olsanız sizi hayattan soğutur. aq gidin de az makyaj, moda, alışveriş, dedikodu, fitne, fesat dinleyin ahahahaha
0
pek vokal
(10.01.15)
Gelmek istiyorum. "Karlar Düşer" söyliyceem :)
0
old possum
(10.01.15)
'Kadinlarin bir araya gelince tek yaptiklari sey drdikodu ve alisveris, makyaj konusmasi' diyenler de bir bitemedi. Etrafınizdaki kadinlari cidden cok merak ediyorum.
0
fraise
(10.01.15)
İlk fikir pandispanyadan ciktiysa, "kiz kiza karaoke yapalim" fikri de ondan cikmistir, vurun!

@aychovsky
Cok umutlandigimiz yok, ortaya ne cikarsa kabul edecek herkes artik. Benim de senden bir farkim yok, birlikte "pink floyd - high hopes" soyleyebiliriz o zaman:)
0
delifaruk
(10.01.15)
high hopes sölyerseniz ben de gelirim valla :)
zaten taksimdeki karaokecilerin hepsinin listesini yapıp hepsini hızlıcana gezmeyi düşnüyorum yanıma delidaruk da gelirse bu işi çok iyi kotarırız gibi :)
0
high hopes of the sozluk
(10.01.15)
Gencler, genç erkekler; illa zirveye gelicem diyosaniz organize olun. Bakin sevgililer arti bir olarak katiliyomus. Zirveye katılan kizlara şuradan mesaj, sevgilisi olmayan birinden rica edin. Nasi fikir?

Bana mesaj atmayin. Arti birim var. Hadi bakalim!!
0
damdanakan
(10.01.15)
Ben geliyorum "hava muhalefeti" (bayılıyorum bu lafa) olmazsa. Kesin bilgi, yayalım.
0
m e l t e m
(11.01.15)
Gün uygun ve karaoke süper fikir. Geliyorum!
0
fauxlivia
(11.01.15)
baldur işte kız arkadaş grubu oluşturduğumuzda da yola çıkış amacımıza ulaşılmış ve kız arkadaş gruplu aktiviteler durumu rutine bağlanabilmiş oluyor zaten :) Yani "bi kere buluşalım da bitsin bu iş" değildi ki amaç hiçbi zaman. Burada garip olan tek şey, amacının bu olduğu açıkça belirtilen bir olaya her defasında birisinin gelip öyle antin kuntin yorumlar yapması :D

Erkekler olarak aranızda düzenli olarak halı saha maçı yapma kararı alsanız ve 2 ayda bir maç organize etmek için duyuru açsanız ve biz her defasında "ama kızları almıyosunuz pis faşistler desek" ve siz de her defasında -karma buluşmalara da ayrıca gelebileceğinizi de belirterek- halı sahadaki buluşmada "amacın zaten bu olduğunu" anlatmaya çalışsanız ne kadar garip olursa işte aynen öyle :D
0
🌸pandispanya
(11.01.15)
Bende çok istiyorum ama ay sonu orada olacağım :(

Lan numarami vereyim de birinize istek parça diyeyim de dinletın be :(
0
indescribable
(11.01.15)
ben de gelmeyi düşünüyoore.
0
bi bipolarin guncesi
(11.01.15)
+1ler kabulse ben de uğrayabilirim +1imle.

hoş son katıldığım zirvede de sözde şöyle bi uğruyordum, sonrası malum :)
0
in vino veritas
(12.01.15)
bana da haber edin lutfen. unutuyorum ben bu buluşmaları.
0
camene87
(12.01.15)
yalnız altay haklı pandi. açık açık yazsana mekanı buraya :D
ayşe, sevda, filiz ve sevtap olarak mekanın önünden geçeriz :D imgur.com
0
seksen9
(12.01.15)
nasılsa gelmiyorum, istediğiniz gibi buluşun:)
0
yalnux
(12.01.15)
mesela bana hala mesaj gelmedi.:( diğerlerine gitti mi ki acaba?
0
mor puantiyeli zebra
(12.01.15)
neden limon'da açılmıyo ki bu tarz zirveler zira zirve açma yeri orası. belki gelmek isteyen kızlar vardır da duyuruya hiç girmiyordur falan. olmadı sözlükte de başlık açılabilir. duyuru ilginç olmuş.

iyi eğlenceler.
0
ylz
(12.01.15)
@mor puantiyeli: henüz kimseye mesaj atmadım. Perşembe günü yer ve tarif belirten bir mesaj göndermiş olacağım herkese.

@ylz: amacımız dehşet bir kalabalık oluşturmak değil, aktif duyuru kullanıcılarıyla birlikte bir şeyler yapmak. Dolayısıyla duyuruyu takip etmeyen insan zaten hedef kitlemize pek girmiyor. Sadece duyuru kullanıp, sözlük uygulamalarına erişemeyenler için de yine limon gereksiz bir atılım olur.
0
🌸pandispanya
(12.01.15)
o da doğru. duyuruya bakmayan kızı napiiim diyosunuz valla haklısınız. belki limona bakıp gelen olurdu ama bu sefer de kadınlar hamamına dönerdi sizin minik zirve :) iyi eğlenceler :)
0
ylz
(12.01.15)
Ben de yildirimeda ve meltem'in endişelerine sahip biri olarak uzaktan uzaktan bakıyorum :)
0
amelie poulain
(12.01.15)
bipo sen eksik kalma aman hehe.
0
ylz
(12.01.15)
pandispanya başkan comptrol'e yükleniyorsun ama aralıkta kadıköyde olan zirveye 3 yada 4 kızcağız katıldı. "siz de düzenleyin gelelim" olayı biraz lafta kalıyor sanki.
0
mattiadestro
(13.01.15)
mattia reyiz, ben kimseye yüklenmiyorum, durduk yere bize yüklenenlere cevap veriyorum sadece ama herhangi başka bir zirve için de kızları organize edip de başka zirvelere paket yapıp gönderemem ki. Denk gelmemiş, olmamış yani :) Bundan sonra daha dikkatli olmaya çalışırız :p
0
🌸pandispanya
(13.01.15)
@ylz, sen de eksik kalma gel hadi gell
0
bi bipolarin guncesi
(13.01.15)
yaza dogru bi daha yapin gelirim kesin :)
0
ylz
(13.01.15)
ya of o gün kayınbabam( ne biçim kelime bu da ehudsjkx) istanbula gelicekmiş. belki bizde kalma durumu varmış benim yine iptal olabilir:/ kalmazsa kesin geliyorum da işte o gün belli olucak. bu sefer de gelemezsem ağlıcam net bilgi :/
0
sta
(13.01.15)
stacım, kayınbabanı da çağır :D Saat 9'dan sonra irkekler de gelebiliyo :p Bi güzel döksün kurtlarını adamcağız.
0
🌸pandispanya
(13.01.15)
eminim koşa koşa gelecektir :)
0
sta
(13.01.15)
gelsem eğleneceğime eminim vakit de çok uygun. ama çok çekiniyorum kimseyi tanımıyorum diye ne yapmalı arkadaşlar
0
velazquezin ikilemi
(14.01.15)
Ben de gelmek istiyorummmm :))
0
su nanesi
(14.01.15)
maalesef Istanbul'da olmadigim icin gelemiyorum. ama siz fotograf paylasin, biz de gelmis kadar olalim ^^
0
heygidim
(14.01.15)
Endişe sebebi "çekinmek" olan arkadaşlar çok ayıp ediyorlar :D Bi görseniz nasıl tatlı kızlarız =D Azıcık cesaret, lütfen ama.
0
🌸pandispanya
(14.01.15)
@velazquezin ikilemi daha önce hiçbir zirveye gitmedim, mesajlaşmalar dışında da kimseyi pek tanımıyorum, fark eder mi :D boşver orda tanışırız işte :D
0
pokerface
(14.01.15)
Bilcümle çekinceli bacılarım: Aynı insanlarla bir zirvede 2-3 saat bulundum. Daha önce mesajlaştığım insan sayısı da çok azdı, yani kankalık müessesesinden pek kimsem yoktu. Uzun süre de kalmadım. Dolayısıyla çekinsem çekinecek durumda idim. Gerçek şu ki tatlılar, kucaklayıcılar :)

Bir de zaten şu duyurunun altında "Ben kimseyi tanımıyorum" diyen çok kişi oldu. Hadi, olmasının ihtimali yok ama biz dışlayıcı çıktık bir şekilde diyelim, kimseyi tanımayanlar çoğunluk olmak üzere :)

Bir de büyük olasılıkla maksimum 20 dakika yerimde otururum diye düşünüyorum. Zaten dakikalar sonra kalkmak isteyen varsa birlikte kalkarız ya da ilk kalkan birkaç kişiye katılırım büyük olasılıkla.
0
aychovsky
(14.01.15)
bende gelmek istiyorumm.. ama kimseyi tanımıyorum sorun olmaz umarım
0
runlolarunn
(14.01.15)
Kimseyi tanimayip cekinenlerle bizzat ilgilenip kendilerini kotu hissetmemeleri için elimden geleni yapacagima söz veriyorum. :)
0
damdanakan
(14.01.15)
biz tanıyoruz da mı gidiyoruz?:)
ilk buluşmaya ben de kimseyi tanımadan gittim çok da güzeldi. kimse yemedi beni sizi de biz yemeyiz merak etmeyin gelin :)
0
sta
(14.01.15)
Aaaa ben de gelicem. Ama şarkı söylemem, söyleyenlere el çırparım :)
0
innerbliss
(14.01.15)
Ben başınızda bir adet erkek olmasını düşünen bir erkeğim. Aklınıza yatacağını düşünerek sadece erkek olarak beni alacaksanız bende seve seve geleceğim.
saygılarımla
0
kahve kokusu
(14.01.15)
3. yü kaçırmıştım bunu kaçırmam. geliyorum tabi ki :)
0
yaramazkediyim
(15.01.15)
Bu olayı başka bir platformda organize etmek isteyen olursa şu kodu kullanabilirsiniz. toplanzi.com

danke
0
badseed
(15.01.15)
***GÜNCELLEME***

Konuyla ilgili detayları hepinize özel mesaj yoluyla gönderdim arkadaşlar. Lütfen yanlışlıkla atladığım birileri varsa bana mesaj atsın. Görüşmek üzere :)
0
🌸pandispanya
(16.01.15)
Duyuruyla ilgili her şey beni fazlasıyla baymaya başladı. Gelemeyebilirim.
Dedikodumu yapmak serbest.
İy eğlenceler.
0
damdanakan
(16.01.15)
ben de gelsem olur mu?
0
abyuksuet
(16.01.15)
kartal tarafından gidecek kimse var mı?
0
sta
(16.01.15)
@pandispanya özel mesaj için teşekkürler. akşam gelmeye çalışacağım ben de kimseyi tanımıyorum ve sesim bugün kotu olabılır ama kaynaşmak için geleceğim. herkese selamlar :)
0
camene87
(17.01.15)
Kizlar, kimler yola cikti? ben mekan bulma konusunda cok yetenekli degilim, isteyen olursa bulusup beraber gidelim :)
0
fraise
(17.01.15)
ben beşiktaş kadıköy vapurundayım
0
sta
(17.01.15)
Sta, seninle bulusacagiz zaten panpa :) ben de cevizlibag tarafindayim.
0
fraise
(17.01.15)
Kızlar foto atmayı unutmayın bak bütün duyuru bunu bekliyor. :)
0
maxim gorki
(17.01.15)
Bana neden mekanin mesaji atilmadiiiiii.

Kambersiz dugun mode on.

Duyuruda otekilestiriliyorum :(

Istenmiyorum :(
0
disardayim
(17.01.15)
Ben daha yeni çıkabildim. Anca bi saate orada olabiliciim.
0
mor puantiyeli zebra
(17.01.15)
Ben cok yorgunum. Demiroren krem krispyde kahve large boy iciyorum. o kadar yorgunum, düsunun gulucuk. Arkadaslarla kilise kilise gezdik onlar pert oldu ben kararsizim. Mekani da biliyorum sarki soyleyecek halim de yok ama bilemedim. Fethiye muzesi var cok uzak biliyor musunuz.. yanimda bi cift var ben anlamadim manyak gibi opusup duruyolar bi de.

Edu : an itibariyle artik beyoglunda degilim. Kareoke bu aksamki moduma gitmedi. Ve aslinda plan aksam siz kizlarla bulusmakti. Topuklularla emunonu balat karagumruk edirnekapi fatih tirmandim ve enerjim bittii. Ama sakin sohbet olsaydi asla geri donmezdim. Size iyi eglenceler. Pandispanya tesekkurler mesaj icin , sizlerle tanismak baska zamana artik. Ama cok kararsiz kaldim adidasin oralarda. bi gireyim dedim sonra gir cik cehennem gibidir simdi orasi dedim. İyi eglenceler :)
0
okyanustaki depresif ruzgar
(17.01.15)
Ben de 40 dakikaya oradayım.
0
aychovsky
(17.01.15)
bana da mesaj atın <3
0
kahve kokusu
(17.01.15)
Ben de 20 dakkaya orda olurum sanirin
0
innerbliss
(17.01.15)
Az once lt's My Life ile kapanisi yaptik, cok eglenceli idi. Tesekkurler pandispanya
0
aychovsky
(18.01.15)
Çok eğlenceliydi. :) Herkese teşekkürler ve iyi pazarlar.
0
m e l t e m
(18.01.15)
Cok guzel bir aksam gecirdik, @sta ve ben guya yerimizden kalkmiyorduk, sahneden inmedik :)

Yeni tanistigimiz herkes iyi ki geldi, devamını getirmek dileğiyle :) Teşekkürler Pandispanya :)
0
fraise
(18.01.15)
bütün gızlar toplandık toplandık toplandık.

yalnız bizim manitalar hiç kıymetimizi bilmiyor haa. burda erkekler gelebilmek için kırk takla atıyor gel dediğimiz kapıdan dönüyor. üzdünüz beyler :/
0
seksen9
(18.01.15)
neyseki sesim çok çıkmadı mikrofondan da size eziyet etmedim hufejdskz.
ben çok eğlendim devamını bekliyorum :)
0
sta
(18.01.15)
Ben de her ne kadar şarkı söylemek hobim olmasa da çok eğlendim, devamını beklerim, sevgiler herkese.
0
amelie poulain
(18.01.15)
Çok eğlendim kızlar,
Şebnem Ferah Bugün performansımı kaçırdınız erken giderek :p
Yakın zamanda bir Tabu yapalım arayı soğutmayalım. :*
0
fauxlivia
(18.01.15)
ben iş nedeniyle çok uzun süre kalamasam da sizleri bet sesimden mahrum bırakmadım tabi :D

@seksen9 "hımm siz şimdi kız kıza takılcaksınız bi ben kalmayım" diye diye adamların hepsi gitti :D
0
pokerface
(19.01.15)
Bu hafta buralarda yoktum, duyuruya hiç bakamadım kızlar hepinize çok teşekkürler. İyi ki geldiniz. Sonlara doğru birkaç erkek de getirebildik neyse ki :D haha.
0
🌸pandispanya
(22.01.15)
(11)

gecelik tavsiyesi

burty
sevgili bayan arkadaşlar;eşime doğum gününde almak üzere gecelik-sabahlık takımı bakıyorum. aşağıdaki iki üründen hangisi daha güzel sizce? hangisi onu daha mutlu eder? fiyat önemli değil, bu iki ürün dışında tavsiyelere de açığım.http://www.mark-ha.com/pierre-cardin-6665-saten-altili-takimhttp://ww
sevgili bayan arkadaşlar;

eşime doğum gününde almak üzere gecelik-sabahlık takımı bakıyorum. aşağıdaki iki üründen hangisi daha güzel sizce? hangisi onu daha mutlu eder? fiyat önemli değil, bu iki ürün dışında tavsiyelere de açığım.

www.mark-ha.com

www.mark-ha.com
0
burty
(09.01.15)
Hanımefendi gerçekten bu şekilde rahatça uyuyabiliyor mu?
Görüntüsü güzel ama çok rahat görünmediler bana da.
0
afush
(09.01.15)
@want2die çeyiz setini alırken sen de almak zorunda kalacaksın. muhtemelen evli değilsin ve erkeksin :))

@afush oldukça rahat ve kullanışlı. doğalgaz faturasını yatırdığım sürece sıkıntı yok :))
0
🌸burty
(09.01.15)
ilki daha iyi gibi. öbüründe göbeğe kadar yırtmaç yapmış.

zaten bunlar 1 bilemedin 2 kere giyilir sonra çekmeceye kaldırılır. acayip kaygan ve rahatsız bunlar. uyurken beline kadar çıkar, meme kısımları kayar çünkü saten. ne sıcak tutar ne durduğu yerde durur. seksi olucam diye çekilecek dert değil cidden. bence seksi de değil üstelik. o yüzden illa alacaksanız bu kadar para dökmeyin bence.

300 liraya bir tane bu tarz gecelik, bir kaliteli pijama takımı veya gecelik (eşiniz hangisini tercih ediyorsa), bir de sabahlık alırsınız.
0
lily briscoe
(09.01.15)
konforsuz olmasına rağmen seksi olduğu iddiası ile seviyor kadınlar böyle satenli, tüllü şeyleri de hakikaten hiç seksi değil, aksine libido düşmanı.
0
nereye bu gidis
(09.01.15)
bu parayı vereceksen magic form'a git derim
0
try again fail again fail better
(09.01.15)
Ben şunu beğendim: www.mark-ha.com

Marks & Spencer'ın Rosie Huntington-Whiteley koleksiyonunda da böyle zarif, seksi gecelikler var.

Saten/ipek geceliklerle gayet rahat uyunuyor. Yazın tabi. :)

Aslında Victoria's Secret'ta (Cevahir'de var büyük mağazası) bayağı çekici gecelikler var da çok daha yüksek fiyatlara. Bir de tabi Agent Provocateur var. O zaten bambaşka bir şey.
0
m e l t e m
(09.01.15)
ipek gecelik bulun alın, saten gecelikler ucuz görünüyor. sizin verdiğiniz linktekiler ucuz görünüp, bir de üzerine pahalılar.
0
oinone pe
(09.01.15)
Bence de saten yerine ipek alsanız daha iyi olur. oinone pe +1
0
m e l t e m
(09.01.15)
Pierre Cardin yerine oysho falan daha güzel. daha ucuza ve daha kaliteli şeyler bulursunuz. ya da bu tarz bir şey almak istiyorsanız herhangi bir çeyiz mağazasına girip aynı tarzda farklı markalardan, daha kaliteli bir şey alabilirsiniz. bir de bu linklerdeki ürünlerin açıklamalarına dikkat ettiyseniz pijama takımı ve şort takım da var fotoğraftaki geceliklere ek olarak kutuda. dolayısıyla şort takımı giymez, pijama takımı giymez diyorsanız (-ki şort takım fikrimce hiçkimseye yakışmayan gereksiz bir şey) yalnızca gecelikten oluşan bir set alabilirsiniz pijama satan mağazalardan, hem daha ucuz olur hem en azından bu linklerdeki paraları gözden çıkardıysanız çok daha şık bir şey bulabilirsiniz aynı paraya.
0
ornitorenk
(09.01.15)
Oysho ve la senza gibi markalarda daha modern daha guzel ve uyurken de rahat edecegi mini modeller var. Hem daha uygun fiyatli. Yok pahali olsun derseniz intimissimi marka. Avmlerde vardir
0
photo85
(09.01.15)
bu baktıklarınız çeyiz seti. arkadaşlar kullanılmıyor demiş ama kullanan kullanıyor.

kullanışlılık açısından:
dantelli olanlar günlük kullanımda çok da uzun vadeli olmuyor. danteller dayanıklı malzemeler değil. özelikle sizin verdiğiniz örneklerdeki gibi üst ve alt sadece dantelle tutturulmuşsa çok uzun süre kullanılmaz. dantel kopar, yırtılır.
arkadan çoklu çapraz askılar da kullanışlı değil. pratik değil, giymek çıkarmak sıkıntı oluyor.
şortu takımlar çok kullanılıyor. en çok onları kullanabilir.

sabahlığın kolları her şeye girecek gibi olmasın. uzun kollu olanların kol uçları genişşe kahvaltı hazırlama/ yeme faslında sıkıntı yaratıyor. bir iki kullanır sonra kullanmaz.

örnek olarak şu model hem kullanışlı hem zarif:
www.mark-ha.com

verdiğiniz modellerden ilki diğerine oranla daha güzel.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.01.15)
(13)

dizi sitesi için isim önerileri

blowjoe
dizi sitesi için isim önerileri arıyorum. güzel, akılda kalıcı.
dizi sitesi için isim önerileri arıyorum. güzel, akılda kalıcı.
0
blowjoe
(09.01.15)
dizihub
günceldiziizle
dizidizi
0
kaset
(09.01.15)
dizici.com ?
0
kucukharfler
(09.01.15)
dizi.com
şu an boşta.
0
norek
(09.01.15)
diziizleyinlan.com
0
arockm
(09.01.15)
Dizibik
0
amator filozof
(09.01.15)
dizi.com boşta değil.

08.05.2003 tarihinden beri dolu. ve bitiş tarihi de 08.05.2017. Muhtemelen yenilenecektir.

Bu siteye girince avaliable for purchase yazıyor. bi 10 bin doların varsa alırsın.
0
himmet dayi
(09.01.15)
dizivvo.com
dizivx.net

kullanacak olursanız beni de görürsünüz artık ;)
0
nuevo
(09.01.15)
@proletarier aller lander vereinigt euch+1 isim kısmı bu tip sitelerde kimin umrunda? dizimag isim olarak kim için ne anlam ifade ediyordu? site güzeldi ve aldı yürüdü.

dizilik.
seyridizi.
dizimiz.
dizüstü.
dizigan.
dizigel.
0
ete summer
(09.01.15)
korsantv :)
0
m e l t e m
(09.01.15)
thanks guys. isim bana önemli geliyor ya. akılda kalıcı olması açısından. dizibik, dizihub iyiymiş. diğer isimler muhtemelen alınmıştır zaten.

dizicorn
dizicash bu ikisi vardı benimde aklımda.
0
🌸blowjoe
(09.01.15)
dizimagriye.com
0
fatihdr
(09.01.15)
dizifun
0
tescillimarka
(09.01.15)
işteyim bakmaya korkuyorum da yastık.com falan boştaysa öle bi isim olabilir
olayla direkt alakalı olmayan isimdeki siteler daha dikkat çekici isimlerinden dolayı daha çok akılda kalıyolar bence.

kumanda.com
kumandasende.com
evdedizikeyfi.com
ayaklarımıuzattımohbeşimdidiziizlicem.com

tabi bu kadar uzun değil :3
0
emirkulu2
(09.01.15)
(18)

Oyun Başladı - Hangi Şirket Size Ne Çağırıştırıyor

aradaki uzaklik
Arkadaşlar,Aşağıdaki şirketleri okuyorsunuz ve aklınıza gelen ilk kelimeyi, cümleyi kuruyorsunuz. Başlayalım:1. PEPSICO2. UNILEVER3. ACCENTURE4. BOSCH5. KPMG6. PHILIP MORRIS7. NESTLE8. FRITO LAY9. NIVEA10. TURKCELL
Arkadaşlar,

Aşağıdaki şirketleri okuyorsunuz ve aklınıza gelen ilk kelimeyi, cümleyi kuruyorsunuz. Başlayalım:

1. PEPSICO
2. UNILEVER
3. ACCENTURE
4. BOSCH
5. KPMG
6. PHILIP MORRIS
7. NESTLE
8. FRITO LAY
9. NIVEA
10. TURKCELL
0
aradaki uzaklik
(09.01.15)
1. coca cola olmak için yırtınan şirket
2. her deterjan bunların
3. duymadım
4. alman kalitesi. al uzun yıllar kullan
5. duymadım,
6. kandırıp zehirleyecek adam arar bunlar
7. ağzım sulandı
8. çoluk çocuk işi
9. kadınlar bilir.
10. sayılı türk markalarından biri

niye böyle bişe yaptık?
0
dafuq
(09.01.15)
1- Bir arkadasimin calistigi sirket
2- Maasli kole kurumu
3- Cagristirmadi
4- Buzdolabi
5- Big4 un kucugu
6- Cigara
7- Sicak cikolata
8- Cips?
9- Norvecli balikci
10- 4 ceker :(
0
ruhi mucerret
(09.01.15)
1. Bildigin kola
2. Mavi logolari var o
3. Bilmiyorum
4. Buzdolabı
5. Bilmiyorum
6. Cigara
7. Gofret
8. Lays
9. Krem
10. Gecirdikleri fatura
0
rayde
(09.01.15)
1-we will rock you
2-deterjan
3-
4-guven kaybetmektense para kaybetmek
5-
6-cuvara
7-cikolata
8-cips
9-krem
10-kulakli logosu
0
nawres
(09.01.15)
1. Coca Cola
2. Lipton
3. Hindistan
4. Ankastre
5. Vergi
6. Kovboy
7. Kırmızı
8. Baharat
9. Norveçli balıkçılar
10. Fatura (faturayı ödemeyi unutmuşum lan!)
0
virgul
(09.01.15)
1. kola
2. tehlikeli adamlar
3. tanımıyorum
4. iridyum buji
5. tanımıyorum
6. sigara
7. kuş yuvalı çukulat
8. yoğurtlu cips
9. almancı
10. kazıkçı
0
battal gemalmaz
(09.01.15)
1. asetilik asit
2. levye
3. hyundai accent
4. sessiz bulaşık makinesi
5. hesap danışmanlığı
6. sigara
7. kahve
8. RAFILS
9. bebek gibi tenler
10. sarı mavi
0
safepassage
(09.01.15)
1. michael jackson
2. toz deterjan
3. ACCENTURE
4. çamaşır makinesi
5. denetim
6. malborya
7. çikolata (kırmızı paket)
8. lays (sarı poşet)
9. krem (mavi kutudaki)
10. sarı
0
nereye bu gidis
(09.01.15)
1. PEPSICO-pepsin-alternatif
2. UNILEVER-deterjan-izmit
3. ACCENTURE-n/a
4. BOSCH-sağlam-alman
5. KPMG-n/a
6. PHILIP MORRIS-marlboro
7. NESTLE-nesquik-gdo
8. FRITO LAY-cips-fritöz
9. NIVEA-krem-güzel kadın
10. TURKCELL-kaliteli ama kazık
0
amator filozof
(09.01.15)
1. şeker
2. kapitalizm
3. it
4. kaliteli çamaşır makinesi
5. dört büyükler
6. tütün
7. damak
8. nom nom
9. tırt
10. kazık
0
pandispanya
(09.01.15)
3 ve 5 sorunun sorulma amacı heralde. kimse gibi bende duymadım.
0
tantunisultansüleyman
(09.01.15)
1. (bkz: is pepsi ok)
2. deterjan
3. bilmiyorum
4 beyaz eşya, oto yedek parçasıcı
5. duymadım ama silah üreticisi olarak geldi.
6. sigara
7. çikolata
8. cips
9. deodorant
10. kazık
0
inheritance
(09.01.15)
1 yakala co
2 çağırdılar gitmedim pişman değilim
3 adventure nin çakması
4 matkap
5 bilmiyorum
6 ciğara
7 nescafe
8 cipis
9 yağlı krem
10 kol gibi fatura
0
killerbee
(09.01.15)
1. pepsi kampany gibi bişi.
2.deterjan ve yola yakın deterjan fabrikasının kazalara neden olduğu
3-
4. insanların güvenini kaybedeceğime para kaybederim sözü ( bir önceki süpürgemle, bayi çalışanının tavırlarıyla güvenimi kaybetti)
5. -
6. sigara, satış elemanları
7. kakao ve firmanın arması, güven
8. -
p. el kremi - çocukluk anıları
10. müşteriye saygı
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.01.15)
1. PEPSICO pepsi yastir seni seda sayan
2. UNILEVER omo geldi akilma
3. ACCENTURE adventure
4. BOSCH umraniyede merkezi var
5. KPMG duymadim
6. PHILIP MORRIS sigara sagliga zararlidir
7. NESTLE uzumlu findikli kare bitter cikolata
8. FRITO LAY lays teyzesi
9. NIVEA lip stick krem. su an masamda var
10. TURKCELL yillardir beni durten
0
exlibris
(09.01.15)
1.şekerli
2.Sabun şampuan
3.Kırmızı logosu var
4.Güven kaybetmektense para kaybetmesi tercih eden adam, Robert Bosch
5.Bunun ne olduğu hakkında fikrim yok
6.Kanser ama yüksek maaş veriyor.Ruhunu satmak gibi
7.Çocuklara şekerli nesquiki sağlıklıymış gibi kakalamak
8.Yağlı cipslerden çıkan bedava kağıtları, bağımlılık.
9.Mükemmel kokuyor, yumuaşcık yapıyor,kremlerini ve geleneksel yuvarlak laci kutusunu çok severim.
10.En kazık telefon operatörü, verdiği hizmet diğerlerinden 2 kat iyi, aldığı para 4 kat fazla.
0
afush
(09.01.15)
1. coca cola yoksa içerim.
2. temizlik
3. bunu bilmiyorum ben
4. insanlarının güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim. :)
5. bilmiyorum
6. sigara kanser yapar.
7. ben çocukken nesquik vardı.
8. bilmiyorum
9. market kozmetikçisi
10. reklamlarında çocukları kullanmalarından hoşlanmadığım ama 10 seneyi aşkın zamandır aldığım hizmetten memnun olduğum.
0
m e l t e m
(09.01.15)
1. italyan kolası
2. olağanüstü hal ilan edildiğinde dağıtılacak erzaklar- her bişey
3. 404 not found
4. küçük ev aleti
5. key pi em ci
6. bir ara zararsız sigara yapıyorlardı n'oldu o?
7. tatlı krizi
8. doritos
9. makyaj temizleme ıvır zıvırı
10. anti-öğrenci gsm operatörü
0
sagittal
(09.01.15)
(8)

klasikleşen bir soru (dizi önerisi)

asilsiz suclama
-six feet under-spartacus-vampires diaries (3.sezonda bıraktım)-game of thrones-blue mountain state izlemiştim sırasıyla. sonra gelen önerilere göre;-sherlock-dexter-breaking badizledim yine belirttiğim sırada. +dizinin sıradaki bölümünü (sezonunu) beklemek istemediğim için bitmiş olsun istiyorum. +
-six feet under
-spartacus
-vampires diaries (3.sezonda bıraktım)
-game of thrones
-blue mountain state izlemiştim sırasıyla. sonra gelen önerilere göre;
-sherlock
-dexter
-breaking bad

izledim yine belirttiğim sırada.
+dizinin sıradaki bölümünü (sezonunu) beklemek istemediğim için bitmiş olsun istiyorum.
+çok uzun süren (150-200 bölümlük) bir şey de istemiyorum süre bakımından breaking bad benim için idealdi.
şunu kesin izlemelisin dediğiniz varsa hemen gömüleceğim. (şimdiye kadar pek dizi izlemedim eksiğim çok) önerilerinizi değerlendirip bir kaç ay sonra yine karşınıza geleceğim :) herkese teşekkürler şimdiden.
0
asilsiz suclama
(08.01.15)
true detective 8bolum izlenir. (2.sezon ayri hikaye olacak.)
community var belki seversin.
0
melancholia
(08.01.15)
surukleyici olsun, sonraki bolumunu iple cektirsin dersen prison break ve lost'u izlemelisin. bana sorarsan bu ikisini kesin izlemelisin. spartacus'u sevdiysen bunlar tam senlik.
0
lionel andres
(08.01.15)
-the sopranos
-oz
-The Wire
0
gorgusuz
(08.01.15)
mozart in the jungle
0
rakicandir
(08.01.15)
utupia 6 bölum- bitti ona bakabilirsin.
black mirror (herbiri ayri episode ama izledigim en iyi dizilerden biri totalde 7 bolum oldu yeni bolumu ile)
0
botamaniaensis
(08.01.15)
Hannibal
Wire
Sopranos
0
m e l t e m
(08.01.15)
luther, zen
0
gkhncnzdgn
(08.01.15)
Utopia
Black mirror
Bunları izlemeden olmaz.
0
anlam
(08.01.15)
(12)

akbil nerede yenileniyor?

ravenclaw
akbil şuanda tam ücret alıyor. herhangi bir akbil yükleme noktasına(böyle yol üstünde büfeler, gazete bayiler gibi) yapılabilinir mi bu işlem yoksa yerine mi gitmek lazım?
akbil şuanda tam ücret alıyor. herhangi bir akbil yükleme noktasına(böyle yol üstünde büfeler, gazete bayiler gibi) yapılabilinir mi bu işlem yoksa yerine mi gitmek lazım?
0
ravenclaw
(07.01.15)
akbil dolum makinaları da yapıyordu eskiden 5 tl yatırınca falan şimdi nasıl bilmiyorum. ama normal gişeler değil, karaköydeki topkapıdaki gibi ana noktalara gitmek gerekiyor sanıyorum.
0
emfuzi
(07.01.15)
her zaman büfeler yapamaz. öğrenci belgeni alıp iett merkezlerine gitmen gerekir.
0
eskidim
(07.01.15)
normalde herhangi bir akbil dolum noktası vizeleme işlemi için 5 tl kesilcek tarzı bir şeyler diyordu. benimki de tam basıyor. perşembe vs. randevu alıp gideceğim sanırım. tabii alternatif olarak, akbilime 5 lira yüklesem "vizeleme yapılsın mı?" der mi bilmiyorum.
0
nawar
(07.01.15)
ay herkes aynı konu için duyuru açıyor. kaç kere okudum bu sorunun cevabını bu hafta...

dolum noktalarından (büfeler vb. dahil) vize yüklenebiliyor diye birine sms gelmiş... o kişinin yalan söylemediğini varsayarak (niye söylesin?) "evet, yapılabilir" diyorum.
0
m e l t e m
(07.01.15)
yapıyorlar 10 lira falan ama.
0
mattiadestro
(07.01.15)
Akbil dolumu yapan büfeler yapıyor. 5 TL karsılıgında.
0
cunupkral
(07.01.15)
Akbil kalkmadı mı? Akbil hala var mı?
0
amator filozof
(07.01.15)
calzoncillos
(07.01.15)
büfeler yapmıyo gittim sordum hep
calgonun verdiği linkte tecemi arattım, öğrenci belgesiyle akbil merkezlerine gidip yeniletin diye yazı çıktı. aratın önce ordan
0
emirkulu2
(07.01.15)
hazır olun, taptaze ve gözümle gördüğüm olayı anlatıyorum:

istanbulkart dolum makinesinde (büyük olanlar var ya hani ondan) önümdeki çocuk öğrenci kartını makineye koyduğu anda vizelensin mi diye bir soru çıktı, evete bastı ve hiç para vermeden geçti.

Ben aynısını yapmaya kalktığımda ise bana bir soru sormadı. Vezneye gittim, "yenileme yapmıyor bu" dedim, veznedeki eleman da o zaman öğrenci belgesi alıp bir iett bayisine başvurman gerekiyor dedi. (uzunçayırdaki mesela)

bu kadar.
0
safepassage
(07.01.15)
Öğrenci belgeni al, gayrettepe metro'da vezne var. Oradan güncellemeni yaptırabilirsin. Benimki de tam basmaya başladı, sordum öyle yapılıyormuş.

Gayrettepe metro'ya zincirlikuyu metrobüste inip aşağıdan yürüyerek gidebilirsin.
0
federer
(07.01.15)
üstteki linke yazdım kendi tcmi, bana şunu dedi:

stanbulkartınızın süresini uzatmak için lütfen size en yakın İstanbulkart Bayisi , Otomatik Satış Makinesi (OSM) ya da Biletmatik' e giderek kartınızı okutunuz. Kart uzatma işlemi ücreti olan 5 TL bakiyenizden düşecektir.

bu herhangi bir büfe, veya makinede bu işlemi halledebilirim demek sanırım değil mi?
0
🌸ravenclaw
(07.01.15)
(7)

Şu blazer nasıl sizce?

high hopes of the sozluk
http://www.zara.com/tr/en/sale/man/blazers/blue-knit-effect-blazer-c436046p2035543.htmlgenelde gömlek üzerine giymeyi düşünüyorum.
www.zara.com
genelde gömlek üzerine giymeyi düşünüyorum.
0
high hopes of the sozluk
(07.01.15)
zara o parayı etmez
0
Sskywalkeremre
(07.01.15)
Mankene bile yakışmamış ceket, oradan hesap et işte.
0
angelus
(07.01.15)
Ben bundan aldım ve fırsat buldukça da severek giyiyorum. Birkaç defa ceketin güzelmiş lafını duydum, erkeklerden de nereden aldığımı soranlar oldu.

Şimdi indirime de girmiş, bu fiyatı kaçırma bence. İndirime gireceğini bilseydim ben de beklerdim. Tereddütün varsa git mağazada gör. Hırka gibi bir malzemesi var(tarif etmem güç), üzerinde dökümlü ve çok rahat duruyor. Dokusu da güzel. Bence her şeyi güzel, şimdi fiyatı da güzel olmuş.
0
hiko seijuro
(07.01.15)
Ya mankene bile yakışmamış dedim ama altındaki eşofman mı neyse artık, o yüzden de kötü gözüküyor olabilir kararsız kaldım ben.
0
angelus
(07.01.15)
zaradan ceket mi alınır abi bin tane mis gibi bu işin piri firma varken?
0
mattiadestro
(07.01.15)
43% POLYESTER, 33% COTTON, 24% POLYAMIDE

polyestere bu kadar para verilmez. her yerde indirim var şu an. blazer ceketi network, beymen club, massimo dutti gibi markalardan almak daha mantıklı olur.

"ben mağazada denedim, üzerimde iyi durdu, çok sevdim" diyorsan o zaman al tabi.
0
m e l t e m
(07.01.15)
bu paraya fabrikadan %100 pamuk kesin bulursun (yaşadım biliyorum, polyester zara beğenip sonra ulan polyestere para mı verilir dedim)

networkte zorlaman gerek ama imkansız değil (yılbaşı zamanını kaçırmasan daha da süperdi)
0
logisticsmanager
(07.01.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.